Biliyorum başlık ağır oldu.

Ancak İzmirlilerin CHP yüzünden yaşadığı stres ve üzüntüden daha ağır değil, bunu da biliyorum!

CHP’nin İzmir Büyükşehir ve 30 ilçe belediye başkan adayı açıklandı.

Tam bir hayal kırıklığı, tam bir hüsran.

Genel Merkez adeta İzmir’i katletmiş.

Genel Başkan Özgür Özel, “Kurultaydaki tavırları nedeniyle kimse ‘değişimci’ diye ödüllendirilmeyecek, kimse ‘değişim karşıtı’ diye cezalandırılmayacak” demeseydi eğer bu tabloyu en fazla “rövanş alınmış” diye yorumlardım.

Çünkü önceki yönetimin de demokrat olduğunu, doğru kararlar aldığını, halkı ve örgütü dinlediğini düşünmüyorum…

Ancak böylesi bir tabloyu da ilk kez yaşıyoruz…

İlk kez, adaylar açıklandığı gün “Seçim yenilgisi” duygusu yaşıyor büyük bir çoğunluğumuz…

Kimle konuşsam büyük bir yılgınlık, huzursuzluk, çaresizlik, isteksizlik…

“Değişim olsun ki genel seçim sonrasındaki toplumsal öfke azalsın yoksa İstanbul ve Ankara’yı almanız mümkün değil, insanlar sandığa gitmeyecek” dedik…

Buna benzer cümleleri Özgür Özel de söyledi… Ancak görüyoruz ki bu kez İzmir’i kaybettirmeyi göze almışlar!

“Sandığa gitmeyeceğim, bizim aklımızla bu kadar da dalga geçemezler” diyenler o kadar çok ki… Örgüt yeniden toparlanabilir mi, bir heyecan yaratılabilir mi emin değilim!

“Faşizmin inşası hızlanmasın, tek adam rejimi iyice pervasızlaşmasın diye bugüne kadar pek çok yanlışı içimize atarak sandığa gittik… AMA ARTIK YETER…” duygusu var pek çok kişide!

CHP’nin İzmir milletvekilleri listesini yeniden hatırlayın.

O da tam bir faciaydı…

İthal adaylar, kontenjan adaylar, örgütün tanımadığı adaylar, İzmir’i tanımayan adaylar… Birçoğunun İzmir’de esamesi okunmuyor şimdi…

O listeyi gördüğümüzde yaptığımız ilk yorum; “İzmir’i yine çantada keklik görmüşler” olmuştu…

“İzmirlileri, ‘nasılsa başka gidecekleri kapı yok’ diye gördükleri için böyle pervasızca bir liste yapılmış” demiştik…

Ama tarihi seçim diye; AKP despotizmine karşı, tek adam rejimine karşı içimize atmıştık!

AMA ARTIK YETER…

***

Sayın Özgür Özel…

“Değişim nerede diyenler İzmir’e baksın” demekle olmuyor…

Bizim bahsettiğimiz değişim bu değildi…

Beş yıldır yönettiği Karşıyaka’da işçilerle sorunlar yaşayan, anketlerde pek de başarılı gözükmeyen Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay değişimci olduğu için mi ödüllendirildi?

Anketlerde birinci çıkan, sivil toplum ve sendikaları arkasına alan, İzmir’e raylı sistemde ve altyapıda büyük yatırımlar yapan, kırsalda önemli bir karşılığı olan, pandemi ve depremde çok iyi çalışan, cumhuriyet değerlerinden ve insan haklarından bir adım geri adım atmayan, Lütfü Savaş’ı ve Tanju Özcan’ı sadece sosyal demokrat değerler açısından değil her açıdan 10’la çarpacak Tunç Soyer, değişim karşıtı diye mi cezalandırıldı?

Sayın Özel, eğer bu sorulara cevabınız hayırsa; adayı nasıl belirlediğinizi, hangi 6 arkadaşla 15 gün çalıştığınızı, anket yaptıysanız bunların sayısını ve yöntemini, örgüte sorduysanız bunun usulünü şeffaf şekilde İzmirlilere açıklayınız…

Gücünüz bir tek İzmir’e yettiyse onu da dürüstçe söyleyin ki İzmirliler hesabı başkasından sorsun…

Mesela her seçimde önüne geleni satanlardan, kendine ilçe belirleme derdine düşenlerden, yoldaşlık yapıyormuş gibi görünüp her şeyi kendine yontmaya çalışanlardan hesap sorsun!

İnanın ne Cemil Tugay’ın ne Tunç Soyer’in şahsıyla ilgili kimsenin bir derdi yok…

Ancak bu kentin ve kentlinin bu kadar yok sayılmasına, ötelenmesine, hor görülmesine de tahammül yok…

***

Sadece Büyükşehir adayı değil, ilçe belediyelerinin adayları için de durum hiç iç açıcı değil!

Özgür Özel belli ki 6 arkadaşıyla ilçelerde de titizlikle çalışmış…

O kadar titiz çalışmışlar ki pek çok ilçede kaos var!

Çeşme… Urla’nın adayı Lal Denizli’yi getirip Çeşme’ye koymak nedir?

Kaldı ki Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran’ın halktaki karşılığını bilmiyor musunuz? Çeşme’nin kendine has dokusunu görmüyor musunuz?

Çeşme halkı “Bizim EKO” diye bağrına bastıkları başkanlarının arkasında duruyor…

Ekrem Oran’ın bağımsız ya da başka partiden aday çıkması yönünde baskı yaptıkları konuşuluyor…

Ekrem Oran kazanır mı kazanır!  Kazanamazsa “bölen” olur mu?

Olmaz…  Sizin kadar bölemez inanın!

***

Çiğli…

Genç bir arkadaşı getirdiniz, bu sevindirici…  Değerli biridir, kıymetlidir hiç şüphem yok. Ama biraz ciddiyet be güzel kardeşim! Koca kenti yöneteceksin... Sosyal medyayı değil…

Çiğli ilçe örgütü ayakta, insanlar 2 gündür belediye önünde nöbet tutuyor…

İnsanın CHP Genel Merkezi’ne sorası geliyor; bu Çiğlili yurttaşlar size ne etti de yıllardır bir rahat nefes aldırmadınız!

***

Karaburun…

Karşıyaka’dan aday adayı olan, Karşıyaka’da meclis üyeliği yapan Nurşen Balcı’yı kentin bir ucundan alıp taaa diğer ucuna atamak da ne oluyor?

Belediye başkanlığı bu kadar kolay iş mi?

Başkanlık yapacağınız ilçeyi tanımanız, oraya dair bir hayal kurmanız, proje geliştirmeniz gerekmiyor mu?

Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan da şaşkın; “Nurşen Hanım’ı Karaburun’da 2019’da bir kere gördüm, beni tebrik etmeye gelmişti. Nurşen Hanım Karaburun’u bilmez, Karşıyaka’da oturur, yazlığı Çeşmealtı’nda” diyor…

Nurşen Hanım’ın açıklaması da çok ikna edici gerçekten!

Neymiş; İzmir İl Kadın Kolları Başkanı iken İzmir’in her köşesinde çalışmış, Karaburun’u da çok iyi biliyormuş!

Karaburun ilçe örgütü de ithal adaya karşı Ankara’ya gitmiş…

Tam bir keşmekeş…

***

Dikili…

Canımız Osman Özgüven’imizin kenti…

Sayın Genel Başkan Özgür Özel de diyor; “Eğer Osman Özgüven, 1984-1994 arası Dikili'de belediye başkanı olmasaydı, bugün Özgür Özel burada olmazdı" diye…

Eee ne oldu Sayın Özel? Osman Başkan da kazan kaldırdı Adil Kırgöz’e karşı…

Şimdi ne diyeceksiniz?

Osman Özgüven bu yaşında CHP’den istifa etmeyi düşünüyormuş; bu vebal sırtınıza fazlaca ağır gelmez mi?

Kaldırabilir misiniz bu yükü?

Gökmen Ulu, kıymetli gazeteci ağabeyim…

“Anket yapılsın, ‘açık ara’ birinci çıkmazsam çekileceğim yarıştan” dedi…

Dikili’de anket yapıldı mı merak içerisindeyim… Tam bir “yaptım oldu” anlayışı…

***

Karabağlar… Çevre Yüksek Mühendisi Helil Kınay aday gösterildi…

İzmir’de nerede çevre mücadelesi, hak mücadelesi varsa orada gördük kendisini…

Son genel seçimde İzmir 2’nci Bölge’den 12’inci sıra milletvekili adayıydı…

Belediye başkanlığı için 2’inci bölgeden Bornova’ya aday adayı oldu…

Bir Bornova seçmeni olarak “inşallah aday gösterilir de gönül ferahlığıyla oy veririz, kamucu bir belediye başkanına ben de elimden gelen desteği veririm” diye düşündüm…

Ama Helil Hanım, 1’inci bölgeden Karabağlar’a aday gösterildi…

Bu transferi de yukarıda Karaburun adayı için yazdığım gerekçelerle uygun görmüyorum. Ama Karabağlar örgütünden pek bir tepki yok…

Rakipleri güçlü; eski bir kaymakam ve Vali Yardımcısı, Karabağlar’ın arka mahallelerinde fazlaca karşılığı var…

AKP bu dönem Karabağlar’a tüm gücüyle yükleniyor…

Çünkü bölgede kentsel dönüşüm rantı çok büyük…

Sadece bu ilçeler de değil…

Güzelbahçe, Bayraklı ve dahasında sorunlar büyüyecek gibi görünüyor…

***

Ezcümle…

CHP genel merkezi kurultay hesaplaşmasıyla İzmir’i resmen biçti geçti…

İzmirliler yine içine atar mı, AKP’den farkı kalmamış bir CHP yönetimine destek verir mi bilemem…

Ama cumhuriyetin kalesi İzmir’in yıkılmaması gerektiği; baskıyı her geçen gün artıran, Can Atalay üzerinden tüm topluma gözdağı veren AKP’ye teslim edilmemesi gerektiği en önemli gerçektir…

Çürümüş bir organizmayı düzeltmek imkansızdır…

Ne AKP ne bu CHP’den bir kurtuluş beklemek en büyük yanılgıdır…

Yepyeni bir hat, değişim değil toplam bir dönüşüm, şarttır, tek kurtuluştur…