Mafya, cemaat ve tarikatların ülke gündemini belirler hale geldiği Türkiye'de siyasi, dini ve ahlaki yozlaşmayla ilgili yaşananlar AKP'yi içerde ve dışarda bitirme noktasına getirdi. Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde, 30 il ve 87 ilçede 1876 denekle yapılan araştırmaya göre, AKP en çok işsizlik ve ekonomik kriz nedeniyle oy kaybettirdiğini, Erdoğan'ın sert tavrı, yolsuzlukların üzerinde gidilmeyişi ve medya ile kavga bunları izledi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Saadet lideri Temel Karamollaoğlu, Erdoğan'ın 50+1 konusunda hata yaptıklarını, ülkenin ekonomik olarak ise çok iyi noktada olduğunu söylemesi ise Sosyo-ekonomik açıdan hatalara devam edileceğini gösteren en son örnek oldu. Bugün Erdoğan'la aynı siyasi ideolojik görüşte olanlar, AKP ile yollarını ayırma nedenleri olarak; mevcut iktidar mensuplarının, adına 'derin devlet' denilen ve ömrüm boyunca karşısında mücadele etmeye çalıştığı yapıya bu kadar kolay teslim olabileceğini, onun bir parçası hâline geleceğini, açıkçası düşünemediklerini ifade ediyorlar. Zâlim olma kapasitelerini fark edemediklerini  müslümanlığın asgarî ahlâk ölçülerine sahip olmak gerektiğini varsayarak, akıl almaz derecede yalancı olabileceklerini akıllarına getiremediklerini söylüyor. Yine anımsatmak gerekiyor, AKP'nin kuruluşunu ilan ettiği konuşmanın metnini yazan Ali Murat Güven, bugün ,"Çok pişmanım tabii ki. Bugün olsa yazmam. Neden pişmanım? Çünkü, onlar benim hayallerimmiş, partinin hayalleri değilmiş" diyor. Kılıçdaroğlu ile  Erdoğan bir satranç masasına oturmuş iki rakip isim olarak görülüyor, Kılıçdaroğlu'nun, "Ben ömrümde, ülkemizde nefreti ve sevgiyi gördüm. Artık sevgi kazansın istiyorum. Ülkemizin iyileşmeye, helalleşmeye ihtiyacı var. Helalleşmek geçmişi değiştirmez ama geleceğimizi kurtarır. Geçmişte partimizin de hataları oldu; helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım..." derken, Erdoğan ise günü kurtarmak için, "Bu ülkede dikili ağacı olmayan bu muhalefetin, 2023’te iktidarı almak gibi bir ihtimali de olmayacak."  söylemi aslında AKP nin siyaset sahnesinden silinmesini hızlandıran cümlelerden sadece birisi olduğunu düşünüyorum. Yine," CHP kapatılabilir" söylemleri ile yanda aşçılığın duayeni olarak bilinen Mehmet Barlas bile her geçen gün kan kaybeden AKP'ye ilaç olamayacağı ortada.

Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılıp kriminalize edilmeleri, Anayasanın açıkça ihlal edildiği, mecliste yapılmış konuşmalar bile, kanunların esnek bir şekilde yorumlandığı, gerçeklerin çarpıtıldığı, haksız cezalara, kovuşturmalar yolunun açılması ve giderek artan siyasallaşmanın yargıya da büyük zarar verdiğini artık herkes görüyor ve biliyor. Türk lirası, Merkez Bankası'nın faiz indirimi açıklamasının ardından bugün 10 TL oldu. Birçok ekonomi profesörünün uyarılarına rağmen, Erdoğan'ın düşük faiz oranlarındaki mantıksız ısrarı lirayı batırıyor ve bugün çarpıcı bir şekilde enflasyonu körüklüyor. Milliyetçilik söylemlerini ağzından düşürmeyen birileri ise Türk lirasının yerlerde sürünmesine seyirci kalmakla eleştiriliyor.Kılıçdaroğlu’nun bürokratlarla ilgili açıklamalarıyla başlayan tartışma büyüyor. AKP'li Erdoğan CHP lideri hakkında suç duyurusunda bulunurken, psikolojik üstünlüğün muhalefetin eline geçtiğini en fazla da AKP kurucuları olan eski isimler dile getiriyor. Öte yandan ülkenin sorularını çözemediklerini ve sorunların ağırlaştığını dile getiren 6 muhalefet partisinin üst düzey yetkililerinin görüşmeleri, güçlendirilmiş parlamenter sistem için toplumda geleceğe dair çok ciddi bir parantez açtı. Geçtiğimiz Bahar ayında Erdoğan'ın Parti kongresinde, Cumhur İttifak’ının başkanlık sisteminin kırmızı çizgisinin 50+1 olduğunun altını çizerken, bugün yine aynı Erdoğan, 50+1 konusunda yanlış yapıldığı sözleri, Ankara siyaset kulislerine yansıdı. Cumhurbaşkanlığı sisteminin ne milli ne yerli ne 50+1, ne de başka bir şey, AKP'nin yeni çizgisinin kırmızı değil, bugün 10 TL'yi geçen yeşil dolar çizgisi olduğu belirtilerek, "Cumhur ittifakı'nın çizgisi kırmızıdan yeşile döndü" sözleriyle espri konusu oldu.