Geldi mi yeni yıl ruhu? Eh hafif hafif değil mi? Yılın o son gecesi havai fişekler sönecek, Noel baba kostümü dolaba kaldırılacak ve midemizdeki hindinin son izleri de kahvaltıda bitirilecek.

Geleceğiz yeni yılın en hüzünlü anına: “Yeni Yıl Kararları” denen o mitolojik varlıkla yüzleşme vakti.

Şimdiden ne olacağını biliyorum…

***

Say ki 1 Ocak:

Masaya oturdum, hüzünlü bir fincan şekersiz (ilk irade gösterisi!) bitki çayı eşliğinde listemi hazırladım.

Kalemimde bir azim, kağıdımda bir tazelik var.

Bu yıl değişeceğim” başlığı altında, dünyayı yerinden oynatacak maddeler sıralandı: Sağlıklı besleneceğim, spor yapacağım, erken kalkacağım, 24 kitap okuyacağım…

Listeyi gururla buzdolabına mıknatısladım.

O an, buzdolabı kapağında glutensiz beslenme ile komşu olan listede, bambaşka bir insanın hayatı yazıyor gibi.

Bu insan; sabah 8’de koşuya çıkan, avokado yiyen, yatağını askeri disiplinle toplayan biri. “Yeni Ben” işte bu!

***

Peki ya “Eski Ben”?

O, sabah 10’da alarmı 5 kez erteleyen, kahvaltıda zeytinyağına ekmek banan, akşam “bir bölüm daha” diyerek dizilere gömülen bir tip.

İşin kötüsü, “Eski Ben” gayet mutlu.

Şu an bile koltuğun kenarında, “Sen bu maddelerin yarısını yapamazsın” diye fısıldıyor.

Gerçek şu ki, yılbaşı bir “sıfırlama” tuşu değil.

Biz o tuşa her pazartesi basıyoruz zaten!

Önemli olan, kendimizi “Eski Ben” diye düşman ilan etmek değil, onunla bir uzlaşma yolu bulmak. Mesela:

  • “Her gün 5 km koş” yerine, “Markete yürüyerek git, sonra kendini alkışla.”
  • “Hiç tatlı yeme” yerine, “Pazartesi, çarşamba, cuma tatlı yok. Salı, perşembe, cumartesi, pazar ‘evet ama küçük bir parça’ kuralı geçerli.”
  • “24 kitap” yerine, “Kitaplığımda bekleyen 3 kitabı okuyup, yeni bir tane alma hakkı kazanacağım.”

Demek…

***

Kısacası, kendimize ulaşılabilir ve insani hedefler koymak lazım.

Kendi gözümüzde madara olmamak için…

Belki de “Yeni Ben”, “Eski Ben”e biraz daha şefkat gösteren, onu yargılamayan ve küçük adımlarla ilerlemeyi kabul eden versiyonumuzdur.

Bu yıl, kararlarımız “başarısız” olsa bile, kendimize gülümseyebilelim.

Çünkü değişim, dev posterlerle gelen dramatik sahnelerle değil; küçük ve tekrarlanan denemelerle gelir.

***

Şimdiden mutlu, sağlıklı ve kendinize şefkatli bir yıl diliyorum!