Yerel seçimler yaklaşırken aday adayları dosyalarını teslim etmeye devam ediyor, aday adaylıklarını açıklıyor. Açıklıyor diyorum çünkü CHP Genel Merkezi’nden Oğuz Kaan Salıcı, Seyit Torun ve Mehmet Akif Hamzaçebi imzasıyla yayınlanan genelge ile adaylık başvurusu bugün bitecekken bir hafta daha süre tanındı adaylık düşünenlere.

Seçimlere doğru ilerlerken çok sık kullanılan bir tabir vardır: ‘Kılıçlar çekildi.’ Ama bugün gündeme bomba gibi düşen ‘çekilen kılıç’ kadar antidemokratik olanına şahit olmamıştık.

Bayraklı’nın Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın, ilçesinde aday adayı olan partililerine afiş astığı gerekçesiyle para cezası kestirdiği ortaya çıktı. İnanılmaz bir durum, kabul edilemez. Bu nasıl demokratlık, ilericilik? Örgütlenme özgürlüğü, siyasal mücadele özgürlüğü, ifade özgürlüğü nerede?

Karabağ bir de Büyükşehir Belediyesi’ne aday. Acaba İzmir’i de böyle mi yönetecek Hasan Başkan?

Mevcut başkan, Bayraklı gibi ‘bıçak sırtı’ olduğu, kazanılamama riski olduğu iddia edilen bir ilçede kendi partililerinin tabiri caizse önünü keserek partisinin oyunu artırabileceğini ve belediyeyi tekrar yönetme hakkına erişebileceğini düşünüyorsa yazık. Çok yazık. Bir aday adayına, kendi partilisine, yoldaşına ceza kesmek, kestirtmek akıl alır gibi değil. Bunu yaparken bir de CHP logosu taşıyan afişleri ‘korsan’ ilan etmek…

Siyasi centilmenlikten uzak, parti içi hukuka aykırı, despotik gerici partilerin yöntemlerini andıran bu tutuma bakalım CHP Genel Merkezi ne diyecek?

CHP Bayraklı İlçe Başkanı’nın nasıl tutum alacağını da merak ediyorum. Ama tahmin de edebiliyorum maalesef. Maalesef diyorum, çünkü şu sıralar İlçe Başkanı Cemalettin Alper, Hasan Karabağ ile ilçe turuna çıkmış vaziyette. İlçe başkanının işi Karabağ’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı için çalışmak mı, yoksa kendi ilçesinde partisinin oyunu arttırmaya yönelik aday adaylarıyla omuz omuza çalışmalar yapmak, mücadele etmek mi?

30 ilçeyi kazanacağız diyen İl Başkanı Deniz Yücel buna bir söz söylemeyecek mi? Partisinden aday adaylığını açıklayan bir kişinin kendisini tanıtmaya yönelik afiş yaptırması ve bunun CHP’li bir belediye tarafından en üst sınırda para cezasıyla cezalandırılması ve afişlerin toplatılmasına bir tepki göstermeyecek mi?

CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri antidemokratik olan bu skandala kayıtsız kalmayacaktır. Öyle olacağını umuyorum. Önce yerelde sonra da genelde iktidar isteyen bir parti için, hele hele sosyal demokrat bir parti için asla kabul edilemeyecek bu harekete tepkisiz kalınmamalı.

Parti içi rekabette nezaketsizlik, 'ben yoksam gerisi tufan' anlayışı, 'zafere giden yolda her yöntem mübah' tutumu, apolitiklik, ilkesizlik... Ne ararsan var. Bu yaklaşımlara neşter vurmayan CHP 30 ilçeyi kazanmanın hayalini bile kuramaz.