Enerji piyasasındaki güzide şirketlerimizin kullandıkları devasa kredi borçlarını geriye ödeyebilmeleri demek, onlara paraları veren bankaların da dışarıdan buldukları kredi borçlarını geriye ödeyebilmeleri demek ki bizim fukara çiftçinin tarlasında malını yetiştirirken harcadığı elektrik için ödediği faturalarının katmerlenip üretimden çekilmesi, haliyle batması bunların yanında çok da mühim değil.

Önümüzdeki süreç tam da bu belirgin tercihten ötürü tarımsal üretimin artık aklı başında olan, olmayan hiç kimse tarafından yapılmaya teşebbüs dahi edilmemesini sağlayacaktır. Düşünün ki karpuz yetiştireceksiniz, mısır yetiştireceksiniz, domates yetiştireceksiniz ve bunların fidesi, gübresi, toprak işlemesi, damlaması, işçiliği dahil hepsini bir kenara koyun, sadece sulama sebebi ile ortalama 3 ay harcayacağınız elektrik için gelecek fatura 10-15 dönüm araziye aylık 20 25 bin lira civarına bir miktarı bulacaktır. Yani üç ayda 70-75 bin lira (sadece) elektrik masrafı ile yetiştireceğiniz herhangi bir üründen para kazanma ihtimali yoktur. Hatta pardon; batmama ihtimali yoktur.

Tam da bu süreçte zaten türlü türlü sıkıntılar ile boğuşan bu dezavantajlı sınıfların varını yoğunu bu şirketlerin borçlarını ödemesi için uygulanan hunharca politikalar, güzide şirket sahiplerimizin servetlerine çok anlamlı ve bol sıfırlı rakamları katıyor.

Plajda güneşlenirken açkazanlarını (midelerini) doyurmak maksadı ile siparişlerini ayaklarına kadar helikopterle indirenler: borçlarını; tarlada kara ateşte pişen yemeğini milyonlarla paylaşanlara topyekûn fatura ediyor.

Demem o ki; dünyanın geri kalan zamanında geride bıraktığımız şu son yıllar gelecek nesillerle sömürü düzeninin en vahşi haliyle nasıl yapıldığını ders kitaplarına işletecek.

Bir halk nasıl fakirleştirilir.

Üretim nasıl bitirilir?

Emek nasıl sömürülür?

Doğal kaynaklar nasıl tüketilir?

Gibi konularda dünyaya muhteşem örnekler sunuyoruz.

Eğer birlik olabilirsek onca sıkıntının ardından “Tahterevalli nasıl indirilir?” başlığı altında “Düzen nasıl değiştirilir?” konusunu Kemalist felsefenin aydınlık çocukları olarak omuz omuza gerçekleştirebiliriz.

Saygı ve sevgilerimle…