Seferihisar sınırlarında yer alan Antik Teos, antik dönemde önemli bir Yunan yerleşimi ve liman şehriydi. M.Ö. 2600 yılı civarında kurulmuş olan bu şehir, İyonya bölgesinde yer alıyordu ve özellikle M.Ö. 7. yüzyıldan itibaren önemli bir kültür ve ticaret merkezi haline geldi. Teos’un coğrafi konumu, deniz ticareti için uygun bir liman sunuyordu. Bu nedenle şehir, Akdeniz ticaret yollarının bir parçasıydı veçeşitli malzemelerin ticaretine ev sahipliği yapardı. Teos, antik dönemde kültürel bir merkez olarak tanınırdı. Şehirde çeşitli tapınaklar, tiyatrolar ve diğer kültürel yapılar bulunurdu. Ayrıca, festivaller ve sanatsal etkinlikler kültürel yaşamın önemli bir parçasıydı.

Filozoflar ve sanatçılar şehri

Teos, antik dönem Yunan filozoflarından bazılarının doğduğu veya bu şehirle ilişkilendirildiği bir yerdi. Örneğin, Anaximan der ve Anaximenes gibi önemli filozoflar bu bölgeden gelirlerdi.

Teos, M.Ö. 5. yüzyılda Pers İmparatorluğu tarafından istila edildi. Dünya tarihine gecen “Eşeğin gölgesi davası” hikâyesi de o istilanın ardından yaşandı. İstiladan kaçıp Batı Trakya’ya yerleşen ve Abderalı ismini alan o Teosluların hikayesi, Antik dönemin mizahının, basit siyasi tartışmaların nasıl üstünün örttürüldüğünü anlatır. Hikâye şöyle:

“Pers istilası sonrası kala kala bir avuç Teoslu halk kaldı. Teos’a ve yeryüzüne bolluk getiren tanrıça Demeter kötülüklere kızıp saklanmaya karar verdi.  Onun gitmesi ile birlikte her şey çığırından çıktı. Baharın, yazın gelmeyeceği sanıldı. Kırlarda nehirler göller donmuş olarak kaldı. Kar erimekten vazgeçti. Ağaçların hiçbirisi yaprak vermedi. Kırlarda tek bir ot bile yetişmedi. Gerçekten yaşam adeta durmuştu. Hatta gebe hayvanlar bile doğurmuyorlardı.

Teoslular yaşanacak bir yer bulmak için Batı Trakya’ya kadar yürüdüler. Yerleştikleri yere Abdera adını verdiler. Abderalılar mutlu bir şekilde yaşıyorlardı. Gün geçtikçe de o bir avuç halk çoğaldı, mutlu ve refah düzeyi yüksek bir halk olarak hayatına devam etti.

Ta ki Abdera’ya bir diş hekimi gelesiye kadar. Gezici diş hekimi bir eşek kiralamak istedi. Diş hekimine eşek kiralayan adam onunla birlikte yola çıktı. Hava çok sıcaktı. Dinlenmek istediler. Diş hekimi eşekten iner inmez eşeğin gölgesinde dinlenmeye başladı, eşeğin sahibi kızdı. Eşeğin gölgesinin kendinin olduğunu iddia etti. “Ben sadece sana eşeğimi kiraladım” dedi. Büyük bir tartışma çıktı  ve gidecekleri yoldan vazgeçip Abdera’ya geri döndüler. Mahkemeye başvurdular. Konu yargıya taşınmıştı. Halkın yarısı diş hekimini savunuyor öbür yarısı ise eşeği kiralayan adamı tutuyordu. Bu tartışmalar gün geçtikçe büyüdü ve kanlı savaşlara dönüştü. Manipülasyon amaçlı dava yüzünden merkezi yönetimin ağır vergileri konuşulmaz olmuştu. Onun yerine Abdera’da sadece eşeğin gölgesinin davası konuşuluyordu.

Basit siyasi tartışmalar ve büyük yargılamalar günümüzde gündem haline getirilip bize hediye edildi. Bu tartışmaların ışığında Merdan Yanardağ, Barış Pehlivan hala cezaevinde. Binlerce yıl önce bu topraklarda yaşanan ve insanların gerçek sorunlarının üstüne örtülen davalar gibi artık biz de bir an önce bu davaların bitmesini ve gazetecilerin özgür bırakılmasını istiyoruz.