Uzunca süre İzmir siyasetini Aziz Kocaoğlu etrafında bir araya gelen, ekonomik olarak da güçlü bir ekip konsolide etti.

Başta Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel olmak üzere, onların ol dediği oluyor; yok ol dediği yok oluyordu.

İlçe kongrelerinden, Genel Merkez listelerine…

Belediye başkanlarından, milletvekillerine…

İşe alınacak işçiden, öne çıkarılacak gazeteye kadar…

Politik ve ekonomik olarak tam bir hâkimiyet ile uzun süre İzmir’i yönettiler.

İzmir, Cumhuriyet Halk Partisi’nin en fazla belediyeyi kazandığı il olduğu için, buradan aldıkları güçle, genel merkezde de dönem dönem etkili oldular.

Tüm bu tablo içerisinde, sadece Tuncay Özkan bir direnç noktası oluşturabildi.

Aziz Kocaoğlu’nun çemberinin dışında kalan, kendini siyasetten ve kentin yönetiminden dışlanmış hisseden birçok çevre; o ya da bu şekilde, Tuncay Özkan’ın kurduğu odakta buluşmak durumunda kaldı.

Burayı sonra açacağım ama sanırım bu odağın da şu sıralar en zorlandığı şey, şimdilerde bir ‘dışlanmışlar ordusu’ olmadığı için, ekipleşmek, birlikte hareket edebilmek ve siyaset üretmek.

***

Bu yazıda; Aziz Kocoğlu çemberine dönem dönem girmiş ya da girememiş, ancak kentin yönetiminde bir türlü önü açılmamış genç politikacıları sıralamak istiyorum.

Filiz Ceritoğlu Sengel, Selçuk Belediye Başkanı

Utku Gümrükçü, Çiğli Belediye Başkanı

Ekrem Oran, Çeşme Belediye Başkanı

Erhan Kılıç, Buca Belediye Başkanı

Fatih Gürbüz, Foça Belediye Başkanı

Serkan Kalmaz, Buca Belediye Başkan Yardımcısı

Ulaş Aydın, Bayraklı Belediye Başkan Yardımcısı

Anıl Feroğlu, Narlıdere Belediye Başkan Yardımcısı

Onur Yiğit, Narlıdere Belediye Meclis Üyesi

Erman Uzun, Narlıdere Belediye Meclis Üyesi

Orçun Altanhan, Konak Belediye Meclis Üyesi

Heval Savaş Kaya, İZBETON Genel Müdürü

Burak Alp Ersen, İZELMAN Genel Müdürü

Emir Cömert, İZBELCOM Genel Müdür Yardımcısı

Hakan Kılıç, Grand Plaza Genel Müdür Yardımcısı

Çağrı Gruşçu, CHP Konak İlçe Başkanı

Baran Gezmiş Yıldırım, CHP Foça İlçe Başkanı

Orkun Kalonya, Özel Kalem Müdürü

***

Kuşkusuz liste uzatılabilir.

Ancak belli ki; bu isimlerin büyük çoğunluğu önümüzdeki 10 yıl içerisinde İzmir siyasetinde etkin isimlerden olacaklar.

‘İzmir siyaseti politikacı üretmekte zorlanıyor’ deniliyordu.

Önleri açılırsa, kimsenin bir diğerinden eksiği olmadığı anlaşıldı bu dönem.

‘İzmir siyaseti, ülke çapında tanınır ve etkin isimler yetiştirmekte zorlanıyor’ deniliyor.

Kim bilir, belki o isimler de önü açılan bu genç kadrolardan çıkacak.

***

Bir kişiyi ise özellikle yazmadım.

Onu ‘Masa da masaymış ha’ başlıklı yazımda anlatacağım.