31 Mart 2024 Yerel Seçimleri için geri sayım başladı. İki hafta sonra oy kullanma hakkına sahip olanlar yerel yöneticilerini seçmek için sandığın yolunu tutacak.

Türkiye'de seçimlere katılım oranları Avrupa ülkelerine göre daha yüksektir. Avrupa'da az bizde de yüksek olmasının birçok nedeni var. Avrupa ülkelerinde yüzde 60'lar seviyesindeki oran Türkiye'de yüzde 90'lar seviyesine çıkmakta. Ekonomik rahatlık, insanların ülkeleri için gelecek kaygısı yaşamaması seçimin katılım oranlarının Avrupa’da hep düşük çıkmasına neden olmuştur. Avrupa'da var olan bu nedenler Türkiye'de tersinden işlemektedir. Özellikle son iki seçimde ekonomik ortamın kötülüğü belirleyici unsur olması beklenirken gelecek kaygısı ve ülkenin beka sorunu ön plana çıktı. Yerel seçimler genel seçimlere göre farklılık göstermesi aday olarak gösterilen kişilerin kendi durumlarıyla doğrudan alakalı. Bazı bölgelerde kazanamayacak bir parti sevilen bir adayla o ilde, ilçede seçim alabiliyor. Geçen seçimlerde bunun örneğini Tunceli'de TKP adayı Fatih Maçoğlu ile Ayvalık'ta Demokrat Parti adayı Mesut Ergin'de gördük ve yaşadık. Ana belirleyici siyasi görüş olsa da yerel ilişkilerden kaynaklanan oy değişimleri oluşması kaçınılmaz bir gerçek olarak önümüze çıkıyor. Durum ne olursa olsun bu hakka sahip her vatandaşın sandığa gidip oyunu kullanması öncelikle kendine sonra da kentine ve ülkesine sahip çıkmasının göstergesidir. 

Değiştirmek ve yerinde bırakmak senin oy'unla olur!

İzmir'de seçimlere katılım oranı genelde Türkiye ortalamasının üzerindedir. Bu durum İzmir seçmeninin oy verme konusundaki hassasiyetini ortaya çıkarıyor. Şikayet ettiğin şeyleri değiştirmek için ilk iş şikayeti yaratan kişileri seçmemekle başlıyor. Tam tersi yaşadığın şehirde belediye başkanını ve onun taşıdığı siyasi görüşü iktidarda tutmak istiyorsan sandığa gidip oyunla desteklemen gerekiyor. Kısacası ülkenin geleceği senin sandıkta vereceğin oyla şekilleniyor. Bir siyasi görüşü yaşamın eksenini koyup belli bir nedenle kızıp öfkelenip sandığa gitmemek o partiye değil kendinize vereceğiz cezadır. 

Son cümle: 31 Mart'ta önce mahallemiz sonra ilçemiz ve ilimiz için oy kullanmalıyız. Vereceğiniz her oy ülkenin geleceğini şekillendirecektir...