Kent yaşamı ve özellikle de küçük ölçekli kentlerde siyaset, her ne kadar ulusal siyasetin ve küresel eğilimlerin etkisinde olsa da nihayetinde o kentteki yurttaşların muhatabı ve öznesi/nesnesi olduğu yerel bir gündeme sahip oluyor. Ve eğer ulusal düzlemdeki siyasi taraflaşmalara takılmadan kentin ve yurttaşlarının genel çıkarlarını elde etmeye yönetebilirse, başarılı sonuçlara ulaşmak mümkün olabiliyor. Aksi takdirde, herkesin kuyruğunun birbirine değdiği bir kentte bir ortak çıkarlar ve ortak gelecek riske atılıyor, siyasi hırslar ve koltuk kavgaları, kentin ve yurttaşlarının önüne geçiyor; toplum değil, kişiler kazanıyor.

Türkiye’nin dört bir yanında kişilerin kazandığı ama toplumun kaybettiği örneklere çokça rastlayabilir, hangi kente diğerinden daha fazla yazık edildiğini tartışabiliriz.

Ben size pek rastlanmayan ve herkese örnek olacak bir sürecin ulaştığı takdir edilesi noktayı, başından beri sürecin her aşamasında olan biri olarak aktarmak istiyorum.

Daha önce gündeme getirdiğim üzere, temel gelir kaynağı turizm olan Efes Selçuk Belediyesi’nin kamusal hizmetlerinin devamlılığının ve Efes Selçuk’un başta esnaflar olmak üzere yerel ekonomisinin varlığının bağlı olduğu Efes Alt Kapı Otoparkı gelirlerinin Efes Selçuk Belediyesi’nden alınarak ihaleyle özel bir şirkete verilmesi gündemdeydi. Ve konuyla ilgili olarak Efes Selçuk Kent Konseyi’nin koordinasyonunda “Efes Bizimdir” sloganıyla bir imza kampanyası başlatılmıştı.

17 Haziran 2021 tarihinde, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in öncülüğünde tüm partilerin meclis üyeleri, siyasi parti ilçe başkanları ve sivil toplum örgütleri bir araya gelerek, Efes Alt Kapı Otoparkı’nın işletme hakkının belediyeye bırakılmasını talep eden “Efes Selçuk’un Geleceğine Hep Birlikte Kararlılıkla Sahip Çıkacağız” başlıklı tarihi çağrıyı kamuoyu ile paylaşmıştı. Efes Selçuk Kent Konseyi koordinasyonunda tüm kente yayılan bir kampanyaya dönüşen tarihi çağrıya, siyasi parti temsilcileri, oda temsilcileri, sendika üyeleri, belediye çalışanları ve Efes Alt Kapı esnafı da katılım sağladı ve binlerce imza toplandı.

Kent nüfusunun üçte birine denk gelen 9 bini aşkın imzadan da aldığı güçle, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel; Ak Partili, MHP’li ve CHP’li Meclis üyelerinden oluşan bir heyet ile birlikte Ankara’ya gitti ve Efes Alt Kapı Otoparkı’nın işletme hakkının Efes Selçuk Belediyesi’nde kalması için pek çok önemli isimle görüştü.

Başkan Sengel, Ankara ziyaretlerinin ardından, birlikte kazandıklarının altını kalın çizgilerle çizen şu açıklamayı yaptı:

“HER ŞEY EFES SELÇUK İÇİN"

Efes Selçuk size çok güzel haberlerimiz var…

Kentimizin ekonomisi için çok önem arz eden Efes Alt Kapı Otoparkına ilişkin meclisimizde grubu olan bütün partilerle birlikte ve Ankara’ya birlikte gittiğimiz meclis üyelerimizle birlikte yapmış olduğumuz itirazlar kabul edilerek ihalenin iptal edilmesi kararı verildi. Sayın Başbakan Binali Yıldırım’a, Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a ve çok kıymetli ekibine, İzmir Milletvekili Atilla Kaya’ya, Hamza Dağ’a ve Efes Selçuk’ta faaliyet gösteren bütün sivil toplum örgütleri ve yöneticilerine, tüm siyasi partiler ve yöneticilerine ama her şeyden önce Efes Selçuk halkına minnetlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz. Biz bir arada olarak bu işi başardık. Bundan sonra yapacağımız bütün müracaatlarda, Efes Selçuk yararına olabilecek bütün iş ve işlemlerde bu gördüğünüz ekip ile birlikte elimizden geldiğince çaba sarf edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki; her şey Efes Selçuk için…”

Ve Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel, bu birlik mesajının adından Efes Selçuk halkına ilettiği mektupta ise, şu ifadelere yer verdi:

“Ve sonunda başardık! Zafer hepimizin oldu! Zafer Efes Selçuk’un oldu!

Efes Selçuk Belediye Başkanı olarak; sürecin başından bu yana birliğimize katkı sunan, haklı çabamızda bize güç veren tüm meclis üyelerimize, siyasi partilerimize, STK’larımıza ve elbette en çok da kentimizin tüm temsilcilerinin arkasındaki o büyük güce; siz Efes Selçuk halkına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

İyi ki varsınız…

İyi ki böyle güzel ve gücünü birliğinden alan bir kente birlikte sahip çıkıyor, geleceğe taşıyoruz…”

Demek ki neymiş, siyaset illa ki kendi partinin çıkarını veya kendi koltuğunu savunmak değilmiş. Bir siyasetçi, bir Başkan çıkıp da “siyasi rant değil kentin ve toplumun çıkarı önemlidir” diyebiliyormuş, tüm Meclis üyeleri ve siyasi partiler bu birliktelik anlayışına destek verebiliyormuş.

Demek ki, kent için birleşmek ve birlikte kazanmak mümkünmüş!