Geçen haftadan başladığımız asgari ücret tartışmasına devam edelim. Çünkü önümüzdeki süreci belirleyecek tartışmanın merkezinde asgari ücret duruyor. Ayağının altındaki zeminin kaydığının farkında olan iktidar karşı cepheyi sopayla idare etmeye çalışırken kendi cephesini ise hâlâ rıza yoluyla konsolide etme çabasında. Burada da asgari ücret ve beraberinde diğer ücretlere yapılacak zammın belirleyici olduğunun bilincinde ve ona göre davranıyor. Herkesin malumu olduğu üzerine iktidar cephesindeki erimenin temel nedeni demokrasinin ortadan kalkması, özgürlüklerin askıya alınması, otoriterleşme gibi nedenlerden daha çok ekonomideki hızlı ve yıpratıcı bozulma. Bu alana yapılacak geçici bir iyileştirmenin ardından yapılacak bir “baskın seçimle”  iktidar ömrünü uzatmanın hesaplarını yapıyor. “Çin modeli”, “yeni ekonomik model” gibi isimlerle ortaya atılan ve altı boş, gerçekleşmesi imkânsız, çelişkilerle dolu olsa da toplumun tartıştığı, 6 ay gibi bir sürenin sonunda sorunların çözüleceğinin vaat edildiği bir modelle krizin etkilerini üzerinden atarak yukarıda belirttiğimiz olası “baskın seçimi” kazanmayı planlıyor. Peki buna karşı emek cephesinin krizden çıkış için toplumun önüne koyduğu, toplumun tartıştığı ikna edici bir ekonomi programı var mı?

Emek cephesinden kastım sendikalar, dernekler, sol ve sosyalist partiler. Şu ana kadar ortaya konulmuş bir program olmadığı gibi asgari ücret tartışması da tam iktidarın istediği şekilde yüzdelik zamlar ve rakamlar üzerinden yürütülüyor. Bu satırların yazıldığı sırada DİSK’in Kartal’da yapacağı miting henüz başlamamıştı. Bu mitingde verilecek mesajlar son derece önemli. Verilecek mesajlar asgari ücretin 5 bin 200 lira olmasının ötesine geçemezse bu miting işçi sınıfı açısından kaçırılmış bir fırsat olur. Şu an Türkiye’de yaşayan emekçiler çok iyi farkında ki içinde bulunduğumuz kriz sadece emekçilerin maaşlarına yapılacak iyileştirmelerle içinden çıkılabilecek bir kriz değil. İster iktidarın telaffuz ettiği 4 bin lira ister DİSK’in istediği 5 bin 200 lira olsun enflasyondaki hızlı yükseliş ile emekçilerin yaşayacağı rahatlama 2-3 ayı geçmeyecektir. Bu süre iktidar açısından anlamlı, çünkü bu süre içerisinde yapacağı bir baskın seçimle bu taktiğinin meyvelerini toplayacaktır. Peki emek cephesinin buna verilecek cevabı sadece asgari ücret 4 bin değil 5 bin 200 olsun ile sınırlı mı kalacak? Böyle bir taktiğin emekçileri iktidar destekçiliğinden koparma şansı var mı?

Toplumsal mücadeleler tarihi göstermiştir ki insanlar bir fikir etrafında bir araya gelir ve örgütlenirler. Şu anki kriz ortamında maalesef ortaya atılan tek fikir iktidarın “yeni” ekonomi programı ve ister yanında ister karşısında olsun konuşulan tek program bu. Geçtiğimiz hafta İz Televizyonu’nda yayınlanan Emek Dünyası programıma konuk olan DERİTEKS örgütlenme uzmanı Cihan İşçi 2001 krizi sonrasında kurulan Emek Platformunu ve onun öncülüğünde hazırlanan Emek Programını hatırlattı. Bugün ortada ne cephe var ne de bir program. 2001 krizinin boyutlarını fersah fersah aşan şu anki krize karşı sendikaların acilen bir araya gelmesi ve iktidarın 20 yıllık ekonomi politikasını da teşhir eden bir krizden çıkış programı açıklamaları acil bir görev olarak ortada duruyor.

 İç ve dış borç ödemelerinin ertelenmesi, geçiş garantili otoyol ve köprülere yapılan ödemelerin durdurulması, artan oranlı bir servet vergisi, son 20 yılda özelleştirilenler başta olmak üzere fabrikaların ve kuruluşların kamulaştırılması, kamusal faydayı gözeten bir üretim planlaması gibi talepleri de içeren, emekçiler açısından geçici değil kalıcı iyileşmeler sağlayacak bir ekonomi programı açıklanarak bunun etrafında bir mücadele örgütlenmelidir. Sendikal bürokrasi tarafından ele geçirilmiş sendika merkezleri böyle bir adım atmak istemese bile yerellerden başlayacak bir hareketin önünde duramayacaklardır. Bu noktada örgütlülük ve bilinç düzeyleri dikkate alındığında İzmir’deki mücadeleci sendika şubeleri öncü bir rol üstlenebilir. Bu açıklanacak program kuruluş çalışmaları süren 3.ittifakın (Halk İttifakı) da ekonomi programına ışık tutacağı için ayrı bir öneme sahip olacaktır.