Torbalı Belediyesi’nin düzenlediği Güz Kitap Günleri’nin bu akşamki konuğu 2004-2019 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Aziz Kocaoğlu oldu. Kocaoğlu, FİKİR Genel Yayın Yönetmeni Murat Büyükyılmaz’ın moderatörlüğünü üstlendiği ‘Türkiye Tarımı ve İzmir Modeli’ adlı söyleşiye katıldı. Söyleşiye Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Altan İnanç, Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Yazları tarlada çalışarak okudum
Çiftçilerin çok zor günlerden geçtiğine dikkat çeken Aziz Kocaoğlu, “Gelir dağılımı adaletsizliği dünyadaki gerilimin en büyük nedeni. Neoliberal sistemde 80’den sonra her sene katlanarak belli bir noktaya geldi. Emekçinin, çiftçinin gelir düzeyinin ne kadar düştüğü ortada. Sadece merkezi iktidar tarafından korunanların gelir düzeyinin arttığı bir dönem. Bu dünyanın gelişmiş ülkelerinde de böyle. Milli gelirleri fazla olduğu için en azından emekliler kıt kanaat da olsa geçiniyor. Bizde öyle değil. Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Yazları tarlada çalışarak okudum. Çiftçilikten başka bir gelir kaynağımız yoktu. Gül gibi geçiniyorduk. Bugün çok zor şartlarda hayat devam ediyor. Girdi maliyetlerinin artması, tekel konumunda olan gübre, tohum, ilaçların katbekat artması çiftçiyi zora soktu” dedi.
Tarımı kalkındırmak için çalıştık
Çiftçi bir ailenin çocuğu olarak belediye başkanı olduğu dönemde de tarıma öncelik tanıdığını aktaran Kocaoğlu, “68’den bu yana hem ekonomi hem işletme tahsili yaptım, hem de tarımla baba mesleği olarak ilgilendim. Geçmişten bugüne tarımın hep kalkınması, teknolojiyi kullanması gerektiği görüşünde oldum. O dönemlerde ‘kalkınma eşittir sanayileşme’ diye bir slogan geliştirildi. Tarım devamlı geri plana atıldı. Sonunda da bu hale geldik. Belediye başkanı olduğumuzda tarımı önceliğe aldık. Ben onları yaşamış olmasaydım, şehirde büyüyen bir belediye başkanının tarımdan istisna olarak haberi olurdu ve müdahale ederdi. Tarımı kalkındırmak için çalıştık. Sloganım şu, ‘Yaşadığım kentteki insanların ekmeğini nasıl büyütürüm’ diye düşünürüm. Bunu yapabilirsem bir görev yapmış olacağım. Belediyelerin kanunlarda yazılı görevleri var. Biz onun bir yukarısına giderek, bilinçli bir şekilde kenti nasıl kalkındırırız diye düşündük. Bunun içinde tarım da vardı. Göreve geldiğimizde İzmir hırpalanmıştı. Ekonomik olarak çöküntü yaşıyordu. Ankara’dan bir şey gelmeyeceği kesindi. İzmirlilerin yanında olduğumuzu anlatacak bir model bulmamız gerekiyordu. Yaptıklarımızın her biri en az bir sene almıştır. En az 50-100 bilim adamı projelerde çalışmıştır. Stratejik planını yaptık İzmir’in. Ulaşım master planını çıkardık. Yarımada’nın kalkınması için planlar yaptık. Köy köy giderek çalıştık. Oradan çok iyi netice aldık. Hemen arkasında Bakırçay’ı, Gediz’i yaptık. Küçük Menderes havzasının stratejik planını yaptık. Bunlar bugüne kadar hiçbir kurumun yapmadığı planlardı. Eğer siz aklı ve bilimi rehber almazsanız, küllenmiş zenginliklerinizi gün yüzüne çıkarmazsanız doğru karar vermeniz kolay olmuyor. Bunun sonucunda da birçok kaynak israfı yapıyorsunuz. Sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları karşılaşıyorsunuz. Bir öncelik sırasına koymanız lazım. İzmir modelini hayata geçirmeye çalıştık. Büyük bir bölümünü de hayata geçirdik” bilgisini verdi.
Kooperatifler dışında kimseden tek bir çöp almadık
Görevi süresince tarım alanında yaptıkları projelerden örnekler veren Kocaoğlu, “Üreticinin tarlasına gitmek için yola ihtiyacı var, yol yapacaksın. Arazi yollarını, köy yollarını asfaltladık. Çiftçinin tohuma ihtiyacı var, tohum verdik. Her sene 1 milyon fidan verdik, köylüye fidan dağıttık. Koyun keçi dağıttık. Okul sütü projesini hayata geçirdik. Çocuklarımızı sağlıklı besledik. Bunu Tire’deki süt üreticilerinin sütünden yani Tire Süt Kooperatifi’nden aldık, böylece onlar da para kazandı. Süt üretimi o dönemde Küçük Menderes havzasında yüzde 440 arttı. Kooperatifler dışında hiçbir yerden bir çöp almadık. Tam bir döngü sağladık. Kooperatifler çok güçlü bir hale geldi. Hem yerel yönetimler hem de vatandaşlar bu kooperatiflere sahip çıkmak durumundadır” diye konuştu.
Aziz Kocaoğlu’nu örnek aldım
Söyleşinin ardından söz alan Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir de, bir siyasetçi olarak her zaman Aziz Kocaoğlu’nu örnek aldığını ifade ederek, “Aziz Başkan görevdeyken biz de parti örgütünde siyaset yapan gençlerdik. Hep onu örnek alarak siyaset yaptık. En büyük örnek aldığımız özelliği dürüstlüğüydü. Aziz Başkan hep biz gençlere böyle nasihat etmiştir. Namuslular namussuzlardan çok çok daha cesur olmalıdır. Biz de bunu söylüyoruz. Ayağınıza sağlık başkanım hoş geldiniz” dedi.
Aldığımız bayrağı daha büyük bir kararlılıkla bizden sonrakilere devredebilirsek ne mutlu bizlere
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Altan İnanç ise “Aziz Ağabey’i ne zaman dinlesem ne kadar eksik olduğumu fark ederim. İzBB Grup Başkanvekili olarak kendisinden çok feyz aldığımı ifade etmek isterim. Aldığımız bayrağı daha büyük bir kararlılıkla bizden sonrakilere devredebilirsek ne mutlu bizlere” diye konuştu. Son olarak Aziz Kocaoğlu’na katılımından dolayı çiçek takdim edildi.