Bazı dönemler, tüm hayatınız için belirleyici olabilir.

Kırk yılda anlatamadığınız derdinizi, kırk saniyede hafızalara kazıyabilirsiniz.

Bazen öyle olur.

Şerden hayır çıkar.

Şans penceresidir belki de… Olmadık zamanda açılır ve o an ne yaptığınız tüm ömrü hayatınız için şekillendirici haline gelebilir.

13 Eylül 2018 Perşembe…

Şarbon hastalığı olduğu konuşulan 25 bin büyükbaş hayvanı taşıyan Rahmeh isimli gemi İstanbul açıklarında 20 gün bekledikten sonra Çeşme’ye yanaşır. Şarbon hastalıklı 25 bin hayvanın Çeşme’den Türkiye’ye indirilmesi gündemdedir.

Yurttaşlar kaygılıdır.

Dönemin CHP Çeşme İlçe Başkanı alır eline cep telefonunu ve  BİR VİDEO ÇEKER: “Yeryüzündeki cennet Çeşme’den Türk Kamuoyuna Sesleniyoruz. Şarbon hastalığı taşıdığı iddia edilen bu hayvanların Çeşme Limanı’ndan ülkemize indirilmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. Her türlü eylemi yapmaya hazırız. Gerekirse binlerce Çeşmeli ile limanı kitleyeceğiz. Bize destek vermek için bu videoyu paylaşmanızı rica ediyoruz.”

Bu amatör çekim video tabiri caizse, patlar.

Ülkenin tüm aydınları, yazarları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri; her siyasi görüşten yurttaşlar bir tepki çığlığı olarak videoyu paylaşır.

Çığlık, milyonların çığlığı olmuştur. Farklı hesaplardan on milyonlarca yurttaş izler, izledikçe tekrar paylaşır.

Ülke yolgeçen hanına dönmüş ve insanlar kendilerini eli kolu bağlı şekilde hissediyorken, birinin de çıkıp “Her türlü eylemi yapmaya hazırız. Gerekirse binlerce Çeşmeli ile limanı kitleyeceğiz” demesi, milyonlarca insana umut ve cesaret olmuştur.

Konu artık, gemi de değildir! Konu; ‘Eeeehhh, yeter!’ diyebilme cesaretinin kitlelere bulaşmasıdır.

TEPKİLER SONRASINDA ÇEŞMELİLER KAZANIR!

Çünkü direnenler her zaman kazanmasa da kazananlar her zaman direnenler içerisinden çıkar…

O dönem bu kıvılcımı yakan CHP Çeşme İlçe Başkanı Ekrem Oran için Çeşme’de “Gemiyi limana yanaştırana kaptan, yanaştırmayana Başkan denir” yakıştırması yapılır.

Ekrem Oran, Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde Çeşme Belediye Başkanı olur.

Çeşmelilerin Bizim Eko’su, 3 buçuk yıldır görevde ve ‘Sevdam’ dediği Çeşme için canla başla çalışıyor. Ancak şahsi kanaatimce en çok da o çıkışıyla tanınıyor. En çok da o çıkışına sebep olan duygu halinin devamlılığı nedeniyle kendisine güveniliyor. 

***

Şimdilerde yeniden bir gemi yanaşıyor İzmir’e…

İzmirliler tepkili…

Toplantılar yapıldı, mitingler organize edildi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, duyarlı bir yurttaş sorumluluğu ve İzmir’in şehr-i emini olarak tüm bu sürece önderlik ediyor!

***

“İzmir dünyanın çöplüğü değil” diyorsak, o gemiyi İzmir’e yanaştırmamalıyız. Bunu ben söylemiyorum, kaygılı yurttaşlar söylüyor. Akademisyenler, çevre örgütleri, uzmanlar söylüyor.

İzmir milletvekillerine, İzmir’in Belediye Başkanlarına, İzmir’in kanaat önderlerine, İzmir’in demokratik kitle örgütlerine sorulan soru şu: “Her türlü eylemi yapmaya hazır mıyız? Gerekirse binlerce İzmirli ile limanı kitleyecek miyiz?”

***

Belli ki Aliağa’nın MHP’li Belediye Başkanı Serkan Acar, asbestli geminin İzmir’e gelmesinden pek rahatsız değil.

İzmir’in sözüm ona ‘tarafsız’ medyası da söz konusu başkan MHP’li ya da AKP’li olunca, sus pus olmayı tercih ediyor.

Eee ne de olsa, sadece CHP’li belediyelere yüklenince ‘tarafsız’ olunuyor.

Biz ‘taraflı’ medya olarak hatırlatalım: Sayın Acar; unutmayın; gemiyi limana yanaştırana kaptan, yanaştırmayana Başkan deniyor!