Koskoca bir yılı ardımızda bırakmaya hazırlanıyoruz. Artık bir düşsün yakamızdan tadında gün sayıyoruz da daha çiçeği burnunda paketi açılmamış yılın neler vaat ettiğine dair bir fikrimiz yok. Şimdilik kötü günleri geride bıraktık, daha kötüleri bizi yönetenlerin başına deyip yeni yıl dileğini erkenden dile getirmiş bulunayım.

Malumunuzdur 2025 yılı aile yılı ilan edildi. Evlilik adına teşvikler, fikirler, öneriler havalarda uçuşuyor. Eline her mikrofon alan el yükselterek devam ediyor. En son Partili Cumhur Başkanı, gençlere evlenmeleri için kredi açıklaması yaparken bir diğer taraftan da çocuk sayısının altını çizmişti. Ay anam verdikleri kredinin evlenmek için yetmeyeceği gerçeğini bir masanın üstüne bırakıp, gençlere, en az dört beş dedikleri çocuğu yapmak için enerji ve istek, bakmak için de bolca para ya da çalışacak güç temenni ediyorum.

‘BEKARLARA KAMUDA İŞ VERMEYİN’

Her siyasetçinin evlilik ya da aile konusunda mutlaka söyleyecek bir sözü oluyor. Ne kadar doldularsa artık. En son konuşansa ‘gelen gideni aratırmış’ atasözünün vücut bulmuş haliydi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici verilen kredilerden memnun kalmamış olmalı ki daha somut adımlar atılmasını önerdi. Allah Allah! Öyle böyle değil önerisi. Muhsin Yazıcıoğlu’nu aratacak tonda seslendi kürsüden. ‘Kamuda evlilere öncelik verilsin, evli olmayanlar kamuda işe alınmasın’ dedi ve ekledi. ‘Bizim bu milleti yaşatmamız lazım, nüfus bir milletin en büyük zenginliğidir.’

Eh be abem ya kıyamazlar. Nasıl dert edindiyse fakir fukara çocuklarının sevişemeyişini dâhiyane bir fikirle hükümete seslenmiş. Yüreğim parçalandı Sayın Destici’nin milleti bu kadar düşünüşüne. Aldığı maaşı zerresine hak ediyor Başkan, canı gönlümüzün yedi kat dibinden ‘helal olsun’ diye bağırdık, kulağına değsin.

Sayın Başkan Milleti bu kadar düşünürken el-alem de dedikodu derdinde, el-alem işte bir türlü durmuyor. Yok kızını meclise sokmuş, yok torpille işe aldırmış falan. Efenim size ne oluyor. Meclis dediğin deniz neticede. Hem sadece Başkanın kızı da değil ki, beş bin kişi zaten hâlihazırda çalışıyorken hatta kızına daha yüksek maaşlı iş bulabilecekken fedakârlık yapıp Meclis bünyesinde çalışsın ve devletine milletine faydalı olsun demişler. ‘Bu insanlara da yaranılmıyor’ deyip bin bir türlü cefa karlık fedakârlık yaparak evlenmesi sağlanacak gençlere mutluluklar dileriz.

FAİZ İNDİRİMİ

Azınlıkta kalanları saymazsak, ülkenin yarıdan fazlasından fazlası hani şu dibine kadar sıyırdığımız kredi kartları için bir faiz indirimi, ödenmeyen krediler için bir af düzenlemesi falan beklerken evrene gönderdiğimiz enerjiler, semaya açtığımız ellerimiz boş dönmedi sonunda. ‘İnanarak söylersen tüm istekler yerini bulur’ diyen tüm kişisel gelişimcileri ayakta selamlayıp ceketimin önünü ilikledim. Tam doğru adres olmasa da hafif bir eksen kaymasıyla beklediğimiz faiz indirimi, tefeci ağabeylerden geldi. Tefeci ağabeyler sosyal medya hesaplarından duyurmuş ‘yılbaşı indiriminden faydalanın’ deyolar. Hani bir kafalar karışmadı desem yalan olur. Enerjiyi neresinden verdiysek sanırım ya yanlış anlaşıldık ya da gönderdiğimiz enerji adresi şaşırmış olmalı. Neyse sadece indirime odaklanırsak sorun diye gördüklerimiz sorun olmaktan çıkar, netice de bankalardan tek farkı kendilerine kadar kurumsal oluşları.

MUTLU SONLU SENELER

Ölmeden bir yılı daha tamamlamanın verdiği garip bir mutluluğun dibinden yazıyorum. Kolay bir şey değil neticede. Bir yılı ölmeden, yaralanmadan, kazaya kurban gitmeden, cinnet getirmeden, sağlık yitirmeden borç batağına batarak tamamladıysanız kendinizi şanslı sayabilirsiniz. Şanslı kişilere buradan mutlu sonlu seneler dileyerek kendi sonumun son cümlelerini derleyeyim beyaz sayfanın bana kalan kadarına.

Mutlu son deyince bi kafalar karıştı tabi, neyin sonu, nasıl bir mutlu son diye gidip gelemez oldu bize kadar kalan beyinlerimiz. Hemen her mutlu kelimesine kalp ritmimiz yükselmesin efenim, bize kadar mutlu son. Hani çok da şey beklemeyiniz yani.

Bize kadar olan kısımda gökten üç elma düştü, üçü de kafamızı yardı tadında bir yerden umut tozları serpiştirdim, hayatta bir kira bedeli kadar bile yer kaplayamadığımız bir alana.

Tüm bu rengârenkliğimizle bir yılı devirdik, alaşağı ettik koskoca yılı, darısı diğer yılların başına deyip yeni yılı umutla çağırıyoruz. Yeni yıl salıncağına bindik tüm yaratılmış yaradanlardan hayırlısı deyip Mahsuni Şerif’in dizeleriyle veda edeyim. Daha umutlu bir dünyada buluşmak gibi bir hayalle.

Seyyah oldum pazar pazar dolaştım

Bir tüccara satamadım ben beni

Kuzu gibi diyar diyar meleştim

Bir sürüye katamadım ben beni…