İkinci dünya savaşı ülke ve dünya için çok zor geçer. Hatta meşhur olayı bilirsiniz bir çocuk İsmet Paşa’nın karşısına çıkar ve “Bizi aç bıraktın paşa” diye seslenir. Paşa memleketi ikinci bir felakete sokmamanın vakurluğu ile “Aç bıraktım ama babasız bırakmadım” der. Savaş bittikten sonra nispi bir refaha kavuşur ülke. Bu dönemden petrol krizi arasındaki döneme kadar yani 1946-1970 arasındaki doğan nesil önceki nesillerden çok daha iyi yetişir. Daha sağlıklı, daha serpilmiş olur. Çalışma koşulları, maaşları önceki nesillerden sendikalar sayesinde çok daha iyi olmuştur. Ve özellikle bizim ülkede kırklı yaşlarında emekli olurlar. Kendilerini anarşiden, toplumsal olaylardan koruyup erken emeklilikleri ile bu yaşlarına gelirler.

Boomer nesli deniyor bu nesile tüm dünyada. Gençliklerinde mani olamadıkları neoliberalizm onların ardılı nesillerin onların refahına erişememesini sağlayacaktır. Maaşlar düşer, kaliteli eğitim paralı olur bu genç yaşında emekli olup düz maaşlarıyla yazlık bile alabilen neslin çocukları bu hayallere sahip olamaz bile.

Ama bu boomer nesil başaramadıkları, defalarca yanlış yaptıkları halde hala politik olarak saygınlık beklemekte ve gençlere bir şeyleri anlatma derdine düşmekteler. Ha deyince oturup beş hatasını sayabileceğimiz insanlar bugün gençlerin bir çözüm arayışı olmasına karışmakta, gölge etmemek bir yana köstek olmakta. O yüzden batıda bir laf peydahlandı bu günlerde. Eğer ki bir boomer gençlere laf anlatmaya çalışırsa “Ok boomer” deyip susturuyorlar.

Açıkçası bizim de böyle bir kelimeye ihtiyacımız var. Yaptıklarıyla, verdikleri kalitesiz ve yanlış kararlarla ülkeyi İslami liberallerin eline teslim edemler bugün yüne suyu bulandırıyorlar. Biz bir şeyleri çözmeye çalışıp, bir yerlerde ilerlemeye çalışırken çıkıp “Saraya giden CHP’li kim” yalanını atıyorlar. Tüm bu kriz içinde, tüm bu kargaşa içinde esas sorunlara odaklanmamız gerektiği zamanlarda gerçekten saçma sapan şeylere vakit harcıyoruz.

Kenara çekilip bize destek vermenizi bile istemiyoruz artık. Gölge etmemenizi istiyoruz. Defalarca yanlış yaptınız, defalarca bizi hüsrana uğrattınız. Yeter. Deneyeceğiniz, biz ortada yokken uğraşacağınız elli seneniz vardı ama yapamadınız. Şimdi size ihtiyacımız yok. Yeteri kadar olduk biz, yeteri kadar elem çektik ki bilirsiniz elem en büyük öğretmendir, biraz da siz olmadan mücadele etmek, sizin safranızdan kurtulmak istiyoruz. İnsanların parasızlık yüzünden kendini yok ettiği ateşi ve ihaneti gördüğümüz bu günlerde sizin safsatalarınızla, piyeslerinizle vakit kaybetmek istemiyoruz. Rabia Naz için Taksim Anıtında Rabia Naz için cesurca pankart açan çocuklarla devam etmek istiyoruz, küresel ısınma için her cuma sokaklara dökülen çocukların kavgasıyla uğraşmak, işsiz gençlerin derdiyle uğraşmak istiyoruz. Sizin yalanlarınızla değil. Bundan gayri sözlerinize bizden duyacağınız yegane laf “ok boomer” olacak.