Hatırlayacaksınız…19 Temmuz’da Kemalpaşa’da faaliyet gösteren Ege Seramik Fabrikası’nda 600 işçi yemekten zehirlenmişti.

Fabrikaya dışarıdan bir yemek firması tarafından getirilen akşam yemeğini yedikten sonra fenalaşan işçiler ölümden dönmüştü.
İşçilerin büyük bölümü hala kendine gelebilmiş değil, raporlu şekilde evlerinde istirahat ediyor.
Şimdi gelelim bu zehirlenme olayının nasıl olduğuna ve perde arkasında yaşananlara…

Önce soralım…
İşçiler yemekten mi sütlü tatlıdan mı zehirlendi?
Sütlü tatlı Tiramisu muydu?
Fabrikaya getirildiğinde ve dağıtılmak üzere yemekhane tezgahına konulan Tiramisu, iddiaya göre pelte pelte sulanmış halde olmasına rağmen neden kontrol edilmeden işçilere servis edildi?
Bozulan Tiramisu bile bile işçilere mi yedirildi?
O Tatlıdan yiyen 600 işçi komalık olurken, yemeyenlere neden bir şey olmadı?
Yaşanan zehirlenme olayı sonrasında alınan yemek numuneleri değiştirildi mi?
Olayın yaşandığı akşam, gece vardiyasına gelen işçiler neden işbaşı yaptırılmadan evlerine geri gönderildi?
Gelelim en can alıcı soruya…
Ege Seramik’e yemek veren firmanın sahibi AKP İl Başkan Yardımcısı Adem Özmen mi?
Fabrikanın İş Sağlığı ve Güvenliği Sorumlusu AKP İlçe Başkanı Metin Yaşar mı?
Olayın ardından Ege Seramik, yemek firması ile olan sözleşmesini neden fesih etti?
Ege Seramik Fabrikası yönetimi, işçilerinin canına kasteden bu durum karşısında ne yaptı?
Yemek firmasından ve İşçi sağlığı sorumlusundan şikayetçi oldu mu?
Bu yemekleri işçilere dağıtmadan önce kim kontrol etti?
Kimin görevi?
Zehirlenen işçilere konuşmamaları konusunda baskı yapıldı mı?
CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Ahmet Yılmaz da konuyu ve bu soruları gündeme taşıdı.
Başkan Yılmaz’ın açıklamasını aynen veriyorum:
Cumhuriyet Halk Partisi olarak üzülerek belirtmek isteriz ki, yaşananlar yalnızca bir gıda güvenliği sorunu değildir. Bu, siyasi himaye ile korunan, denetimden uzak taşeron sisteminin insan hayatını hiçe sayan sonuçlarından biridir. Yemek firmasının sahibinin AKP İl Başkan Yardımcısı olması, bu skandalı sıradan bir ihmal olmaktan çıkarıp, vicdanları derinden yaralayan bir siyasi sorumluluğa dönüştürmektedir. CHP Kemalpaşa İlçe Örgütü olarak bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağımızı; ihmali olan herkesin ve bu ihmallere göz yumanların yargı önünde hesap vermesi için tüm demokratik ve hukuki yolları kullanacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz. İşçilerin sağlığı ve onuru, hiçbir siyasi çıkarın önünde değildir."

İşin bir başka ilginç yanı ise Kemalpaşa’da hiçbir yazılı, görsel ve sosyal medyanın bu durumu haber yapmaması…
Muhalif medya kuruluşları haricinde çok sayıda medya kurumunun bu haberi pas geçmesi de akıllardaki soru işaretlerini güçlendirdi.
600 işçi zehirleniyor ama birileri duyulmaması ve araştırılmaması için devreye giriyor.
Bu konuda taraflardan ya da Ege Seramik’ten bir açıklama olursa seve seve yayınlarım.

Şimdi merak ettiğim şu;
Dağıtılan yemek ve tatlı ile numunesi alınanlar aynı mı?
Sonuçta yemek ya da tatlının bozuk olup olmadığı laboratuvar tahlili sonucunda ortaya çıkacak!
İlk etapta şebeke suyuna bahane bulunulsa da gerçek elbette ortaya çıkacaktır.

Merak ettiğim bir başka konu da şu;
AKP İl Başkan Yardımcısı Adem Özmen’in Ege Seramik’ten başka daha kaç fabrikaya yemek verdiği…?
Ve AKP Kemalpaşa İlçe Başkanı Metin Yaşar’ın kaç fabrika ve işyerinin iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olduğu…?
Malum Kemalpaşa sanayi bölgesi…
Yüzlerce fabrika ve işyeri var.
Her iki firmanın verdiği tekliflere kim hayır diyebilir ki?
Konunun takipçisiyim.
Umarım tüm sorularım kafanızda cevap bulmuştur!