İzmir’in en sorunlu ilçesi neresi derseniz, tartışmasız Konak derim. Kentin en eski yerleşim merkezidir, yapısal, kültürel, sosyal ve ekonomik uçurumun dağ gibi olduğu bir ilçedir. Yıllar içinde sürekli tekrarlanan imar aflarıyla binalar alabildiğine düzensiz, yollar yetersiz. Şöyle yukarılara doğru bir çıkın, bambaşka bir İzmir var oralarda. Ayrıca Konak, kentin hem iş merkezi, hem iskân alanı. 350 bin nüfusuyla (kayıtlı) orta ölçekli bir şehir. Ama bunlar ikamet edenler, bir de iş hayatı Konak olan binlerce kentli var… Hepsi hizmet bekliyor…

İlçedeki yapısal çarpıklığı gidermenin yolu kentsel dönüşümden geçiyor. İki ayrı semt, kentsel dönüşüm sürecinde her biri 14 olmak toplamda 28 mahalleyi kapsayan büyük projenin yürüdüğü bir ilçe. Bir apartmanın bile kentsel dönüşümünde ne sorunlar yaşanıyor, düşünün ilçe nüfusunun en az yüzde 60’ının yaşadığı bir alandan söz ediyoruz. Altından kalkılması bilgi, beceri ve kararlılık isteyen bir büyük dönüşüm projesi.

Sema Pekdaş, bu ilçeye emek vermiş bir başkandı ama aday yapılmadı. Yerel seçim zamanı CHP farklı bir arayışa girdi ve ‘bu yükün altından kim kalkar’ diye düşünüp Narlıdere’yi ihya eden Abdül Batur’u Konak adayı yaptı, hedefi on ikiden vurmuş oldu. Yılların tecrübesiyle Batur, başlayanları bitirmeye, yeni pek çok projeyi de hayata geçirmeye başlamış. Kentsel dönüşüm elbette en önemlilerinden, bir başkanlık sürecine sığar mı bilinmez ama yol alındığı görülüyor.

Konak Başkanı Abdül Batur ve ekibiyle birlikte İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak yaptığımız ‘hizmet turu’ bize başka şeyleri de gösterdi. ‘Dezavantajlı’ denilen, sosyal ve ekonomik olarak az gelişmiş semtlerde yapılan ‘kadın, çocuk ve gençleri hedefleyen’ çalışmaların niteliği…

Yenişehir ve Hilal semtlerinde yapılan işler çok değerli, Engelliler Yaşam Merkezi, kreşler, Nar Taneleri Sosyal Yaşam Projesi, Roman Kültür Merkezi, Kemer’de TCDD’den alınan istasyon ve deponun restorasyon çalışması, buraların müze ve kültür merkezine dönüştürülme projeleri… Gördükçe gerçekten ‘gençler, çocuklar ve kadınlar için iyi işler yapılıyor’ dedirten çalışmalar.

Gültepe’de 5 bin 900 metrekarelik dev spor kompleksi, halı sahası ve tribünlü spor salonuyla her türlü spor aktivitesinin yapılabileceği bir yer. Toros Mahallesinde içinde pazaryeri, nikah ve düğün salonu, spor alanları, kurs merkezleri, kreş, ana okulu olan muhteşem bir kompleks gördüm ki gerçekten harikaydı. Kadriye Mahallesinde de bir benzeri yapılıyor.

Ağırlık verilen bir başka lokasyon şimdilerde Suriyelilerin kalmadığı ama Somali, Etiyopya gibi ülkelerden gelenlerin konuşlandığı tarihi Basmane semti. Bunlar belli ki kalıcı değil, Avrupa’ya geçiş yollarını arıyor. Ama bu bölge çok değerli, İzmirli ile buluşturulması gereken bir değer. O yüzden pek çok proje yürüyor orada. Oteller Sokağında 400 yıllık bir hamam kalıntısı vakıflardan alınmış restore ediliyor, Kestelli’de tapu kaydı 1905 yılı olan Yemişçizade Konağı restore edilmiş, müze yapılıyor, İkiçeşmelik’te eski İstiklal İlkokulu restore edilip, Kontak adı verilen Yenilikçi Öğrenme Merkezi olarak gençlerin eğitimine açılmış.

Hizmet turunda buna benzer pek çok bitmiş veya yapımı devam eden proje gördük, ağırlık, hizmetin hep yetersiz kaldığı bölgelere verilmiş.

Konak için elbette en önemli iş, kentsel dönüşüm; Abdül Batur bu işte de kararlı görünüyor. Şu bir gerçek, Konak’ın sorunlarının üstesinden gelen İzmir’in de sorunlarının üstesinden gelir.