Değerli okur, nasıldı dünkü yazı? Dün bıraktığım yerden devam ediyorum.
Başınız döndü farkındayım. Geliyorum çöp krizine ve sonrasında bunun işçi krizi ile ilişkisine…
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İlçe belediyeleri tarafından toplanan çöpleri 'Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi'ne döküyordu. Harmandalı hakkındaki, İzmir 4. İdare Mahkemesi’nin 2023 tarihinde vermiş olduğu kapatma kararı, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 7. İdare Dava Dairesi tarafından hukuka uygun bulundu ve tesis Danıştay 4. Dairesi tarafından da onaylanarak 10 Temmuz 2025 tarihinde kapatıldı.
Kapatılan tesis İzmir şehir merkezine 25 km, Halkapınar'daki Katı Atık Transfer Merkezi’ne 22 Km ve Gediz Katı Atık Transfer Merkezi’ne ise 32 km mesafedeydi.
Tesisin kapanmasıyla 10 Temmuz 2025 tarihinden itibaren İzmir ilinden ilçe belediyelerince toplanan çöpler İzmir Büyükşehir belediyesine ait tırlarla 'Ödemiş, Tire ve Bergama' ilçelerine İBB tarafından naklediliyor. Mesafelerin uzunluğu ve tırların gidiş-dönüşlerinde trafik yoğunluğu olması nedeniyle normal zamanda dökümde sıra olmadığında dahi 5-6 saati bulan işlemler, kuyruk oluşan zamanlarda ise 7-8 saatte tamamlanabiliyor.
Hal böyle olunca da ilçe belediyelerinin araçları, yolda ve sırada beklemekten çöp toplayamaz hale geliyor. Peki, bu sorunu ek tırlar alarak çözme sorumluluğunda olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yapıyor? Sıkı durun…
Sorunun gündem olduğu toplantılarda dahi, genel sekreter yardımcıları, daire başkanlarından çok ‘dayı’ olarak bilinen; ortaokul mezunu (küçümsemek için söylemiyorum) Ramazan Aslan söz alıyor ve çöp sorunu olmadığını iddia ediyor. Birimlerden fişlenerek gönderilen, Ankara’da dayısı olmayan gariban emekçiler bu çöp krizinin yükü altında işten çıkarma-havuza gönderme tehditleri ile çalıştırılıyor.
Cemil Tugay’ın Karşıyaka’dan getirdiği bu isim ve ekibi, yukarıda (dünkü yazıda) bahsettiğim avukatlarla beraber; işçi alımı, işten çıkarma konularının başına geçmek istiyor.
Öte yandan; bürokratlar kiralama ve mal alım ihalelerine imza atmak istemiyor. Tır alımı ve ek kiralama konusunda bürokratlar korkudan adım atmıyor. Onlar da haklı, kurumsal aidiyetleri kalmadı ve yarın kendilerinin de satışa gelip başlarına bela almaktan korkuları var. Hayatın doğal akışı gereği acil müdahaleyi gerektiren durumlarda dahi, halk sağlığı tehdit altındayken bile, bürokratlar elini taşın altına sokmuyor; en az bela olacak, başlarına sıkıntı yaratma ihtimali en az olan yolu, ama çözüme en uzak yolu tercih ediyorlar.
Çünkü başkan tarafından yarı yolda bırakılma ihtimallerinden çekiniyorlar.
***
Diyeceksiniz ki; iki gündür uzun uzun yazmışsın, nereden bileceğiz bunların gerçek olduğunu? En az 10 gündür telefonlarım susmuyor, X ve Instagram DM kutularım taşmış durumda. Paylaştığım bilgiler, onlarca yerden (tamamına yakını belediye içerisinden) gelenlerden damıtılmış olanlar. Gazetecilik de bu zaten…
***
Hatırlarsınız; greve çıkan sendikaların akrabaları üzerinden bir yığın tantana koparıldı. Başkan bu konuda şovunu yapıp sendikalara ve işçilere küfürler yağdırttı. Ancak iddia ettiği gibi, gerçek torpilliler değil; gerçekten çalışan garibanlar işten çıkarıldı. Ankara’da dayısı olmayanlar işten çıkarıldı.
Başkan ‘İşçi alırken komisyon kuracağım öyle alacağım’ gibi süslü bir cümle kurdu o dönem. Trollerin gazına gelenler de alkışladı. Ortada komisyon falan yok zaten ama daha da vahimi, işçi çıkarırken neye göre çıkardıkları…
Eli sakat olan engelli işçiye 2 elle yapılacak iş verip, “Yapmayacaksan istifa et” diyen Genel Müdür de, havuza göndermekle tehdit eden koordinatör de, yandaşlarına yer açıp, itaat etmeyenleri kovdurmaya çalışan yöneticiler de; bu kötülük için güçlerini geldiği günden bu yana işçilerle uğraşan, İzBB’de iş barışını bir türlü sağlamayan başkandan alıyor.
Şimdi bu masum insanları, havuza gönderme adı altında ekmeğinden ettiniz. ‘Bir umut’ diyerek de aylarca beklemesini sağladınız. Peki, umudu tükenen emekçiler sonrasında ne yapacak? Avukatlarınızın cebini doldurmak dışında da yapacakları olacaktır mutlaka.
Göreceksiniz, burada da direnen işçiler kazanacak!
Göreceksiniz burada da başkan geri adım atacak ve bu suça karışanları bir çırpıda yarı yolda bırakıp; emeği için direnip, namusuyla çalışanlara yeniden kapı açmak durumunda kalacak.
***
Kapatırken bir torpilli daha paylaşayım ki, gelecek yazılar için ‘heyecan’ olsun… Ramazan Aslan’ın en az 12 akrabası işe alındı demiştim değil mi? Bir de Daire Başkanı yapılan var. Daire Başkanı Ela’nın yanında öz kardeşi Esra da işe alındı… Birlikte çalışıyorlar…
Olsun, karı koca ayrı ayrı makam araçlarıyla aynı evden alınmalarından iyidir(!) Öyleleri de var çünkü!
Sonra da başkan bey çıkıp ekranlarda ‘İzmirlilerin hakkını yedirmem’ diyor.
Yerseniz!
---
İZBB ÇALIŞANLARINA NOT:
Gönderdiğiniz mesajlar yüzlerce oldu. Hepsini teker teker okuyup inceliyorum. Ama en çok, belge, fotoğraf ve videoları önemsiyorum. Yeni yazı gelene kadar, bu 2 yazı size emanet. Kalın sağlıcakla…