Yaptığını yapmamış, yapmadığını yapmış gibi gösterme ustası Erdoğan, kendisine öyle bir medya yarattı ki, zor şartlarda varlığını sürdürmeye çalışan birkaç bağımsız kuruluş dışında olan biteni sorgulayacak mecra kalmadı. 

Oysa sorgulanacak o kadar çok şey var ki!.. Misal, deprem vergilerinin ne olduğu, hangi kara deliği kapadığı!.. Biliyor muyuz,  bilmiyoruz, peki sorabiliyor muyuz, sorsak cevap alabiliyor muyuz? Hayır!..Ama veriyoruz, vermeye devam ediyoruz bu vergileri.

Yapılmak istenen, ‘sorma ver’ vergi sistemi. 30 bin TL’lik araca 100 bin TL veriyorsan, 2 TL’lik benzini 7 TL’ye alıyorsan, tütün mamulleri ve alkollü içeceklerdeki vergi neredeyse  ‘soygun’ noktasına gelmişse… Ve devletin vergi gelirlerinin büyük kısmı ‘dolaylı vergilerden’ oluşuyorsa;  ‘kayıt dışına niye bakmıyorsun kardeşim’ demeyecek miyiz?  Kayıt dışı ile uğraşmak zor tabii…

Para toplamak için daha neler bulacaklar?

Vatandaştan ‘para toplamak’ için görülmemiş yöntemlere başvurmak da bu dönemin başka bir ‘başarısı’...  Artık, özel araçta sigara içene de para cezası var!..

Ahali tepkili, ‘bu benim özelim, sana ne’ deniyor.  Zaten mesele, ‘özel’e müdahale , sigara bahane!.. Giyim, kuşam, gülmek, konuşmak,  çocuk sayısı… Hep gözleri özelimizde!.. Ama her müdahale gibi bu da unutulacak.

Ne zaman ki güçlü bir sesle, ‘sözde sağlığımı düşünerek benim özelime gireceğine,  mutfaktaki yangını, alıp başını giden işsizliği, yoksulluğu, yolsuzluğu düşün’ denecek,  o zaman kendimizi korumaya başlayacağız.

Ama yıllardır  sistemli olarak yaptıkları insanların sinir uçlarına dokunmak, hayata, yaşama müdahale etmek böylece toplumu test etmek!..’Tepkinin dozu ne kadar, daha ne kadar ileriye gidebilirim’ testi bunlar. Bir yandan para toplayıp kara delikleri kapatıyorlar, bir yandan toplumu adım adım geriye götürüyorlar. 

‘Ne oldu bu vergiler, özelimize neden müdahale ediliyor’ diye  biz soracağız, vatandaş da topluca sandıkta hesap soracak elbette!..

CHP’de yarış başlıyor, buyurun izlemeye

Kasım ayında delege seçimleri ile başlayacak olan CHP kongre süreci Nisan’da yapılacak Kurultay ile sonlanacak. Bu kurultay döneminin bir öncekilerden önemli farkı, son yerel seçim sonuçlarıyla yükselen moraller ve elbette adaylık yarışlarının daha kıran kırana yaşanması olacaktır.

Bu nedenle olsa gerek, genel merkezden il kongrelerine tek adayla gidilmesi temennileri şimdiden dillendiriliyor. Muhtemelen İstanbul için böyle olacaktır, büyük bir başarıya imza atan Canan Kaftancıoğlu’nun karşısına aday çıkması zayıf olasılık.

Ama İzmir için öyle olmayacağı çok açık! Hareketlenme mahalle bazında delege seçimleri için başladı bile. Aziz Kocaoğlu ile Tuncay Özkan kozlarını bir kez daha paylaşacak. Sema Pekdaş, Rıfat Nalbantoğlu yarışta, il başkanı Deniz Yücel de konumunu korumaya çalışacak. İzlemeye değer bir parti içi yarış olacağı şimdiden görülüyor. Umuyoruz CHP parti içi yarıştan güçlenerek çıkar ve ‘geliyorum’ diyen erken seçime hazırlıklı girer