Haziran ayının başında gazetemize ziyarete gelip, genç ekibimizle sohbet ettiğinde de uzun uzun anlatmıştı. Tarihin en görkemli kutlamasına hazırlandıklarını, hem de öyle hamasi nutuklarla değil, özüne uygun, İzmir’e yakışır bir 100. Yıl kutlaması için çalıştıklarını söylemişti.

Ta o zamandan heyecanlıydı.

Dediği gibi de oldu.

Tarihin en kalabalık ve görkemli kutlaması gerçekleşti İzmir’de.

Öyle; salt mega star nedeniyle de toplanmadı milyonlar.

Kim ki ‘Tarkan topladı’ derse, hem tüm emeklere, hem de İzmirlilerin sosyal-siyasal hassasiyetlerine haksızlık etmiş olur.
Festival yasaklarına inat Gündoğdu’ya döküldü milyonlar.

İktidarlarını sürdürmek için savaş tamtamları çalanlara inat…

‘Yolla’ demek için…

‘Kır zincirlerini’ cesaretini birbirlerinden almak için…

‘Unutmamalı’ demek için…

‘Geççek’ umudunu büyütmek için döküldü milyonlar…

Gülşen’den ‘siyasi tutsak’, Tarkan’dan ‘politik star’ yaratan karanlığa inat…

Demokrasiye, Cumhuriyete, bağımsızlığa, zafere, barışa, huzura sahip çıkmak için tarihi rekor kırdı İzmir.

Tüm bu duyguları, İzmir’in kurtuluşunun 100. yılında; kurtuluşun kahramanlarına saygı, sevgi ve özlemle, yarınlara taşımak üzere bir birlikteliğe çevirmek ve sağdan-soldan çekiştirmelere rağmen, milyonların yüreğinde heyecana dönüştürmek; neresinden bakarsanız bakın başarılı bir önderlik göstergesi…

“Her ne pahasına olursa olsun, asbestli gemiyi İzmir’e sokmayacağız. İzmir dünyanın çöplüğü değildir” kararlılığıyla, “Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk savaşın son gününü zaferle, zaferin ilk gününü ise barışla taçlandırmıştır. Hafızamızı tazelendikçe vatana olan bağlılık ve sorumluluğumuz artıyor. Bunun bilinciyle şimdi sıra bizde. 100 yıl önce 26 Ağustos'ta sabaha karşı 5.30'da top ateşiyle başlayan Büyük Taarruz nasıl bir büyük bir zaferle taçlandıysa şimdi de cumhuriyeti barışla, demokrasiyle taçlandırmak bize düşüyor” dik duruşu; ülkenin her yerinden milyonlarca insana da “Umutsuzluk yok, İzmir var” dedirtiyor.

Tunç Soyer İzmir’e siper; İzmir tüm Türkiye’ye umut oluyor!