Cumhurbaşkanı adayı Bilal mi olur Berat mı diye sorulsa yanıt ne olur? Damat geldi olmadı. Giderken ümmetçiyim dedi. Bilal oğlan ise sivil toplum örgütlerinde çalışıyor. Devlete eleman sokuyor. Vakıfları aracılığı ile etkisini artırıyor. Atçılık, okçuluk konusunda babası hala başarılı olmasa da Türk Cumhuriyetleri arasında geleneksel spor olimpiyatları yaparak ismini yurt dışına taşıyor.

Bazı toplantılara Cumhurbaşkanlığı heyetinde yer alarak katılıyor. Orada ne diyor, kendisine ne diyorlar bilemiyoruz.

Ancak biriktirilen haberlerden birkaç ay sonra gündeme bir konu düştü. Türkiye Büyükelçisi ve Orta Doğu Sorumlusu Tom Barrack Orta Doğu için ideal sistem demokrasi değil monarşidir diye bir söz söyledi. ABD adına, yani Trump’ın adına şimdi Orta Doğu’da yeni yapılanma girişimini açıklamış oldu. Yandaş medya da “Babadan sonra oğul” sloganı gibi yaklaşımla Erdoğan’dan sonra Bilal Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasının ABD tarafından onay görüldüğünü yazar, söyler oldu.

Seçimde şartları sağlayanlar aday olabilir. Erdoğan ailesinden Berat Albayrak’a Recep Tayyip Erdoğan büyük önem ve destek verdi. Berat Albayrak 7 Haziran 2015’te milletvekili oldu. Seçimler yenilenince 1 Kasım 2015’te yeniden seçildi. Sonra 24 Kasım’da Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı görevine atandı. 10 Temmuz 2018’e kadar bu görevde bulundu ve aynı gün Türkiye Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine getirildi. İki yıl kadar bu görevde kaldı. Bu arada Cumhurbaşkanlığı kararıyla YAŞ (Yüksek Askerî Şûra) üyesi ve Savunma Sanayii İcra Komitesi'nde görevlendirildi. Kasım 2020’de sağlık sorununu nedeniyle istifa ettiğini açıkladı. İstifa mektubunun sonunda, “.. ülkeme ve ümmete hizmet etmeyi bana nasip eden Rabbime sonsuz hamdolsun” ifadesinde millet yerine ümmeti seçmesi çok tartışıldı, tartışılacak. Fakat Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine verdiği desteklerin karşılığını veremedi.

Bilal Erdoğan ise kurucusu olduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), İnsan ve İrfan Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı ve genel başkanlığını yaptığı Dünya Etnospor Konfederasyonu ile ulusal ve uluslararası alandaki etkinlikleriyle öne çıkmayı başardı. Kuşkusuz Tom Barrack’ın demokrasiden monarşiye geçmeyi önerdiği yapıda Erdoğan ailesinden Berat Albayrak yerine Bilal Erdoğan’ı önermesi babadan oğula geçen bir yönetim sistemi olabilir. Ancak Bilal Erdoğan’ın gençlik heyecanı ile yaptığı “ayakkabı kutusu” gibi konuşmaları, İtalya’da “kara para aklama” iddiasıyla açılıp delil yetersizliğinden takipsizlik kararıyla kapatılan dava gibi konular şimdi medyada yer almasa da cumhurbaşkanlığı adaylığı söz konusu olduğunda gündeme gelecektir.

Cumhurbaşkanlığı için AKP’nin bambaşka bir aday göstermesi sürpriz olmaz. Önemli olan gösterilecek adayın AKP’nin olumlu ifadelerini özümsemiş olması. Örneğin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz. TBMM’de bütçe görüşmelerinde “tarım sektörünün 2025 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 12.7 negatif büyüme kaydettiğini” açıkladı. Evet tarım üçüncü çeyrekte daraldı, yani küçüldü fakat Cevdet Yılmaz “negatif büyüdük” ifadesiyle bunu saklamayı başardı.

Söylemek istediğim şu: ABD kimi uygun görürse zamanı geldiğinde akşamdan sabaha yandaş medya bombardımanı ile adayı açıklayabilir. Şimdi bu tartışmalar yerine vatandaş nasıl geçinecek, sanayiciye nasıl destek verilecek, çiftçi nasıl daha çok üretim yapabilecek bunları tartışmalı ve çözüm üretebilmeliyiz.