Alsancak’taki Yüzbaşı Şerafettin Sokağı’na açılan dar kapıdan içeri girdiğimde, önce konukları karşılamak üzere girişte bekleyen öğrencilerle, sonra da dışarıya göre çok aydınlık ve enerji dolu bir bahçeyle karşılaştım. Okul kütüphanesinde “İktisat” için ayrılan masaya kadar bana refakat eden kız öğrenciye bu manzaranın bana ABD’de iktisat masterı yaparken çok yaygın olarak gördüğüm ya da duyduğum bir sloganı hatırlattığını söyledim: “Okulda kal” (stay in school) Okulda kal ve vaktini sana değer veren, seni seven ve her zaman sana bir şeyler öğretmeye hazır olan öğretmenlerinle ve birlikte çok önemli sosyal, kültürel becerilerini geliştirdiğin arkadaşlarınla birlikte ol. Spor, tiyatro, müzik, eğlence, gezi, münazara, konser, okuma günü, konferans gibi etkinliklere arkadaşlarınla birlikte katıl. 

Kütüphanede büyükçe bir yuvarlak masanın bir köşesine oturdum. Bu arada yan masanın Uluslararası İlişkiler için ayrıldığını gördüm. Bu masada hazır bulunan Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi, deneyimli diplomat Sayın Gökçen Kaya ile birkaç dakika sohbet ettik. Sonra, öğrenciler geldi ve kariyer sohbetleri başladı. 

Üniversiteye giriş sınavları yaklaşırken öğrenciler için meslekleri tanımalarına olanak sağlayan bir etkinliğin düzenlenmesi çok faydalı. Bizler 70’li yılların sonlarında üniversite tercihlerimizi belirlerken meslekler hakkında fazla bir bilgimiz yoktu. “Kariyer” diye bir kelimenin varlığından bile habersiz olduğumu ve bir gün masaya oturup, kendi sezgilerime göre üniversite bölümlerini tercih ettiğimi iyi hatırlıyorum.  

Öğrenciler, İktisat, İktisatçı, İşletmeci 

St. Joseph Lisesi’nin öğrencileri masaları dolaşarak meslekler hakkında bilgi alıyorlar. Akıllarına takılan soruları soruyorlar, yanıtları ilgi ile dinliyorlar. Fakat görüştüğüm öğrencilerden aldığım bir bilgi çok önemliydi. Onlara şunu sordum. “Tamam, siz meslekler hakkında bilgi topluyorsunuz, hangi mesleğin size uygun olabileceğini anlamaya çalışıyorsunuz. Peki, size hangi mesleklere yatkın olabileceğinize dair bir test yapıldı mı?” Bu, hayati öneme sahip bir soru ve aldığım cevap da olumlu: Öğrenciler hangi alanlarda başarılı olabileceklerine gösteren bir test almışlar. Bu cevap, artık bir yol ayrımına gelmiş gençlerin kendilerini tanımaları için çok önemli bir başka çalışmanın da gerçekleştirildiğini gösteriyor. Buna çok memnun oldum. 

İktisadın ne olduğu konusunda konuştuk. İktisat, aslında günlük yaşamımızın önemli bir parçası, her an içinde yaşadığımız bir şey. Öğrenciler bunun farkında. Sabah okula gitmek üzere kalkıp, odasını aydınlatmak için elektrik düğmesine basmasıyla birlikte aynı zamanda ekonomik sonucu olan bir eylem yaptığını elektrik sayacının çalıştığını ve bunun ödenecek faturaya yansıdığını biliyor. 

İktisat öğrenmenin ne faydası var? İktisat bilimi, hayata belli bir bakış açısı sağlıyor. Okula girer girmez okul binasının İzmir’in çok merkezi bir mahallesinde olması nedeni ile iktisadi değerinin çok yüksek olduğunu düşündüm ister istemez. Ayrıca, bu okul ne büyüklükte bir bütçe ile çalışıyor acaba? Böyle bir okulun öğretmenlerinin ve öğrencilerinin ülke ekonomisine yaptıkları ve yapacakları katkılara paha biçilebilir mi? Hiç sanmıyorum. 

İktisat biliminin bir diğer önemli avantajı, onu öğrenenlere çok ciddi analiz araçlarını tanıtmasıdır. Örneğin; arz ve talep kavramları hayatın farklı boyutlarında, pek çok olgunun doğru anlaşılması açısından önemli analiz araçları olarak kullanılabilirler.  

Öğrencilerin bazıları, yazlıkta bileklik satmak gibi küçük ekonomik aktiviteler içinde yer almışlar. Bir öğrenci, yazın bir şeyler satmak istediğini ama çekindiğini veya utandığını söyledi. Bazıları ise ailelerinin işletmelerinin olduğunu söyleyerek, gelecekte bu işletmeleri için çalışmak isterlerse işletme mi yoksa ekonomi eğitiminin mi daha faydalı olacağını sordular. Bunun üzerine tartıştık. Bazıları güncel iktisadi meseleler üzerine sorular sordular. Bu konularda da sohbet ettik. Bir iktisatçının hangi görevleri yaptığını, hangi bilgi, beceri ve yeteneklere sahip olması gerektiğini de konuştuk. 

Başarılı bir okulun öğrencileri ile buluşmamın, mesleğimle ilgili sohbet etmenin bana da çok olumlu etkileri oldu. İktisat ve iktisatçılığı gençlerin perspektifinden dinlemek, konuşmak ve tartışmak bana da farklı bir bakış açısı sağladı. Hatta, bir tür eğitimin ve sınavın içinden geçmiş gibi oldum. Diğer taraftan, okulda olmanın, okulda kalmanın kişiye büyük katkılar sağladığına olan inancım bana okul tarafından verilen teşekkür belgesindeki incelik ve zarafeti görünce daha da pekişti.