Yüz elli bin kere dünyaya gelsem ;

Sedat Peker’in  bir cümlesinin, anlatmak isteğimiz her şeyi anlatabilecek güçte olacağını, alt göndermesinin bilerek ya da bilmeyerek “Yeni çağ devrimi”ni anlatmış olabileceğini düşünemezdim…

Zat-ı suç örgütü üyesi, şöyle dedi;

“Ey gençler…40 yaşın altındakilere sesleniyorum….”

Hah tombala…Aynen katılıyorum…

Ulu güç yardım ederse anlatayım…

Adam, çocuklarını aldı, köye gitti…

15-16-18 yaşlarındaki üç evladı ile babaannelerinin elini öpeceklerdi…

Oysa, babaanne alzheimer hastalığının ortalarında hatta ileri aşamasına gelmişti…

75 yaşında babaanne donuk bakıyor, sorulana yanıt veriyordu vermesine…

Bilinç düzeyi yaklaşık 40-45 yaşlarına kadar olan her şeyi hatırlıyordu.

40-45 ten sonrası bellekten silinmişti…

Bu alzheimer hastalarının çoğunda görülen bir durumdu…

Babaanne, hafıza ve bilinç açısından 40-45 te takılıp kalmıştı…

Sonrası yok…

Baba, annesinin elini tuttu ;

“Anne benim Mehmet” dedi…

Yanıtladı anne; “Tanıyor musun Mehmet’i iyi çocuktur… Arkadaş ol onunla…”

Mehmet kaskatı kesildi…Anne yaşıyordu evet, ama yoktu…

Düşünsene en sevdiğin, hatıraların, her şeyin uçmuş…

Anne seni tanımıyor artık, sanki başka birisi…

40-45 yaşları bilincinde kilitlenmiş, orada dolmuş, donmuş, kapanmış…

Kapasite belli bir yerde full çekmiş. Üstünü silmiş atmış.

***

Şimdi geçen yıl pandeminin başında,

Mart ayında yayınlanan bir yazımdan alıntı yapacağım

…..

Ne oldu? Oldu mu? Bakınız Trump  uçtu mu? Merkel gitti mi?

Bekleyin Kraliçe hasta, yolcu…İngiltere başbakanı, Fransa’da Macron yolcu…

***

Ey Türk Gençliği;

Ben dahil, 40’ın üzerindeki herkes, kusura bakmasın eski modeldir…

Ben dahil bu yaşın üstündeki her zat-ı muhteremin bilgi bilinç düzeyi eskimiştir.

Ey Türk gençliği;

Yakın gelecekte, dolar-Euro- bırt zırt olmayacak, gümüş ve altın yaşayacak…

Yakın gelecekte tanıdığınız bütün iktidar sahipleri iki yıl içerisinde koltuklarını terk edecekler.

Hadi gözünüz aydın (!)

Yakın gelecekte, tarım ürünleri krizi, su kaynakları krizi bekliyor sizi…

2020 bir çağın kapanıp bir çağın açıldığı,

40 yaş üzeri herkesin hedef alındığı bir bilim kurgu devriminin,

Yeniden kurgulanmanın tarihidir…

Meselenin adı pandemi falan değil, yeni dünya düzeninin baş durağıdır…

Devrimi ben dahil dedelerinizin  anlatılarından sıyırın…

Çocuklarınız dijital para ile (bitcoin falan değil),

Ortak dil ile, tek dünya düzeni ile, büyüyecekler…

Paranın pulun, arabanın, evin, beş para etmediğini, pandemi dönemi ev hapislerinde anlamışsınızdır.

Devrim başladı…

Kimseyi dinlemeyin…

Beni bile dinlemeyin…)))

40 yaş üstü herkesi arşive kaldırın…

Bak demedi demeyin…

YALANCI ANMA…

Deprem olmuş, onlarca insanın evi başına yıkılmış…

Sonra müteahhitler gelmiş,

60-70 yaşındaki 2000 TL maaşlı emekli adamın kapısına;

“Evinizi baştan yapıyoruz 450 şer bin TL verin” demiş…

Bankalar: “Krediniz hazır 10 yılda ödeyin",

Olmadı, “Müteahhitle satın” demiş…

Ey vicdansız sistem…

Bu ne biçim sistem?

Demek ki sadece toprak altında kalmak değilmiş ölüm…

2020 de ölmüş onlarca insan da haberleri yokmuş…

Bu insanları yaşarken öldürmüş sosyal devlet…

Sonra “Deprem vergileri ne oldu?” diye soran,

Kodes korkusundan suspus olurmuş…

Yalancı anmalar yapılıp insanlar kandırılırmış..

Di mi?

Masal gibi geldi buraya kadar…

Şimdi masala bir kahraman lazım…

Hah…Çok beklersin çoook…

OLUYOR MUYMUŞ…

Basmane Meydanından (Asıl adı 9 Eylül Meydanıdır) sonra deniz kenarına kadar ulaşan yolun adı;

Gazi Bulvarı…

Konak’tan gelip karşına Basmane Garını gördüğün yere kadar olan yerin adı;

Fevzipaşa Bulvarı…

Bu iki caddede gece gündüz çift yönlü park eden araçlar yüzünden tıkanıyordu.

Basmane’den Su Hastanesine kadar olan yolun adı da ;

Mürselpaşa Bulvarı…

Merkezin girişiydi…

Fevzipaşa ve Gazi bulvarlarının tıkanıklığı yüzünden

Kilitlenip duruyor, hatta Altınyol trafiğini dahi aksatıyordu….

Emniyette trafiğin başına, trafiği bilen biri geldi yüksek olasılık…

Gece gündüz kontrol var bu bulvarlarda…

Ne oldu, çözüldü…

Kim yaptıysa eline sağlık…

Devam… Bir kent yaşayanı olarak teşekkür ederim…

Darısı kilitlenen her yerin başına…

Oluyor muymuş?

Oluyormuş…Çalışan kazanır elması kızarır…

NE ŞÖLENDİ AMA

Büyükşehir Belediyesi’ni kutlarım…

Cumhuriyet Meydanı’nda, Gündoğdu meydanının adı şanlandı…

Yeni neslin kraliçesi Sıla, binlerce kişiyi bir araya getirdi…

Tüm tekniğiyle, içeriğiyle, mesajlarıyla İzmir’e yakıştı…

Cumhuriyet İzmir’de bir başka kutlanır…

Var olun…

GEREKSİZ BİLGİ; Aynı anda hapşırır, hıçkırır ve gaz çıkartabilirseniz patlarsınız…