31 Mart 2024 yerel seçimleri yaklaşırken İBB’nin ve yaşadığım ilçe olan Karşıyaka’nın CHP’li başkan adaylarının belirlenmesi üzerine iki ayrı makale yazmıştım.

31 Mart 2024 yerel seçimleri yaklaşırken İBB’nin ve yaşadığım ilçe olan Karşıyaka’nın CHP’li başkan adaylarının belirlenmesi üzerine iki ayrı makale yazmıştım. Bunlardan birincisinde Tunç Soyer’in Büyükşehir’de, Cemil Tugay’ın Karşıyaka Belediye’sinde görevlerine devam etmesinin uygun olacağını belirtmiştim. Çünkü, her iki başkan da görev yaptıkları süre içinde performanslarını kısıtlayan önemli faktörlerle (Kovid -19, İzmir depremi, iktidarın muhalif belediyelere karşı olumsuz tutumu) karşılaşmışlardı. İkinci dönemde daha fazla tecrübe sahibi olmaları nedeniyle başarı düzeyleri daha da yükselebilecekti. Ama, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Karşıyaka Belediye Başkan adayı benim beklentimden farklı bir şekilde belirlendi. Tunç Soyer aday gösterilmedi, Cemil Tugay CHP’nin İzBB Başkan adayı oldu. Onun yerine de Karşıyaka’da İYİ Parti kökenli Behice Yıldız İşçimenler aday gösterildi. Ben ikinci bir yazıda CHP’nin bu adayları belirleme sürecini sert bir şekilde eleştirmiştim. 

Seçim sonuçlarına bakarak bu eleştirinin haklı olup olmadığını anlamaya çalışmak ve bir ön değerlendirme yapabilmek için öncelikle CHP’nin ve en büyük rakibi AKP’nin son üç yerel seçimde İzBB Başkanı ve Karşıyaka Belediye Başkanı seçimlerinde aldığı oyları görmekte fayda var. Tablo 1’de her iki partinin aldığı oy sayısı ve toplam verilen oylar içindeki yüzdesine yer verilmektedir. 

Tablo 1: İBB Başkanlığı 2014, 2019, 2024 AKP ve CHP Oyları 

CHP, Türkiye çapında oy oranını yüzde 30’lardan yüzde 37’lere çıkarırken İzmir’de Büyükşehir Belediye seçiminde aldığı oy oranı yüzde 58,1’den yüzde 48,97’ye gerilemiştir. İzmir’de aldığı toplam oylarda ise 250 binin üzerinde bir azalma meydana gelmiştir. Parti, Türkiye genelinde büyük bir oy atağı gerçekleştirmişken, İzmir’de bir gerileme yaşanması aday belirleme süreci de dahil olmak üzerinde çalışılması gereken ciddi bir probleme işaret etmektedir.  

Karşıyaka’da da oylarda gerileme var

Karşıyaka’da da yaklaşık 7 puanlık bir gerileme göze çarpıyor. Tablo 2’de bu durum açık bir şekilde görülebilmekte. Burada da geçen seçimde yüzde 71’e yaklaşan oy oranının yüzde 65 civarına gerilediği görülmekte. Oy sayısında ise yaklaşık 20 bin civarında bir azalma var.  Buna karşın, AKP’nin aldığı oy sayısının ve oy oranının arttığı görülmekte. 

Tablo 2: Karşıyaka Belediye Başkanlığı 2014, 2019, 2024 AKP ve CHP Oyları 

Konjonktürel başarı kalıcı başarıya dönüştürülebilir 

CHP ülke çapında geçmiş yıllara göre çok daha fazla bir oy oranıyla birinci parti oldu.  Bu gelişmede en büyük faktör yaklaşık 5 yıldır devam eden ekonomik kriz hali ve halkın özellikle yerel seçimleri aynı zamanda iktidarı uyarma/cezalandırma aracı olarak görmesi olabilir. Bir diğer neden de Altılı Masa deneyiminin bir şekilde en azından yerel seçimler için muhafazakâr kesimin oylarının geçişkenliğini artırması olabilir. Ayrıca, CHP’nin İstanbul ve Ankara Belediye başkanları olan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ulusal düzeyde ilgi gören başarılı bir liderlik performansı ile partiyi seçmenler açısından daha güvenilir ve cazip hale getirmekteler. 

İzmir’de oylar geriledi ama şansın da yardımı ile CHP’nin elindeki ilçelerin sayısı 24’ten 28’e çıktı. Türkiye’de de İzmir’de de konjonktürel bir başarı elde edildi. Bu başarı ülke çapında ve İzmir’de kalıcı bir başarıya dönüştürülebilir. Bunu gerçekleştirmenin yolu siyaset biliminden, modern parti uygulamalarından yararlanarak 2028’e hazırlanmaktır. Önümüzdeki dört senede hem dünya hem de Türkiye’nin sorunları çok daha zor ve karmaşık hala gelecektir. İktidar alternatifi olan ana muhalefet partisinin sosyal bilimler çerçevesinde izahı olmayan yöntemlerle çalışmaktan vazgeçmesi gerekir. 

Sonuçlar ne olursa olsun, çoğunluk CHP’nin önemli bir fırsat yakaladığını bunu en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini düşünüyor. Bu o kadar kolay olmayacak. Türkiye’nin daha zorlu bir ekonomik döneme giriyor olması, iktidarın muhalefet belediyelerine yönelik partizanca yaklaşımı işleri zorlaştıracak. Bu nedenle çok dikkatli çalışılması gerekiyor. Ayrıca CHP Genel Merkezi’nin belediyelere yönelik denetiminin daha etkin hale getirilmesi gerekiyor. Belediyelerin mevcut insan, fiziki ve finansal kaynaklarını en etkili şekilde değerlendirmesi ve fantezilerden kaçarak halkın en çok önemsediği, temizlik, kanalizasyon alt yapısı, zabıta, su şebekesi, yolların muntazamlığı gibi ana görevlerine odaklanmaları çok önemli. Bunlar yapılamazsa 31 Mart 2024 seçim sonuçları kalıcı bir başarının ilk adımı olarak değil, hoş bir anı olarak akıllarda kalacaktır.