Orta Doğu’da savaşın biri bitmeden diğeri başlıyor. Bombalar, işgaller, kadın, çocuk, bebek demeden katliamlar… Kimine göre yapılanlar insanlık dışı, kimine göre olması gereken bir müdahale...
Her malın müşterisi var diye bir söz vardır. Her müdahalenin de bir yandaşı. Bazı insanlar, örgütler, vekalet savaşçısıdır, bazı devletler de vekalet devletidir. Arkasındaki güç kimine göre bir taraftan, diğerine göre diğer taraftandır.
Ortada sürüp giden propaganda savaşı sıcak savaş olmadan önce olduğu gibi, savaş sırasında ve sonrasında da sürüp gider.
İran’da 1983-1985 yılları arasında STFA İnşaat AŞ firmasında çalıştım. İran’ın güneyinde Bender Abbas kentinde merkezimiz vardı. Yaklaşık 200 kilometre kuzeyinde Bandar lenger kentinde liman büyütmesi, 250 kilometre güneyinde Jask kentinde çelik kazıklı rıhtım, Keşm (Qeshm) Adasında bir küçük liman yaptık. Projelerin maliyeti 100 milyon dolar mertebesindeydi. Böylece iş yaparken İran’daki değişik etnik grupları da tanımış oldum. Pers kültürünün bu gruplardaki yansımasını da kapitalizmin insana değer katmayan para ve makam hırsının yansımasını da…
Bu dönemde İran ile Irak savaşı sürüyordu. Irak-İran Savaşı 1980’de başladı, 8 yıl sürdü. Savaşı başlatan ve İran içine yürüyen Irak’tı. Ona direnen ve topraklarını geri almaya çalışan da İran’dı.
Savaşla ilgili bilgileri o dönem radyodan alıyorduk. İran radyosu birliklerinin her gün 5 ila 10 kilometre Irak içine doğru ilerlediğini aktarıyordu. İran’da kaldığım sürede İran radyosunun her gün verdiği İran ordusunun Irak içindeki ilerleme mesafesini topladığımız zaman, İran ordusu Paris’e ulaşmış olurdu.
Evet! Bunun adı propaganda…
Türk insanı buna alışık. Yapmadığı işi yaptım diyenle, başkasının yapmadığı işi yaptı diyenlerin sayısı bol. Bunlar sadece siyaset alanında değil, iş yaşamında, esnaf alanında, hatta aile arasında da böyle….
Mevlâna 800 yıl önce, “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol” dedi ama yıllar içinde insanlar Mevlana’nın mesajlarını unuttu. Başkalarının kendisini daha iyi, daha güzel, daha üstün görmek istemelerini sağlamak için doğru eylem yapacaklarına gerçek dışı söylemde bulundular. Geldiğimiz bu yüzyılda kim gerçeği, kim yalanı söylüyor bunu bazen ayırt etmekte zorlanıyoruz.
Günümüzdeki İran, İsrail, ABD arasındaki savaşa gelirsek; ABD B-2 uçaklarıyla İran’ın Fordo nükleer tesisini vurdu, İsrail İran’da birçok yeri bombaladı, İran da İsrail’in demir kubbesini aştı ve birçok yeri füzeyle vurdu.
Türkiye’de olayları öyle veya böyle aktaranları, yurt dışında da farklı aktaranları, yorumlayanları gördük. Görmeye devam ediyoruz.
Yurtta barış dünyada barış ilkesi ile 100 yıl komşularıyla iyi geçinen, dünyaya örnek olan Türkiye dileriz yeniden barışı bölgede egemen kılar. O zaman komşu ülkeleri ziyaret ettiğimiz zaman kimin ne durumda olduğunu görme imkânımız olacaktır.
Ancak nerede ise 200 yıllı bir strateji ile sadece Orta Doğu’yu değil dünyayı kontrol altına almak isteyen “muhteris” devlet yöneticileri var olduğu zaman barış içinde yaşamak zor.