Faşizmi kabul ettirilmiş ve benimsetilmiş bir toplumda yaşıyoruz! İzmir’deki Belediye işçilerinin grevi bunu açık seçik ortaya çıkardı.

Köleliğe razı, boyun eğmiş, hak arayana düşman ve hakkını yiyene pısırıklar yığını…
TÜRK İŞ yoksulluk sınırının 81.347 TL olduğunu açıklamıştı. Grevdeki işçiler bile bunun altında ücret istiyorlar! Yoksulluk sınırının altında ücrete razı olmuşlar.
İşçilere yapılan eleştiriler ve yöneltilen saldırgan söylemler son derece ahmakça ve bilinçsizce.
Yok bilmem ne tahsilinde bilmem ne ünvanlılar bile çok düşük ücretlerle çalışırkenmiş…
Örgütlenin, sendikalı olun ve hakkınızı arayın!
Anayasal hakkını hukuk çerçevesinde kullananlara saldırmak kolay tabii…
Her ağacın kurdu özünden olur. Hak aramamış, direnmemişler şimdi hakkını talep edenlere kızıyorlar! Zalimden yanalar.
Hani cehennemdeki Türkler gibi birbirinin ayağından aşağıya çekmek…
Zalim grev kırıcılığı yapıyor. Söylemleri kışkırtıcı ve halkı emekçilere karşı düşmanlaştırıcı.
Yolsuzluklara alıştırdılar. Rüşvette liderliğimiz tartışılmaz. Ülke peşkeş çekilir manevi ve maddi tüm değerleriyle kıymetleriyle; alışılır.
Sahte kahraman siyasal liderler sürülür ileriye. Bunlar kabul görür.
Yani işçilere, emekçilere haklarını vermeyin; biz pısırıklar, korkaklar, sinikler gibi onlar da açlığa razı olsunlar, yoksul yaşasınlar…
Sevdiğim dostum Memiş Sarı da öyle bir lâf etmiş ki! Sermaye vermiş ellerine.
Karşılarında olguları değiştiremeyince algılarla oynayan emek düşmanları, halk düşmanları var!
Dikkatli olmak gerek.