Bu hafta sonu Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurultayındaydım. Daha sonra ise İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı’nda, parti programı üzerine çalıştay masalarıyla devam edildi.
Yerel yönetimlerin güncel sorunları, ihtiyaçları ve yol haritalarının tartışıldığı masalarda, 8-9 kişilik gruplarla derinlemesine diyaloglar gerçekleşti. Bu ortamdan ilham alarak, zihnimde bir adım daha attım: Kendimi, Dilbilim Profesörü Noam Chomsky ve Antik Çağ'da yaşamış dünyanın ilk ozanı Homeros’un bir masada oturup tartıştığı bir sahnede buldum. Böylece, antik dönemin destan yazarı Homeros ile çağımızın düşünce devi Chomsky arasında, insanlık tarihini siyaset, rıza üretimi ve kitle iletişim araçları üzerinden sorgulayan yaratıcı bir diyalog yazmaya karar verdim. Siyaset bilimi, antik çağ mitlerinin toplumsal etkisini kavramak zorundadır. İşte bu yüzden bu yazıyı kaleme aldım. Çünkü mitler antik çağda yönetme sanatının bir parçası oldu. Masallar, mitler ve modern medyanın iç içe geçtiği bu derin diyalog, tarihin değişen yüzünü yeniden keşfetmemizi sağlayabilir.
Homeros ve Rıza Üretimi Üzerine Bir Diyalog
Düşünün ki, tarihin tozlu sayfalarından fırlayan Homeros, günümüz dünyasında bir koltuğa kurulmuş, yanında Noam Chomsky ile tartışıyor. Masalların, mitlerin, siyasetin ve medya düzeninin iç içe geçtiği bir zamanda bu iki bilge figür, zihinlerimizdeki belirsizliği aydınlatmak üzere bir araya geliyor. İşte bu yaratıcı diyalog, modern çağın rıza üretimi üzerine düşündürücü bir sorgulama.
Homeros:
"Noam, sen ki modern çağın en keskin eleştirmenlerinden birisin. Düşünsene, benim yaşadığım çağda insanların tanrıları vardı. Ben, 'İlyada' ve 'Odysseia' ile o tanrıların hikâyelerini, insanların zihinlerine işledim. Tanrılarımız her yerdeydi; yönetimden savaşa, aşk ve kıskançlığa kadar. Peki ya şimdi? Bu dijital çağda, sizin tanrılarınız kim?"
Noam Chomsky:
"Homeros, modern çağda tanrılar yok belki, ama onların yerini kitle iletişim araçları aldı. Eskiden mitlerle, hikâyelerle toplulukları şekillendirirdiniz; şimdi bu rolü medya üstlendi. Medya, tıpkı senin şiirlerin gibi, gerçeği eğip büküyor ve kitlelere tek bir hikâye anlatıyor. Bugün, bilgi çağında yaşadığımızı sanıyoruz ama aslında bilginin maskelendiği bir dönemdeyiz. Sence, modern masalcılar kimler?"
Homeros:
"Benim masallarım, tanrıların hikayelerini taşırdı. Yönetimlerin meşruiyetini onlara bağladık. Ama sanırım bu da bir çeşit rıza üretimi idi, değil mi? Bugün sizler bu iş için neleri kullanıyorsunuz?"
Noam Chomsky:
"Kesinlikle. Senin şiirlerin, mitlerin, insanları nasıl etkiliyorsa, bugün televizyonlar, sosyal medya platformları ve dijital propaganda da aynı işlevi görüyor. Bize, içinde yaşadığımız düzenin doğal ve kaçınılmaz olduğu anlatılıyor. İnsanlar 'rızalarını' bu illüzyona dayanarak veriyorlar. Siyasal elitler, medya aracılığıyla bu rızayı üretiyor. Senin dönemin tanrıları, bugün kitle iletişim araçlarıyla şekillendirilen gerçeklikler oldu."
Homeros:
"Demek ki hâlâ insanları ikna etmek için hikayeler yazılıyor. Belki de hiçbir şey değişmedi. Sadece masalların araçları değişti. Sen bu dijital kaosta, halkı yönetebilecek ve onlara ışık olacak liderler görüyor musun?"
Noam Chomsky:
"Bu kaosun içinde liderlerden ziyade, sistemin kendisini görüyorum. Kapitalist düzen, rıza üretimi üzerine kurulmuş durumda. İnsanlar özgür olduklarına inanıyorlar, ama aslında, medya tarafından şekillendirilmiş bir özgürlüğe sahipler. Eğer biri bu kaosa ışık tutacaksa, bu ancak medyanın üzerindeki kontrolü kırabilecek bir bilinç devrimiyle olabilir."
Homeros:
"Belki de benim zamanımdan farklı değil, sadece araçlar değişmiş. Ben de tanrıların hikayelerini anlatarak insanlara bir düzen sunuyordum. Şimdi ise bu hikayeleri anlatan medya var. Eğer bugün yaşasaydım, belki de yine Meles Çayı'nın kenarına oturup erdem ve ahlaktan bahsederdim. Ama bu kez hikayem, teknolojinin kontrolü altında bir insanlık olurdu."
Sivas’ta başlayıp Ankara’da devam eden CHP’nin İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı'nda üretilen fikirler, ülkemize yol gösterici bir ışık olsun. Peki, bu fikirler toplumda karşılık bulup gerçek bir değişim yaratacak mı? Toplum bu değişimi hissedecek mi? "Adım adım iktidara, var bir çaresi" sloganıyla CHP halka nasıl yaklaşacak, bekleyip görelim. Halkta bunun yankısı ne olacak, verdiği cevap nasıl bir gelecek çizecek?