Derler ya, ‘Geldik gidiyoruz, kalanlara selam olsun’… Dervişlere özgü bir deyiş bu.

Derviş demek dünyanın malında gözü olmayan, gönlü sevgi ve merhamet dolu insandır. Bir de gözü maldan başka bir şey görmeyen kişiler vardır. Yaşamları boyunca gönüllerinde sevgi değil, mal mülk arzusu taşırlar. Ne insan sevgisi ne de hayvan ve yeşil sevgisi vardır onlarda. Yaşamları boyunca gereksinim duyduklarından fazla mal, para, altın, mülk edinmeye çalışırlar.

Dervişin sözüyle, dünyada malın mülkün bekçiliğini yaparlar. Bilmezler veya akıllarına gelmez ki, herkesin gittiği yere, bir metre toprağın altına gittikleri zaman yanlarında hiçbir şey götüremezler. Arkalarından okunacak duaya veya rahmet ve saygıyla anılmaya gelince, o da bir başka konudur.

Gelelim bir yıldan diğerine dönüş zamanına. Bir günün diğerinden farkı yok fakat yılsonu, yılbaşı dediğimiz zaman bir zaman dilimini kapatıp diğerine geçiyoruz. Yeni yıl umut demektir. Umut var ise gayret vardır, çalışma vardır, kazanç beklentisi vardır.

Peki, 2021 için ne söyleyebiliriz?

İktidar sahipleri açısından bakarsak, erken seçim isteklerini geri plana atmayı başardı. Yılın son ayında, en uzun gecenin hemen öncesinde, yani 20 Aralık gecesinde, piyasaların kapalı olduğu saatlerde, gece yarısı 18 Türk Lirasına çıkan bir ABD dolarının sabaha kadar 12 liraya düşürülmesini sağladı ve sabahında dövizler yeniden geri alındı, rantlar kazanıldı… Özetle iktidar yandaşları paralarının üzerine para kattılar.

Kimler bir gecede yüzde ellinin üzerinde kar sağladı, bunu 2022’de öğrenme şansımız olabilir.

Paranın sıcaklığı ile iktidar yine esip gürlemeye başladı, yeni yılda daha da eseceğiz mesajı verildi.

Muhalefet tarafından bakarsak; 2021 yılı onlar için seçime hazırlandıkları bir yıl oldu. Değişik dünya görüşlerinde olsalar bile, özgürlük, hukuk, adalet ve refahı halkla paylaşma konusunda hemfikir oldular ve bunu kamuoyu ile paylaştılar.

Muhalefet 2021 yılında iktidara kıyasla halkın gündemini belirlemede daha başarılı oldu. İktidar kısmen yıprandı ve halkın bir kısmı daha muhalefete hak verir duruma geldiler.

İktidar ve muhalefet dediğimiz zaman siyaset yapanlardan bahsediyoruz. Her ne kadar 19 yıldır iktidarda bir parti ve koltuk değnekçisi durumunda bir başka parti olsa da, iktidar değişimi sonunda gerçekleşir. Buna tahterevalli olayı diyebiliriz. Demokrasinin istikrar içinde olduğu ülkelerde, iktidar partisi bir süre sonra ya başarısız olur ya da bıkkınlık verir, seçimi kaybeder, diğeri alır.

Türkiye gibi demokrasisini geliştirememiş ülkelerde ise, halkın eğitimsizliğini de kullanan iktidar partisi bir türlü koltuğunu bırakmaz. Seçenek olarak bir süre sonra kendi içinde bölünür, muhalefet güçlenir ve ittifaklarla seçimde blok oluştururlar. O zaman seçimi kazanma şansları olabilir.

Peki, halk dedik ama siyasi partilerin bu durumunun yansımasına dikkat etmek gerek. İktidarda uzun süre kalan parti, bir süre sonra karar mekanizmasında şaşırır.

Halk, eskiden yiyor ama çalışıyor gibi bir savunma yapardı. Şimdi yiyorsun diyorlar, yanıtı halk değil yiyen veriyor: rüşvet değil bahşiş alıyorum diyor. Devleti soyuyorsunuz diyorlar, karşılığında devletin kaynaklarını hibe ediyoruz diyorlar. Çok sıkışınca da “bunu Allah için” yaptık deyip işin içinden çıkıyorlar, iktidar dışında “mutlak hakimi” adres gösteriyorlar.

İşte, 2002 – 2021 yılları arasında dalgalanan siyaset, 2017 -2021 yılları arasında tam bir soygun düzenine dönüştü. 2021 yılı ise halk açısından tam bir hezimet oldu. Açlık sınırındaki kişi sayısı nüfusun önemli bölümünü oluşturdu.

İktidar sahipleri kendi siyasi emellerini bazı ülkelerin bölge emelleri ile birleştirdiler.

Bunun altından kalkmak için daha çok çabalamak gerekecek, zira 2022 yılında iktidar daha da baskıcı olacak.

Özlük ve bağımsızlık benim karakterimdir diyenin izinde olanlar! Hürriyet için ayağa kalkma zamanı.