Seçim; toplumun “değişim” ihtiyacını karşılayan ve siyasal yaşamın doğal akışının oluşturduğu demokratik sürecin sonucudur.
Hoşgörü; rekabet, uzlaşma ve birlikte yaşama iradesi; çoğulcu, katılımcı, çok sesli demokrasinin “meşruiyet” kaynağıdır.
Gerginliğin, “çatışma” ortamının demokrasiye, moral değerlere, insanımıza ve ülkemize hiçbir yararı olmayacağı gibi zararı olur.
Kaos ve karmaşa olmadan demokratik bir yolla iktidar değişikliğinin gerçekleşeceği duygusunu yaşatmak; toplumsal dayanışmaya ve demokrasiye güç katar.
Seçime demokrasi şöleni ve bayram coşkusu içinde gidelim.

Seçim sandığı; demokrasinin namusu, “olmazsa olmaz”ıdır.
Seçimler; demokrasiye nefes veren, soluklandıran, oksijen ihtiyacını karşılayan akciğer işlevi görür.
“Korku siyaseti” yöntemine karşı iyimserlik galip gelecek.

Unutmayalım ki; seçim korku, gerginlik, endişe yaratmak değil; değişim, umut ve yenilik beklentisidir.
Seçimi toplumu bölme, çatıştırma ve kavga ortamına dönüştürmek isteyen odaklara fırsat vermeyelim.
Değişim, seçimin doğasında var. Değişim istediğini ve beklentisini “darbe”, “işgal”, “istiklal mücadelesi” gibi kavramlarla özdeşleştirmek; fayda getirmeyeceği gibi olsa olsa demokrasiye ve ulusal dayanışmaya zarar verir.

Unutmayalım ki mitingler rakiplerin “yok edileceği” savaş meydanları değil, siyasi partilerin program ve hedeflerini halkla paylaştığı, duygu alış-verişi yaptığı demokratik ortamlardır.

TEMİZ SEÇİM BEKLİYORUZ
İLK TURDA SEÇİMİ BİTİRELİM

Seçim sonuçları, hiçbir kaygıya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde milli iradeyi yansıtmalıdır.
Milletin sağduyusuna, ferasetine güvenelim.
Seçimi kutuplaştıran-kamplaştıran değil; kucaklaştıran kazanacaktır.
Seçimi “kötüler” değil, “iyiler” kazanacaktır.
Adil ve temiz seçimi bekliyoruz.

Seçimin insanların ötekileştirilmediği, ayrışmanın yerine birleştirmenin, nefret yerine sevginin, şiddet yerine hoşgörünün, kutuplaşma yerine kaynaşmanın egemen olacağı yeni bir iklimi oluşturmasını diliyorum.

Yaratılan korku ikliminin oluşturduğu olumsuz koşullar bizi yıldırmasın.
Sandığa gidelim, “oy”umuzu kullanalım ve Cumhurbaşkanı seçimini ilk turda bitirelim.
Seçimi ikinci tura bıraktırmak ve bu arada yeni tertiplerin içine girmek isteyenlere fırsat vermeyelim.
Toplum değişim istiyor. Bu değişim isteğinin doğal sonucu; Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turda bitirilmesidir. Tersi bir durum; değişime karşı direnmek olur ki bu mümkün değildir.

Unutmayalım ki hiçbir güç, hiçbir tertip, toplumun değişim istediğinin ve milli iradenin önünde duramaz.
Suyu tersine akıtmak olası değildir.

Demokrasi ve özgürlükler; korkakların değil, cesur insanların eseridir ve bedel ödenerek elde edilir.
Sonuç olarak: Şiddet, korku iklimi ve belirsizlik; özgürlükleri yok eder, demokrasiyi zehirler.