Geçtiğimiz hafta son yılların oyun zevki olarak en kötü derbisini izledik. Takımları bir yere koyup olayın biraz sosyal zeka tarafına değinmek istiyorum.

Futbolcular bulunduğu ortama çok çabuk ayak uydurabilecek bir sosyal zekaya sahiptir. Bunun anlamı ne oluyor diye sorarsanız, kendini her yere attığında hakemler faul çaldığında bir oyuncu dinlenmek, oyunu yavaşlatmak veya rakibin temposunu kırmak için faul alma yöntemine sıklıkla başvurur. Oyunu oynatmak isteyen bir hakem olursa şayet, bir iki yere atlamadan sonra faul alamadığını gören oyuncu ayakta kalmak için mücadele edecektir. Ortama çabuk ayak uyduracak ve oyunda kalmaya gayret edecektir.

Peki, bu maç özelinde değil de genel olarak ligimizde hakemlerin yapay zeka tarafından atandığı söylenmekte. Hangi yapay zeka ligde maç başına 30.7 faul çalan hakemi bu maça atar? Arda Kardeşler şahsına münhasır bir hakem. Ligimizde Zorbay Küçük’ten sonra en çok oyunu durduran isim Arda Kardeşler. Maç başına çaldığı 30.07 gibi yüksek bir faul ortalamasına sahip bir hakemi bu maça vermek, son zamanlarda yaşanan olaylara bağlanıyor bana göre. Yapay zeka yada baskın zeka, bu maçın berabere bitmesi için bir atama yapmış en başta. Çünkü yaşanabilecek herhangi bir hatada işin içinden çıkamayacaklarını biliyor.

Bu hakemlerin faul çalma oranlarını futbolcular ve teknik heyetler de çok iyi biliyor. Yukarıda bahsettiğim sosyal zeka, tam olarak burada ortaya çıkıyor. Lucas Torreira, ligde mevkisinin en iyi üç oyuncusundan biridir. Boyuna göre gücü, dinamizmi, pas kalitesi ve oyun görüşü tartışılamaz ama karakteri? Söz konusu derbide Torreira tek başına yerde yatarak ve faul bahanesiyle maçtan 7-8 dakikayı çalmış. Maç içerisinde kendisine sinek çarpmış, yere atlamış bir nevi. Rakibin her atağında en ufak bir temasta kendini yere bırakarak acı çekiyor gibi çırpınıp sağlık görevlilerini oyuna istiyor. Ardından ağzında sakızıyla paytak paytak kenara gelip, hemen oyuna dahil oluyor. Buna izin veren işte o yukarıdaki yapay zeka.
Bu demek değil ki takımlar çok iyi oynadı. Böyle bir ortamda iki takımda oynayamazdı zaten. Topun oyunda kalma süresi 43 dakika. Ligi domine eden iki takımın orta sahalarının pas rakamları yerlerde. Üst üste oynanacak iki derbi, iki takımı da korkutmuş anlaşılan. Çok da normal çünkü ezeli rakibine 2 maç üst üste yenilirsen o psikolojiden zor çıkarsın.

Şimdi gelelim Arabistan’da oynanacak maçın hakemine. Ligin en az faul çalan hakemi kendileri. Yapay zeka, orada futbol oynanmasını istiyor anlaşılan. Abdülkadir Bitigen maç başına 23 faul çalarak ligimizin en az oyunu durduran hakemi konumunda. Biliyorum rakam yüksek ama lig şartlarımız bu ne yapalım. Premier Lig’in en çok faul çalan hakemiyle aynı rakam. Kaliteyi oradan anlayın işte. Neyse, bu maçta futbol oynansın istediği çok belli o yapay zekanın. Çünkü sportswashing kampanyasının bir ayağı burası. Maçlar zevkli olacak ki arka planda olanlar unutulsun.
Bir diğer konu 25 bin kişilik statta oynanacak Süper Kupa Finali’ne 1 gün kalmışken hala biletler tükenmedi. Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanacak olsaydı o 75 bin bilet 10 dakikada tükenirdi. Madem böylesini istediniz, nasıl Messi Dünya Kupası Finali’nden sonra entarisiyle kupa kaldırdı, TFF yetkilileri de o entariyle maçı izlesin. Ancak sakın ola şanlı cumhuriyeti temsil eden kulüplerimize o seremonide entari giydirmeyin!