Tüm Makaleleri
İskender Odabaşoğlu
Istakoz, pudra şekeri, şahsım düzeni…
Siyaset ve magazin birbirinden ayrılmaz. Bir bakanın kaçamağının istifa ile sonuçlandığı ortamlardan, kaçamakların örtbas edildiği umursanmadığı dönemlere geldik.
Huylunun huyu, yolun sonu…
Seçim akşamı kükreyen reisten eser yoktu. Yavaş sesle konuşup, konuşmayı yazın sınır ötesine harekât yapılacak gibi bir hedefle de bitirdi.
Gelip geçici sıkıntılar…
Seçim döneminin son mitingleri yaşanıyor. Erdoğan bir kentten diğerine koşuyor. Belediye başkan adayları sessiz sedasız bir kenarda bekliyor, Erdoğan sanki her yerde aday kendisiymiş gibi konuşuyor.
Son seçim numarası…
AKP her seçim sırasında bir sonraki seçim taktiklerini tartışmaya sunuyor. Ancak siyasetçiler günlük yaşıyor sanki bu ülkede.
Tersinden Rahip Brunson gibi olaylar…
Seçime iki hafta kadar kaldı, ortalık vaatlerden, iddialardan geçilmiyor.
Tehlikeli yalanlar…
Suriyeliler aday değil... Bunu söyleyen bakan, yani görevi ülkede güvenliği sağlamak.
Suriyeliler nereye koşturuluyor?
Bir yetkili herhangi bir konuda ‘şöyle yapıyoruz, böyle yapıyoruz’ dediği zaman kuşkulanır duruma geliyorum.
Çalışmak ve oyunları önlemek zamanı
Partiler belediye başkan adaylarını ve meclis üyesi aday listesini seçim kurullarına teslim etti. Tartışma biter mi? Tabii ki bitmez.
Yavaş değişimle gelen dönüşüm…
Yüz yıllardır çalışmadan para kazanan kesimlerden birisi bankerler, diğerleri din adamları. Avrupa’da da öyleydi, Türkiye’de de öyleydi.
Seçim tehdidi ilk değil
AKP İktidarı verdiği sözleri tutmadı da ne oldu? Bir yılda 319 bin konut yapacağız vaadi vererek 25 bin konut yaptılar. Peki ne kadar tepki oldu? Yoksa tepki oldu da kamuoyuna mı yansımadı.
