Her yerel seçim öncesi aynı hikâyeyi dinliyoruz AKP’lilerden…

“CHP İzmir’e hiçbir şey yapmadı. AKP gelsin, İzmir gelişsin. İzmir CHP yüzünden kocaman bir köye döndü…”

Bu ve buna benzer pek çok ifadeyi sizler de duymuşsunuzdur.

Peki gerçekten öyle mi?

İzmir’i yıllardır yöneten CHP’li belediyeler İzmir’e gerçekten hiçbir şey yapmadı mı?

Sahiden İzmir büyük bir köye mi benziyor?

“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” sözünün Tanzimat dönemi şairlerimizden Muallim Naci’ye ait olduğu söylenir. Kim demiş bilmem ama genç okurlarımız için tercüme etmeye çalışayım. “İnsan hafızasının eksikliği unutkanlıktır” anlamına geliyor.

O zaman gelin bu eksikliğimizi hafızalarımızı tazeleyerek giderelim. Ne de olsa söz uçar, yazı kalır. Gazeteci aynı zamanda döneminin tanığıdır, o zaman bu tanıklığımızı kayda geçirelim ve görelim bakalım CHP’li belediyeler İzmir’e neler yapmış.

Önce Yüksel Çakmur…

Aşağıdaki bilgiler Vikipedi’den, isteyen internetten kolayca ulaşabilir:

  • Gençlik ve Spor Bakanlığı dönemlerinde İzmir'in hemen hemen tüm ilçelerine spor salonları, sahalar, yüzme havuzları, semt sahaları yaptırdı. Üniversite bulunan tüm illerde yurt açılmasını sağladı.
  • Belediye Başkanlığı döneminde, Bayraklı'daki ilkel mezbahayı yıktırıp Buca Kaynaklar'da entegre et tesislerini kurdu.
  • Kent içi dolmuşları kaldırarak trafiği rahatlattı.
  • 1600 otobüs alımını gerçekleştirdi.
  • İzmir Körfezi'nde yolcu taşımacılığını başlattı.
  • Metro ihalesine ilk imzayı attı.
  • Büyük Kanal Projesi ve TANSAŞ'ı geliştirdi.

Gelelim İzmir’in efsane başkanı Ahmet Piriştina’ya.

DSP adayı olarak girdiği 1999 yerel seçimlerinde koltuğu Burhan Özfatura’dan devraldı. İzmir Büyük Kanal Projesi, İzmir Kordonboyu Projesi ve İzmir Metrosu'nun M1 hattı gibi projeler, onun döneminde bitirildi ya da çalışmalar hızlandırıldı. Piriştina büyükşehir belediyesinin Fen İşleri bölümünün altyapısını kullanarak İzmir'deki birçok ilk ve orta dereceli okulun elden geçirilmesini sağlarken, Büyükşehir Belediyesine bağlı Eşrefpaşa Hastanesinin olanaklarıyla ilköğretim okullarında sağlık taraması yaptırdı. Sosyal güvencesi olmayan yoksul öğrencilerin ameliyat dahil tedavi masraflarını belediye bütçesinden ayrılan kaynakla gerçekleştirdi.

İşte Piriştina’nın İzmir’e kazandırdıkları, gelin birlikte okuyalım:

  • İzmir’in kıyı şeridinde yaptığı düzenlemelerle, kıyı şeridini halka kazandırdı. Kordonboyu için yaptığı düzenlemelerle Kordon’u yaşanabilir hale getirdi.
  • Konak Meydanı düzenlemeleriyle de Konak Meydanı’nı halkla buluşturdu.
  • İzmir için büyük önem taşıyan İzmir Büyük Kanal Projesi’ni hızlandırarak hayata geçirdi. Böylece atık suların İzmir Körfezi’ne karışması engellendi.
  • İzmir Metrosu’nun yapımı, Piriştina döneminde hız kazandı. Metronun Üçyol – Bornova hattı, Başkan Piriştina döneminde hizmete girdi.
  • Türkiye’nin en nitelikli sanat merkezlerinden biri olan Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin projesini başlattı.
  • İzmir Kent Arşivi ve Müzesi’ni kurarak İzmir ve Cumhuriyet Tarihi’ne önemli bir katkı sağladı.
  • İzmir’in tanınmasında önemli bir rol oynayan Dünya Üniversite Oyunları Universiad’ın İzmir’de yapılması için çalıştı. Universiad, 2005 yılında Piriştina’nın ölümünden sonra İzmir’de gerçekleşti.
  • İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü ile birçok ortak çalışma gerçekleştiren Piriştina, okulları fiziki olarak yeniledi. Milli Eğitim ile yaptıkları çalışma ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek okullarda Kent Tarihi Konferansları verdirmeye başladı.
  • Onun döneminde İzmir kulüpleri altın çağını yaşadı. Renk gözetmeksizin Altay, Altınordu, Bucaspor, Göztepe, Karşıyaka ve İzmirspor’a büyük destek verdi. (O dönemler spor yazarlığı ve kulüp yöneticiliği yapan biri olarak canlı şahidiyim.)

 Piriştina’nın tüm İzmir’i yasa boğan zamansız vefatından sonra koltuğu Aziz Kocaoğlu aldı. 2004-2019 yılları arasında İzmir’e unutulmaz hizmetler verdi. Bakalım neler yaptı:

  • Güzelyalı'da boşalan otobüs garajı arazisine ülkenin en nitelikli sanat merkezlerinden biri olan Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi yapıldı.
  • Alsancak’ta Fransızlardan kalan Tarihî Havagazı Fabrikası'nın ana dokusu korunarak müze ve kültür kompleksi haline dönüştü.
  • Sasalı Doğal Yaşam Parkı ve bunun içinde yer alan 450 dönümlük araziyi kaplayan hayvanların doğal yaşam ortamlarında izlenebildiği bir hayvanat bahçesi yapıldı.
  • Evka 3-Ege Üniversitesi ve İzmirspor-Hatay-Göztepe-Poligon-Fahrettin Altay Metroları hizmete girdi.
  • Türkiye'de ilk kez bir belediye tarafından yapılan Tam Otomatik Otopark açıldı.
  • Uçanyol yapıldı.
  • 25 arıtma tesisi inşa edildi.
  • 28 çok amaçlı salon, alt geçit ve köprülü kavşaklar yapıldı.
  • 130 kilometrelik Aliağa-Torbalı İZBAN raylı sistem hattı.
  • Teleferik Tesisleri yenilenerek hizmete açıldı.
  • İzmir kıyılarına 40 kilometrelik bisiklet yolu ve kıyı düzenlemesi.
  • İzmir körfezine 18 yeni modern gemi alımı yapıldı.
  • Bornova’da 231 dönüm alanda yer alan Aşık Veysel Rekreasyon Alanı ve içinde bulunan Buz Sporları Salonu yapıldı.
  • Homeros Vadisi'nin düzenlenmesi.
  • İzmir'in ilk kent ormanı olan İnciraltı Kent Ormanı.
  • İzmir genelinde yapılan 4 otopark.
  • Konak ve Karşıyaka tramvayları,
  • Akıllı duraklar.
  • Akıllı kavşaklar.
  • Buca Sosyal Yaşam Kompleksi.
  • Gaziemir'de belediyenin öz kaynaklarıyla yapılan fuar kompleksi FUARİZMİR.
  • Çevre dostu ve ekonomik, tamamen yerli teknoloji ile üretilen 20 araçlık Türkiye'nin ilk elektrikli otobüs filosu.
  • Bornova Belediyesi ile birlikte yapılan 10 bin kişilik Doğanlar Stadı.
  • Tire’ye 15 bin kişilik modern stat.
  • Urla Bademler'de Tarımsal Kalkınma Kooperatifi arazisindeki yaklaşık 315 dönüm alan üzerine 4 milyon liralık yatırımla, içinde bungalov evler, üretim parselleri, yürüyüş ve bisiklet yollarının da bulunduğu bir Doğal Yaşam Köyü.
  • Türkiye'deki ilk Engelli Eğitim ve Farkındalık Merkezi.
  • Kentteki 'mavi bayraklı' plaj sayısı, 12 yılda yüzde 120 artarak 51'e yükseldi. Bu artışta en büyük rolü, Büyükşehir Belediyesi'nin peş peşe hayata geçirdiği ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri oynadı.
  • Avrupa Birliği standartlarında 21 arıtma tesisiyle en fazla ileri biyolojik atık su arıtma tesisine sahip olan İzmir, kişi başına düşen atık su arıtma miktarı ve AB standartlarında arıtma oranı ile Türkiye'de ilk sırada yer aldı. İzmir ayrıca atık su arıtma tesisi ile hizmet verilen 581 belediye içinde evsel atık suyunu 'yüzde 100 oranında artıran' tek kent oldu.
  • 100 milyon liranın üzerinde yatırımla 14 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi hizmete alındı.

 Aziz Kocaoğlu’nun tüm bu icraatlarını merkezi hükümetten doğru düzgün destek almadan, belediyeyi borçlandırmadan yaparken bir de ‘kumpas’ davalarıyla uğraşmak zorunda kaldığını da unutmayalım.

Sırada son başkan Tunç Soyer var. Bakalım o neler yapmış 5 yıl içinde…

  • Körfez’e açılan yaklaşık 300 kilometrelik yağmur suyu hattı tamamlandı.
  • 5 yıl içinde toplamda 49 kruvaziyer gemisi, 69 bin yabancı yolcusuyla İzmir’de ağırlandı.
  • İzmir’in tarihi kent merkez Kemeraltı ve bağlantı noktaları Tarihi Liman Kenti başlığıyla UNESCO Dünya Mirası geçici listesine dahil oldu.
  • İZFAŞ’ın düzenlediği fuar sayısı 35’e yükseldi. Avrupa’nın 9 farklı noktasında tanıtım amacıyla İzmir ofisleri kuruldu.
  • Narlıdere Metrosu hizmete girdi.
  • Çiğli Tramvayı hizmete girdi.
  • Buca Metrosu’nun temeli atıldı, inşaat devam ediyor.
  • Bayındır’da Süt Fabrikası kuruldu.
  • Düzenli olarak sosyal yardım yapılan hane sayısı 17 binden 80 bine yükseldi.
  • Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda altyapı ve üst yapı yenileme çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi.
  • Aziz Kocaoğlu döneminde başlatılan Kırsalda Tarımsal Kalkınma projeleri artarak devam etti. Süt Kuzusu, Çoban Ateşi gibi projeler pek çok belediye tarafından örnek alındı (AKP’li belediyeler de dahil.)

Bunlar sadece sosyal demokrat Büyükşehir Belediye başkanlarının İzmir’e yaptıkları. Ayrıca İzmir ilçelerinde başkanlık yapan ve ilçelerine unutulmaz hizmet götüren çok sayıda ilçe belediye başkanı da var sosyal demokratların. Yapılan irili ufaklı yüzlerce iş daha var. Ama maalesef bu sayfanın yeri dar.

AKP’liler ise İzmir’e hala köy demekte ısrar ediyor.

Soralım o zaman; Madem İzmir köy, o zaman yıllardır AKP’liler tarafından yönetilen İstanbul ve Ankara’dan İzmir’e insanların akın akın göç etmesini nasıl açıklayacaksınız?