14 Mayıs seçimi geride kaldı. Erdoğan, Millet İttifakı 6 partiyi bir araya getirdi, ben de altı partiye ulaşayım dedi ve amacına ulaştı. Ama ne oldu? Hüda-Par meclise girdi, BBP dışarıda kaldı. Muhsin Yazıcıoğlu’nun kemikleri sızlamıştır. DSP Genel Başkanı da meclise girdi. Bülent Ecevit yaşasaydı böyle mi olurdu acaba?

Erdoğan, “Milliyetçiler domuz bağcılarla bir arada olmaz” diyen Oğan’ı da Hüda-Par’ın içine girdiği Cumhur İttifakı’nın peşine takmayı başardı. Peki, Erdoğan bunu nasıl yaptı? Kanımca hamle önceden belirlenmişti.  

Erdoğan önceden tepki gösterdi, CNN International’a “kimseyle pazarlık yapmam” dedi. Sinan Oğan da çok havalıydı. Kılıçdaroğlu’nu ayağına çağırdı ama kendisi fırladı saraya gitti. İddiaya göre bu ortamı Aliyev hazırlamıştı.  

Aliyev, tek millet iki devletten birinin devlet başkanı. Azerbaycan canımız ciğerimiz. Ancak Togg’a binerek Erdoğan’ı Teknofest’e götüren Aliyev ülkemizde parti yandaşlığına soyundu. Bitmedi, Sinan Oğan’ı da Erdoğan’a ulaştırdı. Bir iddia da arkasında Putin var. İzlediğim Türkçe yayın organlarının bir kısmı kuzey komşumuzun “resmi” yayın organı gibi.  Daha açık bir ifade ile, Putin’in yayın organlarının doğrudan Erdoğan’a desteği var. Bir kısmı da, iflah olmaz solcu oldukları iddiasını seslendirerek muhalefete muhalefet ederek, dolaylı olarak Erdoğan’a destek veriyorlar. 

Sinan Oğan, Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklarken elindeki on sayfalık metni okudu ve soru almadı. Bu metni kendisi mi, danışmaları mı yoksa başkası mı yazdı, bilinmiyor. Ancak, Ata İttifakı’nın bileşenleri, kendisine oy verenlerle durumu değerlendirdiğini söyledi. Hemen sonrasında Ata İttifakı arkasında havası sönüverdi.

Ata İttifakı’nın bileşenleri şöyle: Zafer Partisi, Adalet Partisi, Ülkem Partisi ve Türkiye İttifakı Partisi. Adalet Partisi ve Ülkem Partisi Sinan Oğan’a katılmadıklarını söylediler ve ittifakın dağıldığını vurguladılar. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini ilan ettiler. 

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ise Sinan Oğan’ın düşüncesine katılmadığını belirtti, Kılıçdaroğlu ile görüşmelerden sonra 24 Mayıs 2023 günü Kılıçdaroğlu ile ortak basın açıklamasıyla anlaştıklarını açıkladı ve Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini söyledi.

Özetle, Cumhur İttifakı’nın tek adamlı yönetimine karşı, Millet İttifakı çok sesli görüşmelerle “ulusal” bir mutabakat sağlamış oldu. 

İktidar, devletin tüm olanaklarını Kılıçdaroğlu karşıtı bir algı yaratmak için kullandı, “fake” yani sahte montajlarla yapılan videoları mitinglerde halkla paylaştı. Ancak, Erdoğan bu sahte videoları kendi gazetecileriyle yaptığı canlı TV yayınında kabullendi. Belki de istemeden “Ama montaj ama şu bu...” dedi. Bu “özel düzeni” açıklayarak bir gecede Kılıçdaroğlu’na yardım etmiş oldu. Bu katkı seçime ne kadar yarar sağlayacak, 28 Mayıs Pazar günü göreceğiz.

Hep birlikte sandığa gidelim. Kılıçdaroğlu kazanırsa 29 Mayıs’ta İstanbul’un fethinin 570’inci yılını Cumhuriyet’in ilanının yüzüncü yılıyla birlikte keyifle kutlarız.