İz okurları, Dag Solstad’ın başka bir kitabını bu köşede tanıttığımı hatırlayacaklardır. Dag Solstad, orada da yazdığım gibi şu anda Norveç edebiyatının yaşayan en ünlü yazarlarından biridir. Hakkında yazılanlara bakılırsa, okurlarına alçakgönüllü, neşeli, mükemmel romanlar sunan, kültüre dair zekâ dolu bir kötümserlik ve katıksız bir asilikle yazan biri.

Bjorn Hansen’e Dair Üçüncü ve Son Roman’da (YKY., Çev: Banu Gürsaler Syvertsen) Bj. Hansen’i ilkin yalnız yaşadığı tek odalı evinde bir süre önce toprağa verdiği annesi ve babasıyla konuşurken görüyoruz. Konu, ölümdür. Ölümün neleri aldığı ve neleri verdiği üzerine… Bj. Hansen’e göre “Ölmek yalnız bir eylemdi. Özünde yalnız olan o anı beklemek dayanılacak gibi değildi. İnsanlardan olabildiğine izole yaşamış olan Bj. Hansen ölüm karşısında kaygılanıyordu, zira hayattan ayrılmak üzere olduğu an bir terk edilmiş duygusuna kapılmaktan korkuyordu.”

Fakat bir süre sonra kapı çalınır ve hiç beklemediği anda gelini Thea Nielsen ile artık 20 yaşına gelmiş olan torunu Wiggo çıkagelir. Wiggo’nun gelme nedeni, Oslo’daki üniversitede edebiyat okumaktır. Bunun için büyükbabası Bj. Hansen’in tek odalı evinde kalacaktır. Bunu annesi Thea Nielsen istemiştir, oğlu Peter değil. Peter, oğlu Wiggo’nun büyükbabasının yanında yaşamasını istememiştir. Zaten Bj. Hansen’in, yani babasının hangi koşullar altında yaşadığını görse, hiç istemezmiş. Romanın sonunda bunun nedenini öğreneceğiz: Çünkü Peter’a göre babası, yani Bj. Hansen “asi ruhlu”dur. Bj. Hansen, oğlu Peter’ın kendisi hakkında böyle düşünmesini nasıl anlamak için epey çaba sarf eder. Öyle ya, bu bir övgü müdür, yoksa yergi mi?

Sonuçta büyükbaba ile torun Wiggo, biraz zorunluktan ve biraz da kendiliğinden bir süre aynı evi paylaşırlar. Oslo’ya yabancı olan Wiggo, üniversite hayatı sürüp giderken kentin karmaşasına alışır, arkadaşlar edinir, arkadaşlarıyla eğlence yerlerine takılır. Tabii bunun doğal sonucu (!?) olarak bir de sevgili edinir. Bj. Hansen, torunu Wiggo’nun bazı geceler eve gelmemesi üzerine torununun bir aşk ilişkisi içinde olduğunu çabuk anlar. Wiggo, onu (Bj. Hansen Wiggo’nun sevgilisine N.N. adını takmıştır) ne kadar çok sevdiğini, Oslo’nun lüks bir semtinde lüks bir dairesi olduğunu, bazı geceler onda kaldığını anlatır. Bj. Hansen bunu biraz ürkütücü bulur.

Finalde N.N., Wiggo’ya, tanışma sırasında büyükbabasının onun memelerine baktığını söyler ve Wiggo’yu büyükbabasına karşı kışkırtır. Sürprizi büyükbaba, yani Bj. Hansen yapar: Torunu ile birlikte N.N.’nin evine giderler ve yanında getirdiği makasla N.N.’nin kravatını düğüm yerinden keser, oradan son hızla kaçar.
Sonun sonunu söylemeyeceğim. Orası size kalsın artık.