Yüksek faiz ve düşük taleple baskılanan konut fiyatlarının 2-3 yıl içinde katlanarak artacağı öngörülüyor.

Bu arada; Merkez Bankası’nın faiz politikaları konut piyasasında ‘’DALGALI’’ bir seyir yaratıyor.
Kısa bir canlanmanın ardından gelen faiz artışları konut sektöründe yeniden durgunluğa neden oldu.
Konut kredisi faizlerinin yüzde 25’ in üzerine çıkması; vatandaşın ‘’EV SAHİBİ’’ olmasını neredeyse olanaksız hale getiriyor.
Ayrıca; mevduat faizlerinin yüzde 50’ye dayanması, yatırımcıları da konuttan uzaklaştırıyor.
Bu süreçte; konuta talep azaldı, kiralar arttı.

Yüksek faiz ortamı ve alım gücündeki düşüş nedeniyle konut satışları yavaşladı.
Sahiplik oranı yüzde 55’e gerilerken, kiralık konutlara olan talep patladı.
Öte yandan; yeni konut üretiminin yavaşlaması nedeniyle ARZ-TALEP dengesi bozuldu. Böylece; kira artışları da hızlandı.
Bu arada; mevduat faizlerindeki artış, yatırım bağlamında konuta olan ilgiyi azalttı.
Ancak; bu geçici bir durumdur. Konut sektöründe ARZ-TALEPTE oluşan dengesizlik; fiyat aralığındaki farklılaşmaya neden oluyor. ARZ azalıp TALEP artınca konut fiyatları yükseliyor.
ARZ artıp TALEP azalınca fiyatlar düşüyor.
Bu durum; ekonomik sonuçtur. Çözüm; üretimi, ARZI artırmaktır.

Konut kooperatifleri çözümün anahtarı

Günümüzde, ekonomik krizin temelini ‘’BARINMA KRİZİ’’ oluşturuyor.
Dar ve sabit gelirlilerin konuta erişimi, her geçen gün biraz daha olanaksız hale geliyor. Konuta sahiplik oranı %55’e geriledi.
Kiralardaki artışlar da kontrolden çıkarak ÖDENEMEZ hal aldı.
Barınma problemi; insan hakları güvenlik problemine dönüştü.
Barınma krizi; ‘’SOSYAL BARIŞI’’ bozacak bir aşamaya geldi.
Ancak; çözümsüz değildir. Çözüm; Ege-Koop gibi kendisini kanıtlamış bir ‘’ÇÖZÜM ANAHTARI’’nın desteklenerek özendirilmesidir.
Bu bağlamda; merkezi ve yerel yönetimleri koordineli bir şekilde imarlı, altyapılı konut arsası üreterek Ege-Koop benzeri kooperatif üst birliklerine tahsis etmeli.
Bu bağlamda; kooperatif ortaklarına da uzun vadeli, düşük faizli kredi olanağı sağlanmalıdır.

SONUÇ OLARAK

Barınma krizini çözmek; SOSYAL BARIŞA giden yolda atılan ilk ve önemli bir adımdır. Aynı zamanda da İNSAN HAKLARININ gereğidir.