Geçen haftaki ‘Ayvalık & Akhisar sentezi’ başlıklı yazım epey gündem oldu.

Birilerini de oldukça rahatsız etti.

Birileri üzerine alınıp, beni telefon ve mesaj yağmuruna tuttu.

Konu neydi?

Ayvalık’ta bu yıl 17’ncisi yapılan Uluslararası Zeytin Hasat Festivali’nde yaşananlar…

Neydi yaşananlar?

Festivalin tanıtılması için Ayvalık’a davet edilen, ilçede deyim yerindeyse krallar gibi ağırlanan gazetecilerden büyük bölümünün aktif çalışan gazeteci olmamasını dile getirmiştim!

Yenildi, içildi, gezildi güzel… Eeee.. Haberleri nerede?

Sosyal medyada… Yani Faceebok’ta, Instagram’da…

Birkaç ulusal gazetenin Ege ilavesinin dışında 4 gün, 4 gece süren uluslararası festivalden tek satır haber yayınlanmadı İzmir medyasında…

Ama Ayvalık’a giden gazeteci listesine ve fotoğraf karelerine bakarsanız 20’nin üzerinde gazeteci var!

Eeee… Nerede bu arkadaşların yaptıkları haberler, çektikleri onca fotoğraf…

Arşivde manşet…!

Bazıları eleştirilerimi Ayvalık’a davet edilmeyişime bağlamaya çalıştı.

Kardeşim… Ayvalık’a gelseydim de gelmeseydim de gördüklerimi yazardım ki yazdım da…

Allahtan gelmemişim, kim bilir daha neler görecektim…

Bir kez daha yineliyorum, derdim kişilerle değil, festivalde yaşanan başıbozuklukla ilgili…

Derdim, İzmir yerel medyasının yok sayılmasıyla ilgili…

Yine gazeteci olmayan ama kendine gazeteci misyonu yüklemeye çalışan bazıları da bulundukları kurumun gücünü ve ona verilen köşeyi kullanarak ahkâm kesmiş…

Bunlar aslında Ayvalık Festivalinin bu kadar tartışılır hale gelmesine sebep olanlar…

Bunlar CHP’li Ayvalık Belediyesi’ni ve Belediye Başkanı Mesut Ergin’i yok sayıp, görmezlikten gelmeye çalışanlar…

Festivale katılmamama rağmen, Ayvalık Belediyesi’nin çalışmalarını ve etkinliklerini gönderdikleri haber bültenlerinden takip ettim.

Başkan Ergin’in her etkinliğe bizzat katılıp, ev sahipliğini en güzel şekilde yaptığına şahit oldum.

Yine Başkan Ergin’in Ayvalık’ı tanıtmak için verdiği çabayı geçtiğimiz yıl bizzat kendim gördüm.

Ama gelin görün ki, kendini herkesten, her şeyden önde görenler bu yapılanları bile görmezlikten gelmiş o gazete köşelerinde…

Sanki festivali iki kurum düzenlemiş gibi Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile Ayvalık Ticaret Odası gündemde hep…

Neden mi? Çünkü o gazetecilerin otel rezervasyonlarını bu iki kurum yapmış…

Ayvalık Belediyesi’ni festivalin dışına itmenin sebebi nedir?

Gerek şahsi, gerekse siyasi hesaplarınızı neden festivale karıştırmak istersiniz ki?

Bunun nedenini bilen biliyor zaten. Buradan yazmama da gerek yok.

Ne demiştik?

Ayvalık ve Akhisar birer marka…

Ama kişisel ihtiraslarınızla özellikle Ayvalık markasına zarar veriyorsunuz.

Ayvalık Hasat Festivali sizin güdümünüzde olan bir etkinlik değil.

Tüm Ayvalık’ın ve Ayvalık’taki kurumların ortaklaşa düzenlediği bir etkinlik…

İzmir’den Ayvalık Festivalini dizayn etmeye kalkışmak, İzmir’den hangi gazetecilerin davet edileceğini organize etmek sizin haddiniz değil…

Burada Ayvalık Festival Komitesi’ni de suçlamıyorum. Onlara hangi isimler veriliyorsa onları davet etmişler…

Adamlar kimin aktif çalışıp-çalışmadığını, davet edilenler içerisinde İzmir’deki yerel gazetelerin muhabirleri, temsilcileri var mı yok mu nereden bilsin?

Sevgili komite üyeleri… Keşke bilen birine sorsaydınız, tüm bunlar olmazdı.

Size önerim, bu festivalde birilerinin ve bazı kurumların güdümünden çıkın…

Profesyonel bir anlayışla İzmir medyası ile bir araya gelin.

Bunun için İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile kontak kurmanız da yeterli olacaktır.

Uluslararası diye tanıttığınız festivale bakın o zaman gerçek anlamda tüm İzmir’de ve tüm Türkiye’de tanınır ve bilinir hale gelecektir.

Yoksa bu anlayışta devam ederseniz birilerinin “benim festivalim, ben yapıyorum, ben düzenliyorum, benim sayemde yapılıyor” söylemlerinden öteye gidemezsiniz.

Benden söylemesi…!