Günlerdir İzmir adaylıklarına odaklandık ancak son zamanlarda ülke genelinde AKP’ye yani Erdoğan’a yerel seçimleri hediye edecek muhalefet partilerinin hamleleri öne çıkmaya başladı.

Başta İP ve Akşener, iktidara seçim kazandırmak için kararlı adımlarla yol alıyor.

Oyun özellikle İstanbul ve Akara üzerinde dönüyor. Artık muhalefet cenahında ‘Erdoğan’a seçim kaybettirelim’ duygusu tamamen terk edildi, sonucu ve ülkeye bedeli ne olursa olsun; kendi adaylarını çıkarma yarışına girildi.

Akşener, İstanbul’da geçen seçimden beri İmamoğlu yanında yer alan destek veren Buğra Kavuncu’yu aday gösterdi. İp’liler düne kadar başarılı buldukları İmamoğlu’nu hangi argümanlarla eleştirip yetersiz bulduğunu söyleyecek de adaylarına oy isteyecek? Buğra Kavuncu’nun kazanma ihtimali var mı, yok; ama İmamoğlu’na seçim kaybettirme ihtimali var. Zaten amaç da bu, kurgu da bu!.. Akşener Ankara’da ise eski CHP’li Cengiz Topel’i aday gösterip eski ülkücü Mansur Yavaş’a oy vermeyecek sosyal demokratları toplamaya çalışıyor. Tiyatro oyunu gibi!.. ‘Buradan ne koparabilirim’ oyunu sahneleniyor, egolar tavan yapıyor; kaybeden ülkenin geleceği oluyor.

DEM Partinin Başak Demirtaş’ı İstanbul adayı göstermesine gelince, HDP olarak 2019’da ve geçen mayıs seçimlerinde koşulsuz destek verdiler. Beklenti neydi, iktidar değişecekti, Demirtaş çıkacaktı, başta yargı olmak üzere demokratik adımlar atılacaktı, olmadı, CHP bunu başaramadı. Ama ne oldu; CHP bu partiden koşulsuz destek almaya alıştı!  

Şimdi Demirtaş, eşinin üzerinden DEM’e samimiyet testi yapıyor, parti de kendi tabanını artık konsolide etmeye çalışıyor. Başak Demirtaş’ın adaylığı İmamoğlu’na seçim kaybettirebilir; ancak DEM bu isimle değil düşük profil bir aday çıkartırsa böyle bir risk olmaz. CHP de iktidarın elinden ‘terörle iş birliği yapıyorlar’ argümanını da alır.

Türkiye, son zamanların en karmaşık, en manipüle yerel seçimine gidiyor. CHP’nin bu süreci ne kadar yönetebildiği de meçhul!.. Seçime günler kalmış, hala iç hesaplaşmalar, aday pazarlıkları sürüyor, herkes kendi çıkarını düşündüğü için ortak hareket edilemiyor. Sahada gördüğümüz ise, CHP seçmeninin yine karamsar ve umutsuz ruh haline girdiği ne yazık ki.  

Bütün bu sürecin sonunda başta Ankara ve İstanbul kaybedilirse, muhalefet külliyen hesap vermek zorunda kalacak ve bedeli bazı partilerin kapıya kilit vurmasına kadar gidecek gibi görünüyor.