İktidar partisine mensup yerel yöneticilerden makamı devralan CHP’li belediye başkanları haklı olarak büyük şaşkınlık, öfke ve çaresizlik içinde.

Hemen hepsi, adeta yağmalanmış belediyeler devralmış. Borç batağındalar, kasalar tam takır, yetmezmiş gibi lüks, şatafat sefahat alıp başını gitmiş. Şimdiden İktidarın mali kıskacına giren CHP’li bu belediyeler, hangi borcu ödeyecek, personel maaşlarını nasıl karşılayacak, hangi kaynakla hizmet verecek? Doğrusu büyük beceri ve yönetim kabiliyeti gerektiren bir durum. 

Bu, işin bir tarafı, diğer taraftan anlıyoruz ki, iktidar partili yerel yöneticiler hiç gitmeyecekmiş gibi har vurup harman savurmuşlar; ‘benden sonrası tufan’ derken; ‘devletin malı…’ deyişindeki gibi de gereğini yapmışlar. 

Tabii, iktidar da aynı anlayışla ülkeyi yönettiği için ‘uç beyleri’ olan yerel yöneticileri onlardan eksik mi kalacak; rol modelleri neyse onu yapacaklar; yapmışlar da!..

Şimdi CHP’li belediye başkanları binalarına devraldıkları ‘mirası’ yani borç harç ne varsa kelem kalem yazıp asıyorlar… Vatandaş bilsin, öğrensin kamunun parasının nasıl çar çur edildiğini. 

Evet, iyi yapıyorlar ama yetmez! Kendi partisine mensup belediye başkanlarından belediyeyi devralan CHP’li belediyelerde durum nasıl, onlar güllük gülistanlık mı? Yoo, ne gezer orada da benzer sıkıntılar var. Sadece kol kırılır yen içinde kalır deniyor ki, denmemeli!.. Kapalı kapılar ardında konuşarak, kendi içlerinde dedikodu yaparak olmaz; çıkıp açıklasınlar!..

***

Bilmek istediğimiz bir diğer konu da CHP Genel Merkezi’nin yerel yönetimlerdeki üst görevlendirmelere neden müdahale ettiği!.. Bu konu İzmir’de öteden beri konuşulur, hatta Rahşan Ecevit’in bile müdahil olduğu bilinirdi. Görüyoruz ki İzmir’de yine aynı durum yaşanıyor. 

CHP’nin eski milletvekili, 31 Martta İstanbul Ümraniye’den aday yapılan ancak seçim kaybeden Aykut Erdoğdu’nun İzmir Büyükşehir Belediyesine Genel Sekreter yapılmak istenmesi kabul edilebilir bir durum değil. İzmir, birilerine makam verme yeri değil!..Nedir bu ya, gömlek olmadı pantolon verelim, o da olmazsa İzmir’de makam verelim… İzmir bu kadar ucuz mu?..

 Başkan Cemil Tugay’ın bu dayatmaya karşı durması ve birilerine makam koltuk sağlama çabalarına geçit vermemesi çok önemli. Genel Sekreter, Başkan’ın en yakın çalışma arkadaşıdır, uyumlu olmaları önemlidir. Daha önemlisi belediyeyi ve kenti çok iyi tanıması gerekir. Bu kişinin böyle bir özelliği yok, İzmirliler kendisini eski ve yeni eşi arasındaki skandal kıvamında olaylarla bilir; yaşanan çirkinlikler hala hafızalarda. Hadi bu özel hayat der geçersiniz ama milletvekili olamadı, belediye başkanı seçilemedi eh, İzmir’de bir koltuk verelim de açıkta kalmasın denecek bir durum olamaz. İzmir’de halka hizmet makamları kimseye peşkeş çekilmeyecek ölçüde değerlidir.