Ekonomide yaşanan “sarsıntı” yüksek enflasyon, hayat pahallılığı ve geçim zorluğu; vatandaşı borç batağına sürükledi.

Bir yandan tüketici kredileri ve kredi kartı borçları artarken diğer yandan da; icralık dosya sayısı yükseldi.

Kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaş, tüketici kredisi çekip kredi kartı borcunu, tüketici kredisi borcunu ödeyemediği noktada da kredi kartından nakit çekip tüketici kredisini ödeyerek yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Bu; en basit anlatımla “borç sarmalı-borç batağı”dır.

Denilebilir ki; ekonomide “kötü” gidişin faturasını dar gelirli vatandaş ödüyor.

BDDK’nın verilerine göre; 14 Temmuz itibariyle toplam kredi hacmi 6.3 trilyon liraya ulaştı.

Bir yandan kredi hacmi genişlerken öte yandan da; icralık vatandaş sayısı arttı.

Tüketici kredileri 1.2 trilyon liraya yükselirken, bireysel kredi borcu için icraya verilenlerin oranı yüzde 76, kredi kartı borcu için icraya verilenlerin oranı da yüzde 122 arttı.

BDDK’nın 14 Temmuz 2022 itibariyle yayınladığı “haftalık bankacılık sektörü” verilerine göre; 2021 sonuna kıyasla toplam kredi hacmi yüzde 29.1 oranında artışla 6 trilyon 327 milyar liraya yükseldi.

Tüketici kredileri toplamı 17.7 artışla 914 milyar lira, bireysel kredi kartı hacmi yüzde 34.3 artışla 282.1 milyar liraya ulaştı.

Konut kredileri de yüzde 16.5 artışla 348.4 milyar liraya, ihtiyaç kredisi de yüzde 16.4 artışla 541.2 milyar liraya, taşıt kredisi de yüzde 86.1 artışla 24.4 milyar liraya yükseldi.

Bu tablo bize gösteriyor ki; yaşanan ekonomik sıkıntı sürecinde Hükümet; bir ölçüde de olsa vatandaşı rahatlatmak için kredi mekanizmasını devreye sokmuştur.

Ancak; fiyat istikrarı sağlanamadığı ve insanların gerçek alım gücü artmadığı için kredi kullanımı; icra yoluyla “cebri tahsil”e evrilmiştir.

Bu tablo; sürdürülebilir değildir.

KAPANAN ŞİRKET VE KOOPERATİF SAYISINDA BÜYÜK ARTIŞ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 2022 haziran ayına ilişkin olarak açıkladığı kapanan şirket ve kooperatif istatistiklerindeki verilere göre; haziran ayında 2 bin 755, yılın ilk 6 ayında da toplam 10 bin 352 şirket kapandı.

Haziran 2022’de kapanan şirket sayısı 2021’in aynı ayına göre yüzde 115.3 ve kapanan kooperatif sayısı da yüzde 167.4 oranında arttı.

Bu arada; 2022’nin ilk 6 ayında 2021’in aynı dönemine göre kapanan şirket sayısı yüzde 83.3, kapanan kooperatif sayısı da yüzde 138.4 oranında arttı.

Ayrıca; 2022’nin ilk altı ayında kurulan şirket sayısı yüzde 20.6, kurulan kooperatif sayısı da yüzde 22.4 artarken, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı da yüzde 11.5 azaldı.

Öte yandan; haziran 2022’de kurulan 2 bin 228 yabancı ortak sermayeli şirketin bin 221’nin Türkiye, 153’ünün Rusya ve 147’si de İran ortaklı oldu.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin verilerinin ortaya koyduğu gerçek; ekonomideki “olumsuz” gidiş, sadece vatandaşı borç batağına sürüklemek, icralık duruma getirmekle kalmamış, aynı zamanda da şirketlerin, kooperatiflerin de kapısına kilit vurmaları sonucunu doğurmuştur.

Öte yandan; vatandaşın ve kurumların girişim gücü azalmış ve yatırım isteği zayıflamıştır.

Sonuç olarak: Türkiye’nin en önemli gündemi; günlük siyasi polemikleri bir yana bırakarak, ekonomideki belirsizliği, güvensizliği ve olumsuz gidişi ortadan kaldırmak olmalıdır.

Ekonomik problemler, sadece küresel konjonktürle açıklanamaz.