İnsan bu meslekte 40 yıl geçirip İzmir’i yönetmek üzere seçilmiş 5 belediye başkanının çalışmalarını izlemiş, benim gibi günlük notlar almayı ihmal etmişse, hatırlamak epey zor oluyor, hatta bazen bazı şeyler hiç yaşanmamış gibi oluyor maalesef.

Dün Buca Metrosu ile ilgili yazımın ilk bölümünü gönderdikten nice saat sonra hatırladım ki, Burhan Özfatura döneminde Üçyol metro istasyonundan Buca yönüne açılacak tünelin yeraltındaki devasa kapağı önünde, ’Bu hat da Buca’ya ulaşacak’ sözlerine tanıklık etmiştim ben. Hemen her başkanla kim bilir kaç kez yapım aşamasındaki metro tünellerinde yürümüş, kim bilir kaç kez metro deneme sürüşlerine katılmıştım; bunları mealen hatırlasam da Burhan Bey’in ‘Buca’yı işaret ettiği o tünel kapağını (geç de olsa) hatırlamamam mümkün değildi. O an, ‘Bir gün mutlaka Buca’ya da metro geleceği’nin işaretiydi ve aradan neredeyse 15 yıllık bir gecikmeyle o hayalin temelleri nihayet atıldı. Dilerim 4 yıl biçilen süre zarfında tamamlanır, yolculuk da yaparım… Nasip, nasıl da güzel bir kelime…

*

Meslektaşım Nedim Atilla’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı/ ‘İzmir Demiryolları’ kitabından atıfla, Buca’nın ulaşımda ne kadar geri/geç kalmışlığının altını çizerken, bir başka kitapla yazımı sürdüreceğimi yazmıştım.

Bu satırlar da yine bir meslektaştan, Reşat Yörük’ün ‘Aziz’ isimli kitabından:

“Aziz Kocaoğlu, ulaşım projelerinde özellikle Buca bölgesi üzerinde yoğunlaştı. İzmir’de nüfus artış hızının en fazla olduğu ilçelerin başında gelen Buca’nn İZBAN hattı dışında ikini bir raylı sistem projesine ihtiyacı vardı.

Büyükşehir Belediyesi, 2012 yılında ilçenin en yoğun trafiğine sahne olan Şirinyer-Tınaztepe güzergahı için harekete geçti. Mülkiyeti TCDD’ye ait olan 1.8 km’lik eski tren yolu hattının tramvay yapılmak üzere kendilerine tahsisi istendi. Bakanlık bu talebe ‘Gerek yok, çünkü hattı biz yapacağız’ açıklamasıyla karşılık verdi.

‘Talep ve cevap’ arasındaki süreç hayli uzun olmuştu. Zaten TCDD de bu projeye hiç başlamadı. Kocaoğlu Buca’ya nefes aldıracak projenin ortada kalmasına tepki gösterdi. Aradan geçen yılların sorumluluğunu kendi omuzlarında hissediyordu. Buca tramvayının proje ihalesine Karşıyaka ve Konak tramvayları ile birlikte çıktıklarını hatırlatarak, ‘Ulaştırma Bakanlığı ‘biz yapacağız’ deyince biz de proje ihalesinden Buca ayağını çıkarttık. Karşıyaka ve Konak’la devam ettik. Keşke Buca’yı çıkartmasaydık. Şimdi yapımını tamamlamıştık belki de… Bakanlığa güvendik, hata ettik. Bucalı hemşehrilerimden özür diliyorum” dedi. (Aziz, s.74)

*

Uzun yıllar Alsancak - Buca Banliyö Treni'ne hizmet veren, seferleri 2005'te sabah ve akşam olmak üzere sınırlandırılıp 2006'da İZBAN çalışmalardan dolayı tamamen iptal edilen tarihi Buca İstasyonu, 16 yıldır hâlâ atıl durumda. Zarar görmemesi için çevresine tel örgü çekilmesine rağmen duvarlarının ve yerdeki ince işçilikli taş döşemelerin zarar gördüğü, son dönemlerde çatısında çökmelerin başladığı 152 yaşındaki istasyon, adeta yaşam mücadelesi veriyor. Sahip çıkılmazsa tümüyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya… Mülkiyeti TCDD’de olduğu için de müdahaleyi ancak Ulaştırma Bakanlığı yapabiliyor.

Yakın zamanda tıpkı Karşıyaka ve Gaziemir istasyonlarında yapılan restorasyon çalışmalarının, Buca’nın tarihi istasyonundan neden esirgendiğini…

Otlarla kaplanmış (2407 metrelik) eski demiryolu hattının çok kolaylıkla tramvay hattına niye dönüştürülmediğini Bucalı bir vatandaş olarak merak ediyor ve soruyorum. Niye?

Şirinyer İZBAN ile Buca Tren İstasyonu arasında sürekli gidip gelecek bir tramvayın, raylara paralel yoldaki trafiği, hatta Buca’nın tek ana arteri olan Menderes Caddesi’ndeki o kabus geçişi de olumlu yönde etkileyeceğini bilmez misiniz ey AKP İzmir Milletvekilleri, İzmir parti yöneticileri?

Buca Metrosu ile ilgili eleştirilerde bulunmak, İzmir’de muhalefet partisi olarak ne kadar hakkınızsa, ‘Lütfen bir zahmet siz de elinizi taşın altına koyun, ulaşımı kolaylaştırıcı son derece zahmetsiz ama bir o kadar yararlı olacak tramvay projesinin elinden de siz tutun’ demek… Bunu talep etmek, ısrarla istemek de bizim, Bucalıların hakkı!

Hat var, ölmeye bırakılmış/terkedilmiş tarihi bir istasyon var, geriye helva yapmak kalmışken; daha önce ‘Biz yapacağız’ sözü verilmişken, bu sessizlik, bu ilgisizlik niye?

İçinize siniyor mu gerçekten?

İZBAN’daki yarı yarıya ortaklığın bu kente kattığı yarar apaçık ortadayken, Buca metrosunu kredi imkanlarıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi üstlenmişken, Şirinyer-Buca arasında çalıştırılacak tramvayı da hükümetin yapması ne kadar zor olabilir ki? Üstelik ‘armut piş, ağzıma düş’ kolaylığında, kolay ama üstlendiği iş çok yararlı olacak bir proje için…

Dilerim ki, Buca trafiği ile ilgili sonraki yazım, tarihi Buca Tren İstasyonu’nun kurtuluşu ve İZBAN-Buca arasında çalışacak tramvayın yapılacağı müjdesi olur. Umarım.