Türkiye halkının sanatsal üretimde var olması, insanların nefes alması için mücadele eden, yurt dışındaki tanınırlığı ne yazık ki ülkemizden çok daha büyük olan, dev bir ustanın ölüm yıl dönümü bugün. Zamanında Muzaffer Tunçağ, bugün Karabağlar Belediyesi’nde yönetici pozisyonundaki bulunan Ceyhan Kayhan’ın girişimiyle başlayan festivalde yaşamını sürdürmek için, yaşattıklarını insanlara yeniden anlatmak için müthiş bir fırsat yakalanmıştı. O zaman 3 yıl süren festivale ‘Hakan Tartan’ arası verildi. Neden yapılmadı? Neyini sevmedi başkan bilinmez ama 5 yıl sonra Sema Pekdaş’ın seçilmesiyle bambaşka bir süreç başladı. İzmir’in sokak tiyatrolarından, Hollanda, İtalya, Irak, Fransa, Almanya’ya uzanan bir uluslararası festival çıktı. Her yıl İzmir’in birçok sokağı renklenirken üstüne bir de İzmirli oyuncular uluslararası atölyelerle farklı biçimleri tanıyordu. Kukla oyunları, pandomimler, sokak oyunları ile ülkede eşine pek rastlanmayan sokakta tiyatro festivali yaratılmıştı.

Şimdilerde gençlerin keyifle dinlediği Gazapizm, ilk kez o festivalde açık alanda izleyicilerle buluşmuştu. İtalyan ustaların komedisi, roman mahallelerinden, Gültepe yokuşlarına kadar merhaba demişti İzmirlilere. Timur Selçuk’un son İzmir konseriydi…. Muazzam bir seyirci kitlesi ile buluşmuştu, unutulmazdı.

Sokak oyunları ile kentin her alanına taşınan, atölyelerle, İzmir tiyatro üreticilerinin başka dünyaları tanımasına olanak sağlayan, yurtdışındaki birçok festivalde anılan Mehmet Ulusoy Festivali şimdi neden yapılmıyor?

Olası bir senaryoda kişisel husumetleri kusmak isteyenler hırslı ve histerik saldırılarla bana yönelecektir belki ama Hakan Tartan’a 5 yıl boyunca tek cümle kuramayanlar şimdi bizim mahallemizin başkanına konuyu açmıyorlar mı? Evet, çoğu İzmir tiyatro topluluğu, Konak sınırlarında olmasına rağmen sayın Abdül Batur’a, “Başkan ne oldu bizim festival?” demiyor mu?

Festival kendine akacak yeni bir mecra bulur muhakkak. Başkanın bu durumdan haberi olmadığını umuyorum en iyi ihtimalle, haberi varsa daha da kötü. Kendime yeni bir cephe açmak için değil, İzmir’in festivalinin, İzmir’de tiyatro yapan topluluklarca Mehmet Ulusoy inadıyla savunulmasını istediğim için yazıyorum.

Tarih bunların fotoğraflarını çeker, sonra o fotoğraflar tozlanır yok olur gider. Unutulmaması gereken tek şey hayat her zaman Mehmet Ulusoy gibi direnerek sanat üretenlere mutlaka hakkını verecek. Ulusoy, takvim yaprakları bizim için mücadele edenler adına bir mezar taşı olmaktan çok uzaktır. Sevgili Mehmet Ulusoy, Erkan Yücel ve sokakları sahneye çeviren onlarca oyuncu, elinizi bırakmak mümkün mü?