Baskıcı tek adam rejimi bizi yine şaşırtmadı ve seçim yaklaştıkça bağımsız medya üzerindeki sansür, susturma girişimlerini iyice artırdı. İktidarın bağımsız medya üzerindeki sopası RTÜK, akla ziyan gerekçilerle zaten birkaç tane olan muhalif  kanala ceza üzerine ceza yağdırıyor. Hedefin, seçim akşamı bu ekranların cezalarla karartılması olduğunu söylemek yanlış olmaz. 14 Mayıs akşamı kendilerine dikensiz gül bahçesi yaratmak, seçim sonuçlarını ‘diledikleri, istedikleri gibi’  sadece kendi yandaş kanallar  aracılığıyla ‘açıklamak’ istiyor olabilirler mi?..

Seçim süreci zaten son derece antidemokratik işliyor. Muhalif partiler, başta devletin kanalları olmak üzere, her gün onlarca kanalda yüzlerce trol-medyacı tipler tarafından yerden yere vurulurken,  mitingleri engellenirken nasıl eşit koşullardan söz edebiliriz? İktidara mideden bağımlı yalaka medyacı tiplerin ekranlardaki yalanları, tehdit ve komploları adeta lağım gibi akıyor. İktidar değişirse sadece işsiz kalmayacaklar, çoğu yargılanacak da…Biliyorlar ve korkuyorlar!..

Seçimde iktidar değiştiğinde, ele alınacak pek çok hayati konu var elbette ama şu medya yapılanması öncelikler arasında yer almalı. Borazanlar ve iktidara yaslanmış medya patronları evet, canhıraş bir telaş içinde ama bu yapıdan pislik akıyor ve seçimden sonra hemen demokratik bir yapıya kavuşturulmalı. 

İktidar kim, hangi parti olursa olsun; medyanın biat etmeyeceği, gazeteciliğin özgürce yapılacağı,  gazete patronlarının ihale kredi peşinde koşmayacağı bir medya düzenine şiddetle ihtiyaç var. 

Halkın yüzde 60’ını temsil eden muhalif partiler, kendilerine sadece  birkaç bağımsız kanalda yer bulabiliyor, onlar da RTÜK eliyle susturuluyor; böylece muhalefetin sesini kesiyor!..Hesap bu! Ama evdeki hesap çarşıya uymayacak, bu da böyle biline!..

Evet, son derece eşitsiz koşullarda seçime gidiyoruz. Muhalefet, her şeye rağmen büyük bir hata yapmadığı sürece her türlü engellemeye rağmen seçimi alacak gibi duruyor. Bu noktada, aday listelerinin nasıl dizayn olacağı çok önemli. Başarının anahtarı büyük ölçüde aday listelerine bağlı. Özellikle Altılı Masa’nın ortak listeleri… Eğer listeler dengeli ve genel kabul görür kapsamda olursa, arkasından tartışmalar ve kavgalarla fazla zaman kaybedilmez. Listeye giremeyen aday adayları şunu iyi bilmeli ki, iktidara gelindiğinde farklı görevlendirmeler de olacaktır.  O nedenle liste kavgalarını köpürtenler hem seçime hem kendilerine zarar verir, bunu bilmeliler. 

Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turda sonuçlanması çok önemli, ikinci tura kalınırsa hangi atraksiyonların yapılacağı, şapkadan nelerin çıkacağı hiç bilinmez. Endişe verici bir süreç ve riskli bir seçim olur. Evet, seçimin ikinci tura kalması için figüran adaylar sahneye sürüldü ama tüm zorluklar ve engellere rağmen birinci turda bu işi bitirmek ve ülkeyi düze çıkarmak çok önemli.