İzmir halkı kurtuluşun 100’üncü yılını kutlarken, 9 Eylül 2022 tarihinde, Buca cezaevi alanını sattılar. Kimselere duyurmadan, kaça satıldığı belli olmadan halkın malını İller Bankası’na sattılar. Bununla da kalmadılar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imar planında değişiklik yaparak bu alanın tamamının yeşil alan olmasını istediğini duyunca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın plan yetkisi olduğunu söyleyerek alelacele imar planı yaptılar.

Buca ve İzmir halkının eski cezaevi alanının yeşil alan olmasına dair açık taleplerine kulaklarını tıkayıp eski planda 37 bin m2 olan ticaret ve konut alanını 70 bin m2’ye, toplam inşaat alanını 80 bin m2’ye çıkardılar. Bunu yaparken yeşil alanı yarıya indirip otoparkı tümüyle kaldırdılar. Daha da kötüsü, tüm bu yaptıklarını gizleyip “cezaevi alanını yapılaşmadan kurtarıyoruz” diyerek halka yalan söylediler.

Siyasi iktidar ortaya koyduğu rant ve beton planını gizleyebilmek için söz konusu yerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin plan değişikliği yapma yetkisinin olmadığını dile getiriyor. Meselenin özünü değil usulünü tartıştırarak “cambaza bak” taktiği ile alandaki yapılaşma artışını gizlemek istiyor. Oysa durum apaçık ortada.

Bakanlığın yaptığı imar planı; toplam 78 bin m2 olan eski cezaevi arsasının 49 bin m2’sinde yani yaklaşık üçte ikisinde bina yapılmasını, yapılacak binaların toplam inşaat alanının 80 bin m2 olmasını öngörüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin kabul ettiği plan değişikliği hayata geçtiğinde alanın 7 bin 800 m2’lik kısmında okul, bin 300 m2’lik kısmında belediye hizmet alanı olacak ve geri kalan yaklaşık 70 bin m2’nin tamamı yeşil alan, park ve park içi yollar olarak kullanılacak.

Buca’da bulunan 47 mahallenin muhtarı ve Buca halkı, eski cezaevi alanında hiçbir yapılaşma istemediklerini, bu alanın tümüyle yeşil alan ve park olmasını istediklerini açık şekilde dile getirdiler. Halkın sesini duymazdan gelip alanı ranta ve yapılaşmaya açan siyasi iktidar, halka rağmen bir şey yapılamayacağını bir kez daha yaşayıp öğrenecektir.

Şimdi İzmir’de yaşayan, İzmir’i seven, şehirlerimizin yaşanabilir yerler olmasını dileyen herkesin konuya duyarlılık gösterme zamanı. Siyasi iktidarın ortaya koyduğu rant ve beton planına karşı çıkmak, demokratik tepkimizi göstermek zorundayız. Sesimizi duymazdan gelenlere taleplerimizi daha yüksek sesle dile getirmeli, “BUCA CEZAEVİ ALANI HALKINDIR!” diye haykırmalıyız.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir ve Buca halkıyla birlikte eski cezaevi alanının tümüyle yeşil alan olması için mücadele etmeyi sürdürecektir. Halka ait bu alanın, yapılaşmaya açılmasına, bina yapılıp satılmasına karşı çıkacaktır. İzmir’i seven herkesin birlikte mücadelesiyle yapılmak istenen bu açık haksızlığı, hukuksuzluğu engellemek mümkün. İzmir’e getirilmek istenen zehirli atık yüklü Sao Paulo gemisinin gelişini birlikte mücadele ederek nasıl engellediysek Buca’nın orta yerine bir beton yığını yapılmasını da engelleyebiliriz. Yeter ki inanç ve kararlılıkla mücadele edelim.