Geçtiğimiz ay sonunda, taksi şoförü Oğuz Erge’nin İzmir’in Buca ilçesinde sabaha karşı arabasına aldığı bir müşteri tarafından vahşice katledilmesi ülke çapında büyük üzüntü ve infial yarattı. Erge’nin taksisinin kamerasına yansıyan cinayet görüntüleri şoke edici bir dehşet manzarasını ortaya koyuyordu. Katilin kesintisiz ve başarılı bir çalışma sonucunda yakalanması ve adalete teslim edilmesi az da olsa üzüntüleri hafifletti.

Böyle bir olayın bir daha asla tekrarlanmaması dileğimiz ama hayatın gerçekleri çoğu zaman dileklerimizle uyuşmuyor. Bu saldırıların tekrarlanmaması ya da en aza indirilmesi için düşünmek, tartışmak, değerlendirmeler yapmak, önerilerde bulunmak ve önlemler almak gerekebilir. Bu aşamada belki de ilk yapılması gereken taksiciliğin tehlikeli yönlerini ortaya koyarak, bireysel olarak alınabilecek güvenlik tedbirlerini gözden geçirmek olabilir.

Taksicilik tehlikeli bir meslektir  

İlk bakışta olağan bir iş gibi gözükse de aslında taksicilik dünyanın her tarafında özellikle de İzmir gibi milyonlarca kişinin yaşadığı şehirlerde tehlikeli bir meslektir. Çünkü çalışma biçimleri güvenlik ile ilgili riskler yaratabilecek unsurlar taşır. Öncelikle, taksicilik yalnız yapılan bir iştir. Taksi şoförleri mesleklerinin gereği olarak müşterinin talep etmesi halinde onları şehrin, tenha, ücra köşelerine kadar götürmek durumundadırlar. Müşterilerinden taksi ücretini genelde nakit olarak tahsil ederler ve bu nedenle üzerlerinde sürekli olarak belli bir miktar nakit taşıyor olmaları çok normal bir durumdur. Toplumun her kesiminden insan taksiye binebilir. Müşteri bir emekli ağır ceza hâkimi, bir pop müziği sanatçısı, dünya tatlısı, nazik, yaşlı bir teyze olabileceği gibi, polis tarafından aranan azılı bir katil ya da psikopat da olabilir. Bu durum, trafikte, taksicinin kullandığı aracın sağında, solunda, önünde ve arkasında araçlarını kullanan sürücüler ve onların araçlarındaki diğer kişiler için de geçerlidir.

Taksicilik hava karardıktan sonra ve de özellikle gece yarısından sonra çok daha fazla güvenlik riskleri içerir. Ortalıktan el ayak çekildikçe etrafta taksiciye yönelik saldırıyı görebilecek, şahitlik edebilecek, polis çağırabilecek ya da saldırının durmasına katkı sağlayabilecek birinin olabilme ihtimali zayıflayacaktır. Diğer yandan alkollü içkilerin çoğunlukla geceleri tüketiliyor olması nedeni ile müşterilerin tehlike oluşturma potansiyeli artmaktadır.

Taksici nelere dikkat etmeli?

Taksici öncelikle bu mesleğin tehlikeli bir meslek olduğunu kabul etmeli ve can güvenliği riskini göz önünde bulundurmalı, her zaman uyanık olmalı ve tedbirli davranmalıdır. Şoförün alabileceği bazı önemli tedbirler soygunla veya şiddetle karşılaşma riskini azaltacaktır. Bu çerçevede taksi şoförü;

-Üzerinde pahalı gözükebilecek saat, kolye, cep telefonu, künye gibi aksesuarlar taşımamalıdır.
-Üzerinde fazla miktarda nakit taşımamalıdır, üzerindeki nakit parayı göstermekten kaçınmalıdır. Yine, üzerinde yüklü nakit para olduğu anlamına gelen konuşmalardan kaçınmalıdır. “Bugün güzel iş yaptık” veya “Bugünkü işimi tamamladım, buradan eve gideceğim” şeklinde konuşmamalıdır. Müşteri sohbet amaçlı olarak bile işlerin nasıl gittiğini sorarsa işlerin yavaş gittiğini, ya da daha taksiyi yeni devraldığını yeni servise çıktığını söylemeli ve konuyu değiştirmelidir.
-Yaşlı, engelliler veya diğer zorunlu durumlar dışında ön koltuğa yolcu almamalıdır.
-Geceleri güvenliği konusunda iki kat daha dikkatli olmalıdır.
-Silahlı soyguncuya asla direnmemelidir. Direnmek, yaralanma ve hatta ölüm riskini artıracaktır. Üzerinde ne kadar para olursa olsun o paranın değeri taksicinin canından fazla olamaz. Çünkü o gün soyguncuya kaptırılan para birkaç gün sonra her şey normale döndüğünde yeniden kazanılabilir ama kaybedilen can geri getirilemez. İnsanın zorlukla, zahmetle ve alın teri ile kazandığı parayı bir yabancıya teslim etmesi üzücüdür ama hele bir de bakılması gereken bir aile varsa en akıllıca davranış soyguncunun söylediklerini yapmak, istediklerini ikiletmeden teslim etmektir,
-Trafikte diğer sürücülerle veya müşterisi ile tartışmaya girmemelidir. Çünkü tartışma alevlenebilir, itiş kakışa, sonra kavgaya dönüşebilir. Profesyonel davranmak, alttan almak çok daha faydalı olur. Arkadan selektör yapan, korna çalan, geçerken küfürler eden bir başka şoförle tartışmak zaman kaybından başka bir şey olamaz. En doğru davranış, evde ekmek bekleyen çoluğu çocuğu düşünerek, araca yol verip bir an önce uzaklaşmasını sağlamaktır. Müşteri ile de tartışmaktan ya da tartışmayı büyütmekten kaçınmalıdır.
-Arabasına binen müşterilerden kesin bir adres vermesini istemelidir. “Örneğin; Bornova’ya gideceğim” diyen müşteriye Bornova’da hangi adrese gideceği sorulmalıdır. Nereye gitmek istediği sorulan müşteri bu soruya “Bir sür bakalım” veya “Yolda bakarız” diye cevap veriyorsa bu iyiye alamet değildir. Çok dikkatli olunması gerekir.
-Verilen adresin bulunduğu bölgeyi iyi bilmiyorsa bağlı bulunduğu taksi durağından, yol üstündeki taksi duraklarından veya uygun göreceği diğer kişilerden bilgi almalıdır.

-Müşterinin verdiği adrese en kestirme yoldan gidilmemesi ya da yanlış bir adrese götürülmesi nedeniyle tartışma yaratmasına ve tartışmanın kavgaya dönüşmesine zemin hazırlanmamalıdır.  

-Şehrin tanımadığı bir bölgesine gidiyorsa acil bir durumda yardıma ihtiyacı olursa bulunduğu konumu tarif edebilmek için kendini hazırlamalıdır. “… İlkokulu’nun bulunduğu sokak, …Marketin karşısı” gibi önemli olabilecek noktaları aklında tutmalıdır.

-Can güvenliğinin tehlikeye girebileceğini düşündüğü bölgelere müşteri götürmeyi reddedebilmelidir.
-Bağlı olduğu taksi durağını durumu hakkında düzenli olarak bilgilendirmelidir.
-Durak dışında müşteri beklediği noktalarda kapıları kilitli tutmalı, pencereleri ise taksiye hava girebilecek veya dışardaki kişilerle konuşabilecek kadar açık tutmalıdır.

-Pencereler dışardan taksinin içine müdahale edilecek kadar (yumruk atılabilecek, bıçak sokulabilecek vs.) açık olmamalıdır.
-Acil durum sinyal düğmesini kontrol etmeli, çalıştığından emin olmalıdır.
-Şoförler ve Otomobilciler odasının düzenlediği güvenlik eğitimlerine katılmalıdır.

Başka öneriler de olabilir. Taksici ile bağlı olduğu durak arasında acil durum çağrısı olduğunu belirten bir parola oluşturulabilir. Taksinin arka koltukları ile ön koltukları arasında kurşun geçirmez şeffaf bir bariyerin yer alması çok fayda sağlayabilir.  Önemli olan bu sorunlar üzerinde düşünmek ve tedbirleri artırmaktır.

Bu vesile ile taksici kardeşimiz Oğuz Erge’nin sevenlerine ve yakınlarına başsağlığı diliyor ve vatandaşlarımızı İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası tarafından Erge’nin ailesi için düzenlenen yardım kampanyasına katılmaya davet ediyorum.