Geçen haftaki yazımın sonu şöyle bitiyordu: Eyyy vatandaş, virüs birkaç tane can aldı diyecek bir düşünce ile yönetiliyor bu memleket. Sen sen ol, kendini koru!

Yine aynı düşüncedeyim. Yapılan açıklamalar algı yaratmaya dönük. Bakan bir gece yarısı bugün bir kişide corona virüs testi pozitif çıktı diyor.  O da yabancı ülkeyle irtibatlı diyor.  Ertesi gece yarısında da bir kişide daha görüldü, o da Avrupa’dan geldi diyor… 

Tabii ki ülkemize de dışarıdan gelecekti, nitekim öyle oldu. Corona virüsü, kodu Covid-19 Çin’den Aralık sonunda ortaya çıktı, yayılmaya başladı. 11 Martta Dünya Sağlı Örgütü virüsü pandemi yani küresel bulaşıcı salgın hastalık olarak ilan etti. Her gün haberlerde “virüs bulaşmayan en kahraman Türk halkı” anlatımları olsa da, ülkemiz sırasıyla uçuşları sınırlandırdı, sonunda uçuşlar durduruldu, sınırlarımızı kapattık.

Kahveleri kapattık, cenazelere katılım serbest oldu. Yurtlardaki öğrencileri gece 04.00’te otobüslere doldurup dışarı attık. Yerlerine umrecileri koyduk. Ama onları test etmedik.

Değerli okurlarım,

18 Mart 2020 sabahı itibariyle, Türkiye’de corona virüsü testi yapılan kişi sayısı 8002, yazı ile sekiz bin iki. Bu rakam Güney Kore’de 189 bin. İtalya’da 50 bin (8 Mart itibariyle). Japonya’da ise 8 bin 400. Ancak Japonya’da saptanan corona virüslü kişi sayısı 35 bin 713, ölü sayısı 28.

Bu rakamlara bakınca ortada bir uyuşmazlık var. Bizde vaka da yok gibi, test sonuçları da hep negatif çıkıyor. Bakan açıkladı; 18 Mart sabahı saptanan virüslü hasta sayısı 98, ölen de 1 kişi, yaşı da 89. Neredeyse milletçe “o zaten çok yaşamıştı” diyeceğiz. 18 Martın akşamında ise açıklanan vaka sayısı 191, ölüm ise 2 oldu.

Bakanın açıklamasına göre testler genelde yurtdışından gelen ve virüsün bulaştığından kuşkulanılan kişilere yapılıyor.  Diğerleri örneğin Umrecilere torpilliler serbestçe gümrükten geçiyor . Diyanet İşleri devletçe gönderdiklerimiz geldi dedi ama özel kuruluşların binlerce umrecisi geldi, geliyor. Test yapılıyor mu onlara, herhalde hayır!

Science Dergisi'nde yayımlanan bir araştırmada, yeni tip Coronavirüs (Covid-19) taşıyıcılarının yaklaşık yüzde 86'sının fark edilmeden toplumda dolaştığı ifade ediliyor.

Sağlık Bakanlığı Corona Virüsü Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşımda bulunuyor ve diyor ki: “Az test yaptığımızı, hastaların %20'sinin hastaneye gelip tanı aldığını düşünürsek kritik eşiğe günler önce ulaşmış olmamız da olası. Hong Kong, Singapur olma şansımızı kaybettik. Bundan sonra tüm enerjimizi İtalya olmamaya harcamalıyız”  

Bu ne demek? İtalya’da 2978 kişi corona virüsünden öldü. Biz hala bir- iki diye vatandaşı oyalıyoruz.

Bir de ekonomik paket açıkladık, öyle ki para kısmen 4 milyar Dolar gibi bir Kamu Destekleme Fonu artırımı var. Diğerleri ise borçları erteleme, yani senden bu parayı mutlaka alacağım demek. Sayılan önlemlerin bir kısmı zaten bankalarca yapılıyordu, bir kısmı da zaten uygulamaya girmemişti, konaklama vergisi gibi…

Bu arada yandaşların konutlarının satışında peşinatı düşürerek konut pazarlamanın peşindeler. 

Oysa ücretsiz evine gönderilen, daralan ekonomik faaliyet nedeniyle işinden çıkarılan ve çıkarılacak yüzbinlerce çalışan var.

Bu virüsün krizi birkaç ayda geçecek bir kriz değil. ABD iki haftada bir çalışanların cebine bin dolar (altıbin beşyüz TL) koymanın planını yapıyor.  Karşılıksız ödeme bu.

Bizde ise hortumlanan kasa tamtakır, sadece birkaç ay sonra ensene yapışacağım, sabret ve dua et diyorlar vatandaşa… Yazık bu milletin haline…

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın corona virüsten öldü, sessiz sedasız, asker arkadaşlarına haber verilmeden gömüldü, eşi ve kardeşi karantinada.. Bunu Saygı Öztürk canlı yayında açıkladı.  Kahramanlık madalyası taşıyan askerimize yapılanlar içimizi kahrediyor.