23 yıldır devletin kılcal damarlarına kadar girdiler devleti artık kendi malları gibi gören bir noktaya geldiler. Sandıktan ve adil bir seçimden de çok korkuyorlar. Ama sona gelindi; artık geriye dönüş yok.

Sağduyulu vatandaşlar, halkın çok büyük çoğunluğu iktidar için artık şunu düşünüyor ve söylüyor; ‘Ülkeyi her geçen gün daha kötüye götürmeyi nasıl başarıyorlar’…

Sorun sadece halkın yoksullaşması, ekonominin dibe vurması açlık sınırındaki maaşlar, eğitimde yaşanan skandallar, sağlık sektöründeki ‘paran yoksa öl’ politikası değil… Bunlar kötü yönetimin doğal sonuçları!

Siyasallaşmış yargı, ana muhalefet partisinin artık tartışmasız birinci parti olmasına karşı geliştirilen anti demokratik ve hukuk dışı uygulamalar, ülkeyi içinden çıkılmaz sorunlar yumağı haline getiriyor. Türkiye, ‘güvenilirlik’ sıralamasında dünyada en altlara düşüyor, yatırım değil kara para geliyor ve haliyle bu çürümüşlük başta ekonomi olmak üzere tüm alanlarda geriye doğru patinaj yaptırıyor.

İktidarın kaybettiği son yerel seçimlerden bu yana yaratılan gündemlerin peşinden koşmaktan takip etmeye çalışmaktan yorulduk. Kayyumlar, göz altılar, tutuklamalar, suçlamalar içi boş iddialar, iddianame olmadan belediye başkanlarını, bürokratları tutsak almalar…
Amaç sadece yıldırmak korku salmak ve CHP’li belediyeleri iş yapamaz hale getirmek değil. Halkı bu gündemlere alıştırmak! Gerçekten bakıyorsunuz tüm bu yaşananlar sanki kanıksanmış gibi!

İktidar, ‘ben yaparım kim ne diyebilir ki’ havasını en baskın şekilde yaymaya çalışıyor. Halk miting meydanlarında toplanmaya devam ediyor tamam da iktidar sabırla zaman içinde bu coşkunun sönümlenmesini bekliyor.

Ne var ki hesap edemedikleri bir şey var, o da Özgür Özel’in performansı! İnatla ülkeyi dolaşıyor CHP’nin giremediği yerlerde on binleri toplamayı başarıyor, tek başına kitleleri sürüklüyor. Hitabeti de toplulukla kurduğu iletişim de büyük gelişme kaydetti. Müthiş bir hatip olan İmamoğlu’nun meydanlardaki yokluğunu hissettirmemeye gayret ediyor.

Kimse bu işin kolay olacağını düşünmedi, düşünmüyor. 23 yıldır devletin kılcal damarlarına kadar girdiler devleti artık kendi malları gibi gören bir noktaya geldiler. Sandıktan ve adil bir seçimden de çok korkuyorlar. Ama sona gelindi; artık geriye dönüş yok.

İktidara karşı gerçeğin sesi yükselmeli, aklıyla düşünen, vicdanıyla karar veren, başkasının değil kendi gözüyle gören insanların artması lazım.

Umut varsa gelecek de vardır.