Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nın yanında başka ittifaklar da var. Bu ittifakların hangileri seçimde aday gösterecek belli değil. Cumhur İttifakı adına sadece Erdoğan konuşuyor. Mevcut cumhurbaşkanı neler yapacağını anlatmaya devam ediyor. 

Millet İttifakı ismi yerine Altılı Masa ön plana çıktı. Orada resmi olmamakla beraber bir yedinci parti de var, Büyük Türkiye Partisi. Millet İttifakı’na katılmak isteyen partiler de var. İttifak, hükümet programının hazırlama çalışmasında mesafe aldıklarını söyledi ve bu talepleri kabul etmedi ancak ortaya çıkan sonuçların herkesle paylaşacağını belirtti.

Altılımasa.biz adlı internet sitesini hayata geçiren Millet İttifakı, neden bir araya geldiklerini, liderlerin buluşması sonrasında yapılan açıklamaları, kurulan komisyonları, komisyon raporlarını açıklıyor. Güçlendirilmiş parlamenter sistem nedir, millet ittifakı sosyal haklar, bağımsız tarafsız yargı, çevre, bakanlar kurulu gibi konuları nasıl düzenleyecek, hepsi anlatılıyor.

Özetle güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem için yapılan çalışmalar tamamlandıkça altılımasa.biz web sitesinde düzenli olarak açıklanıyor.

Cumhur İttifakı'nın böyle bir girişime ihtiyacı yok. Bakanlıkların web siteleri pembe tablolarla dolu, bakanlar, yardımcıları, yandaş sivil toplum kuruluşları ve medya her gün pembe haberler veriyorlar. Bu bir beyin yıkama operasyonu. Verilen sözler, tarif edilen atılımlar, gelişimlerle ilgili sözler akşamdan sabaha zaten unutuluyor. Ertesi gün tüm mekanizmalar yeniden dönmeye başlıyor.

Bu fotoğrafı daha ayrıntılı hale getirebiliriz. Ancak soru şu; Seçime gidilirken ne yapmalı, nasıl yapmalı? 

Seçim tarihini olabildiğince geç açıklayarak, Yüksek Seçim Kurulu’ndan “acayip” kısıtlamalar bekleyen bir Erdoğan var diye düşünüyorum. Ancak bu şekilde Altılı Masa ve destekçilerin harcayacağı enerjiyi sınırlayarak, halk üzerindeki etkisini azaltmak söz konusu olabilir. 

Bu “oyun” tutar mı? Onlar açısından bakarsanız, evet, ama muhalefet açısından bakarsanız zor. Zira seçimde kampanya süresi üç hafta bile olsa, Erdoğan’ın gideceği il sayısı belli. Oysa Altılı Masa’nın gidebileceği il sayısı, ilçe sayısı bunun en az altı katıdır.

Önceki seçimlerde Urfa’dan, Mardin’den toplanan 10 bin kişi, otobüslerle miting mitin dolaştırıldı. Mitinge taşınan bu güzel insanlar tarlada çalışıp yevmiye aldıkları iş yerine, mitinglere gidip günlük yevmiye aldılar. Peki 2023 seçimlerinde kaç kişi kiralanır, nerelere götürülür derseniz, bir iki miting dışında bir girişimde bulunacakları konusunda kuşkum var.

Sahaya inen altılı masa ve destekçilerinin halkla yüz yüze temasları, konuşmaları ne kadar etki yapar, onun yaratacağı pozitif katkıyı ölçmek kolay değil. Seçime muhtemelen 4-5 ay kala seçmen kafasından bir seçim yapmıştır derlerdi, eski seçimlerde. Oysa bu dönemde her gün yeni bir vaat ve karar bekleyen ulufe, örneğin RTY yasasının TBMM’de kabulü ve imar barışı gibi konular da var. Anayasa mahkemesinde bekleyen HDP’nin kapatılması davası gibi özel dosyalar da bu işin cabası.

Akşamdan sabaha emekli maaşlarına yapılan enflasyon farkı artı refah payına yüzde beş eklenmesi bir paniğin habercisi mi?

Yarın talepler farklılaşacak. Bakalım neler dağıtılacak. Erdoğan seçim günü sular durulunca açıklanır gibi bir şeyler dedi. Kanımca bu sular durulmaz!

Haydi bakalım ne yapacaksın?