‘Her Şey Çok Güzel Olacak’ serimizin ikincisine ittifaklarla devam edelim. Geçen yazıda cumhurbaşkanlığı seçimleri için tercihleri sorulan seçmenlere, Avrasya Anket tarafından ‘’Bu Pazar seçim olsa hangi parti/ittifaka oy verirsiniz?’’ sorusu da yöneltilmişti Mayıs’ın son haftasında. Buna verilen tek parti seçeneği ile olası ittifak seçeneklerinin farkları üzerinde biraz akıl yürüteceğiz bu yazıda. Öncelikle mevcut durum ile başlayalım.

Seçmen bu soruya, %34.5 AKP, % 30,7 CHP, %10,4 HDP, %10.3 İyi Parti, %8.1 MHP, %3 Deva Partisi (Ali Babacan’ın genel başkan olduğu yeni parti) %2.3 Gelecek Partisi (Ahmet Davutoğlu’nun genel başkan olduğu yeni parti) ve %0.5 SP yanıtını vermiş. Bu oyları mevcut ittifaklar için sorulduğunda ise denklemin çok değişmediği bir sonuç ortaya çıkmış. Yani bugün Millet İttifakı (CHP, İyi Parti, SP) %40.7 oy alırken, Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP, MHP, BBP toplamı %42.7 oy alırken, yeni küçük sağ ittifak (Deva, Gelecek) toplamı ise %5.5 oy alıyor son ankete göre. Özetle, partiler ayrı ayrı girse de mevcut duruma ek olarak yeni sağdaki küçük 2 partinin ittifakıyla girseler de sonuç aynı çıkıyor.

Bu iki senaryonun ardından denklem değişmeye ve siyasette 2+2’nin 4’e eşit olmadığı gerçeğiyle karşılaşmaya başlıyoruz. Seçmen der ki: İyi Parti + SP + Deva + Gelecek partileri, yani Millet İttifakı’nın sağ partileri ile yeni kurulan iki küçük yeni sağ parti birlikte girerse %22 oy alıyor. Ve Cumhur İttifakı’nın oyu %40’a, CHP’nin oyu %27’ye geriliyor. Yani Cumhur İttifakı içinde de CHP içinde de hali hazırda, güçlü alternatif bir sağ blok için oy verecek %3 civarında bir seçmen kitlesi var. Muhtemeldir ki bu kitle, kentte yaşayan, muhafazakâr bir seçmen kitlesidir ve olası bir yerel seçimlerde sonucu değiştirmeye yetebilecek bir sayıdır. Bu konuyu başka bir yazının tartışma konusu olarak da not ederek dördüncü denklemle devam edelim istiyorum.

Bu senaryoda, sağ ittifakın %18’e düşen oyu ile CHP + HDP bloğunun %38’lik oyu ile karşılaşıyoruz. Hemen her senaryoda, HDP’nin kemikleşmiş %10 küsurluk oyunu düşününce CHP’nin %2-3 lük oyu, HDP ittifakı ile kaçıyor. Bu dördüncü senaryoda, Cumhur İttifakı’nın oyu %45’e yükseliyor. Demektir ki; sağ seçmen CHP ve HDP yakınlaşmasını tehdit olarak görüp, daha güçlü bir sağ ittifaka yöneliyor. AKP ve MHP’nin yıllardır yaratmaya çalıştığı CHP + HDPKK algısının altında bu korkunun yattığını ve mevcut iktidar ile onun trol ordusunun yaratmaya çalıştığı algının altında böylesine açık bir seçmen beklentisinin olduğunu görüyoruz. Ya da AKP ve MHP seçmenin belli bir kısmını etkilemeyi başarmış.

Beşinci denklemde, aynı denek kitlesine bu defa sağ ittifaka CHP’nin katılması halinde durumun ne olacağı soruluyor. Yanıtlar 4. senaryodakiyle hemen hemen aynı. AKP + MHP + BBP %46 oya ulaşırken, CHP + İyi Parti + SP + Deva + Gelecek oylarının toplamı %42.5’ta kalıyor. Ve bu senaryoda AKP’den kopan Deva ve Gelecek Partisi seçmeninin en az yarısı AKP’ye geri dönüyor. Ve yine bu senaryoda, HDP’nin oyu %12’ye yükseliyor. Özetle, AKP’den kopan Doğu ve Güneydoğu seçmeni HDP’ye giderken, şehirli AKP seçmeni kendi partisine kısmen geri dönüyor. 

***

Sıkılmaya başladığınızı ya da bazılarınızın okumaktan vazgeçtiğini biliyorum. Ama zurnanın zırt dediği son denkleme geldik ey sevgili okur. Aynı anketin son sorusuna gelen yanıtlar şu denli farklılaşıyor: AKP + MHP + BBP %55 oy alırken, diğer tüm partilerin ittifakı yani CHP + HDP + İyi Parti + SP + Deva + Gelecek partilerinin ittifakı %45’te kalıyor. Kentli, kırsal, muhafazakâr, laik, eğitimli vs. değişmeksizin ülkemizin gerçek alerjisi ortaya çıkıyor; Kürt Alerjisi.

Ezcümle, tüm seçmen HDP’yi bu ulusal ittifak içinde görünce büyük fireler vererek Cumhur İttifakı’na yanaşıyor. Yukarıda da bahsettiğim Kürtleri ve HDP’yi düşman/öteki olarak gören anlayış burada ete kemiğe bürünüyor.

***

Bu seçimlerden güçlü ve temsiliyetin mümkün olduğunca adil belirlendiği bir parlamento, Cumhuriyet’in geleceğini belirleyecek. O nedenle, pragmatik düşünüp parlamenter rejime güçlü geri dönüş için HDP’nin içinde bulunmadığı bir ittifak modelinin Cumhur İttifakı’nı en zayıf haliyle TBMM’ye taşıdığı seçim sonuçları ülkenin asıl ‘beka’ sorunudur. AKP ve MHP ve Troll korosunun HDP’yi beka sorunu olarak göstermeye ve kriminalize etmeye devam edeceğini net olarak şimdiden görmüş oluyoruz böylece. Bu oyuna gelmeden AKILCI düşünerek, TBMM’de mümkün olan en az sayıda AKP ve MHP sandalyesinin bu ülkenin ‘beka’ sorununu kökten çözeceğini hiç akıldan çıkarmamayı herkese tavsiye ediyorum.

Son söz AKP ve MHP’ye olsun. Barajı %3’e düşürün, içinizden kopan küçük partileri ittifaklardan uzak tutun eğer bu işten kazançlı çıkmak istiyorsanız. İyi Parti’ye yaptığınız gibi seçime sokmama gayretinizi devam ettirirseniz Babacan ve Davutoğlu’nu büyüteceksiniz. Karar sizin, hiç olmazsa baraj garabeti ortadan kalkar ve demokrasiye bir hayrınız dokunur.