Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında, Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylıkları açıklanınca, tüm dikkatler CHP Genel Merkezi’ne kesildi.

Neyse ki Abdullah Gül’ü elediler. Yılmaz Büyükerşen’in 60 günlük seçim temposunu kaldıramayacak yaşta olması ve Eskişehir’de belediyenin yıllar sonra kaybedilme riskinin olması o ihtimali de ortadan kaldırdı. Uzun zamandır konuşulan İlhan Kesici ve Murat Karayalçın isimleri de silikleşmeye başladı.

CHP’NİN ADAYI YÜZDE 51 MUHARREM İNCE

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, bence Akşener, Demirtaş, İnce denklemi yüzde 55’i rahat aşar. İkinci tura yüksek ihtimalle Muharrem İnce’nin kalacağını düşünürsek, İnce yüzde 55’in en az yüzde 52-53’ünü tutar. CHP tabanından firesiz oy alacağı gibi, Kürt seçmenden de İYİ Parti etrafında birleşen sağ seçmenden de oy alır. Seçim kampanyası performansı ve kürsü yeterliliğiyle de Erdoğan’ın hiç altında kalmaz.

İŞİN BİR DE CHP İÇİ BOYUTU VAR

‘Kılıçdaroğlu rakibini aday gösterir mi?’ deniliyor. Gösterir. Bunu Genel Başkanlığı döneminde defalarca yaptı. Alternatiflerini ‘yukarı’ya taşıdı ve onların kendi kendine kaybetmesini sağladı. Ayrıca son referandum öncesinde de İnce dâhil tüm ‘rakipleri’nin önünü açtı.

Kaldı ki, mesele CHP içi mesele değil; gelecek ve memleket meselesi. Ama oradan düşünsek bile, İnce’yi aday gösteren Kılıçdaroğlu bir taşla 3-4 kuş vurmuş olur.

  • Kazanırsa: Kendi ‘demokrasi kahramanıMuharrem İnce de önce ‘partisiz Cumhurbaşkanı’ sonra da ‘emekli Cumhurbaşkanı’ olur. Kılıçdaroğlu kendinden sonra, Genel Başkanlığı ekibinden birilerine bırakır.
  • Kaybederse:Daha ne yapayım, İYİ Parti’ye 15 vekil verdim, Muharrem’i aday gösterdim’ der… Muhtemel tepkileri yumuşatır. Liderlik etkisi azalsa da partisini yerel seçimlere kadar götürme şansı artar.
  • Aday belirleme döneminde: Ekmeleddin İhsanoğlu sürecinden farklı olarak, partide herkesin önerisini almış, tepki gören isimleri elemiş, nihayetinde parti içerisinden ve kısmen ‘sol’dan aday göstermiş olur.
  • Seçim dönemimde: Parti içi muhalefet dâhil, herkesi seferber eder. Güçlü bir sinerji yaratır. Seçim sonrasında parti içi muhalefetin gardını düşürür.

PANDORA’NIN KUTUSU AÇILACAK MI?

Sözün özü: İnce gelmeli İnce… CHP’nin adayı yüzde 51 Muharrem İnce… İnce’nin adaylığındaki tek kaygı, fevri çıkışları ile kampanya sürecinde stratejiden kopma riski. İstemeden süreci sabote edebilmesinden korkulmuyor değil.

Yüzde 49 kim? Çok ciddi bir gelişme olursa, Pandora’nın kutusu açılır, sürprizler ortaya saçılır.

CHP GENEL MERKEZİ HACI BABA TÜRBESİ OLDU

Liyakati olan olmayan, gözü siyasette gönlü vekillikte olan herkes erken seçim tarihi açıklandığından beri CHP Genel Merkezi’nde… Peki, ne yapıyorlar? Vallahi benim anladığım kadarıyla ‘kalabalık’ dışında pek yapabildikleri bir şey yok. Adaylık belirleme sürecinde etkin olabilecek herkesin etrafında duvarlar var. Ki onlar da zaten ittifaklar ve Cumhurbaşkanı adayına kilitlenmiş durumda. Genel Merkez’e gidenler, asansör için kart ve etkin danışman bulursa, kendini ‘kazançlı’ hissediyor.

GÜMRÜKÇÜ İSTİFA ETMELİYDİ

Gözler O’nun üzerindeydi. CHP İzmir İl Başkanlığı seçimlerinde yedi düvele karşı ciddi bir oy aldı. Erken seçim olmasa da adaylar ön seçimle belirlense, hemen hemen herkes onu seçilecek yerden listeye girer diye görüyordu. Bugün aday olmak için istifa edebileceği son gündü. Ben istifa edeceğini düşünüyordum. Etmedi. Bence bu kendisi için doğru olmadı.

3 Gün önce şöyle yazmıştım ve düşüncemin arkasındayım:

“CHP Genel Merkezi, hali hazırdaki il ve ilçe başkanlarının milletvekili aday adayı olabilmesi için istifa edebilecekleri son tarihi açıkladı: 26 Nisan Perşembe. Şimdi gözler, aklından milletvekilliği geçen İlçe Başkanları’na döndü. Onlar arasında, son kongrede çetin bir İl Başkanlığı yarışına giren Utku Gümrükçü’nün ne yapacağı fazlasıyla merak ediliyor. Kendisiyle bu konuyu konuşmadım. Ama bence ‘Dimyata pirince giderken’ Çiğli’deki İlçe Başkanlığı’ndan olmak Utku Gümrükçü için kayıp sayılmaz. Tanıyan herkes biliyor ki Çiğli İlçe Başkanlığı ‘gömleği’ Utku’ya dar geliyor. ‘Böylesine önemli bir dönemde…’ diye başlayacağı hiçbir ciddi konuşma ‘İlçe Başkanlığı görevinde kalmamı mecbur kıldı’ şeklinde devam edemez. Bu Gümrükçü’ye yakıştırılan idealist tutuma da uygun düşmez. Ben ‘Böylesine önemli bir dönemde’ kendisine CHP Genel Merkezi’nin de, Aziz Kocaoğlu’nun da, hatta İl Kongresi’ndeki rakibi Deniz Yücel’in de, hatta ve hatta Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın da ‘hasmane’ bir gözle bakacağını sanmıyorum. Hatta Hasan Arslan’ın bu konuda ‘Çiğli’den bir milletvekili çıkacaksa, ben de destek olmalıyım’ çizgisinde olduğunu da biliyorum. Gümrükçü’nün milletvekili olmayı hak ettiğini düşündüğümü, başarılı olmasını istediğimi gizleyecek değilim. Ama Utku Başkan, -pirince ulaşamayacaksa bile- ‘bulgur’dan vaz geçmeyi göze almalı. ‘Emir eri değil, parti neferi’ olmak bunu gerektirir.”

KANİ BEKO’YU İZMİR BAĞRINA BASAR

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’dan aldığı telefon sonrasında kararını vererek istifa etti ve adaylığını açıkladı. Üsküp doğumlu, Makedon göçmeni olan Kani Beko’ya; İzmir’den ciddi destek gelecektir. Kani Beko ile telefonda görüştüm, “Muhtemelen İzmir olur” dedi. DİSK’in İzmir’deki etkinliği, Kani Beko’nun ülke çapındaki saygınlığı ve popülerliği de düşünülürse, İzmir Kani Beko’yu bağrına basar. Hayırlı olsun.

Peki Kani Beko İzmir’den aday olursa, adaylık düşünen Memiş Sarı hatta yeniden seçilmeyi gönlünden geçiren DİSK kökenli milletvekili Musa Çam ne olur? Bence ikisinin de işi zora girdi.

HER DÖNEMİN HER YERE ADAYI ELİTAŞ

Önceki dönem milletvekili adayı Ali Kemal Elitaş, Karayolları’ndeki görevinden istifa ederek milletvekili adayı olduğunu açıkladı. Elitaş, Menemen Belediye Başkanlığı’na da aday adayıydı. İstifa ederkenki açıklamasında “Bu işi başaracağız” dedi. Eğer milletvekili olacaksa, Menemen’den vazgeçecek. Olmazsa yeniden “Bu işi başaracağız” diyerek Menemen adayı olacak. Elitaş karar vermeli. Hangi işi başaracak?

MÜHÜR KİMDEYSE SÜLEYMAN O’DUR…

Ön seçim olamayınca, tüm yetki genel merkezde. Aday belirleme komisyonu da kuruldu. Komisyonun başında Grup Başkan vekili Engin Altay, Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Genel Sekreter Akif Hamzaçebi ve Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek ve Tekin Bingöl bulunuyor. Kuşkusuz, örgütlerden gelen, sivil toplumdan toplanan veriler değerlendirilecektir. Ama zaman o kadar dar ki, şu söz geliyor insanın aklına: “Mühür kimdeyse Süleyman O’dur.” Mühür komisyonda, herkesin temennisi muhalefetin oyunu arttıracak listeler oluşsun…