Tam 18 yıl sonra Süper Lig’e yükselme başarısı gösteren Büyük Altay sezona Kayserispor karşısında harika bir başlangıç yaptı. Bir buçuk yıl sonra taraftarıyla buluşan Altay’ın coşkusu ve isteği maçın her dakikasında sahaya yansıdı. Maçın ilk düdüğünden, son anına kadar etkili bir oyun sergileyen Altay, eğer son vuruşları ve tercihleri doğru yapmayı başarabilseydi, tarihi bir sonuçla karşı karşıya kalabilirdik. Lige yeni yükselmiş bir takım olmasına rağmen inanılmaz derli toplu bir oyun sergilemeyi başaran Altay, uzun süredir bu oyuncu grubuyla birlikte çalışıyormuş izlenimi yarattı. Bu kadar kısa sürede, dünyanın farklı bölgelerinden gelmiş ve birbirini hiç tanımayan isimlerin bu oranda verimli olmasının tek sebebi tartışmasız ki Mustafa Denizli’dir. Yapmış olduğu transferler ve izlediği transfer politikasıyla hem bugünü hem de Altay’ın geleceğini güvence altına alıyor olması, taraftarlarda büyük bir güven ve mutluluk yaratıyor.

Oyuncuları kendi içlerinde biraz değerlendirecek olursak; ekibe yeni katılan ve henüz Türkiye’ye geleli bir ay bile olmamış olan Polonyalı kaleci Türkiye’ye çabuk alışmışa benziyor, uzun boyuyla hemen hemen tüm yan topları rahatlıkla toplayan Mateusz Lis, Altay’ın birkaç yıldır yaşadığı kaleci problemini çözmüşe benziyor. İran Lig’inde oynayan ve Mustafa Denizli’nin yakından takip ettiği İran Milli Takımı’nın da sol beki olan Naderi güçlü fiziksel yapısı ve hücum özelliğiyle takıma çok katkı sunacak. Şili’nin Colo Colo ekibinden gelen ve transferi Güney Amerika’da büyük yankı uyandıran Martin Rodriguez, teknik ve hızlı bir oyuncu olduğunu ilk karşılaşmadan ispatladı. Arka alanda daha rahat boşluk bulacağı mücadelelerde çok can yakacaktır. Altay’ın iki golünün sahibi, ilk maçtan bu sezon çok gol atacağının sinyallerini veren Daouda Bamba, son üç yılın Ptt 1.Lig gol kralı Marco Paşa ile bu sezon çok gol atacağa benziyor. Ve son olarak Cesar Pinares, Şili Milli Takımıyla Haziran ayında gerçekleştirilen Copa América 2021’de boy gösterdikten sonra bu yıl Altay’a geldi. İnanılmaz oyun zekası ile oyundan çıktığı ana kadar Altay’ın bütün ataklarında maestro görevini başarıyla üstlendi. İlk golün asistini yaptı, ikinci golün oluşumunu sağladı ve maç boyunca sayısız kilit pas vererek Kayserili oyuncuları çaresiz bıraktı. Oyundan çıktıktan sonra ise Altay’ın daha yavaş ve ileriye çıkmakta biraz daha ağır kaldığını gözlemledik. Eğer bir talihsizlik yaşamaz ise bütün sezon boyunca Altay’ın en önemli silahı olacak gibi duruyor. Tabi yeni gelen isimlerin yanı sıra geçen sezonda Altay’da mücadele eden ve kulübün bugün Süper Lig’de olmasında emeği olan, Cebrail, Poko, Kappel, Murat, İbrahim, Thiam’ı da unutmak olmaz. Takıma yeni katılan isimlerle eşsiz bir uyum sergilediler. Oyunun üç bölgesinde de başarılı işler yaparak maçın her dakikasında Altay’ın hem skor hem oyun olarak üstünlüğünü sağlamasında büyük rol oynadılar.

İlk hafta itibariyle ligde mücadele eden 20 takım arasında pozitif görüntü veren 4-5 takımdan biri Altay’dı. 3.hafta sonunda girilecek olan milli takım arasından sonra daha da iyi bir takım olacağına hiç şüphe yok. Cumartesi günü Alanya deplasmanına gidecek olan Altay’ın alacağı bir 3 puan, bir sonra ki hafta İzmir’e misafir olacak Fenerbahçe maçı öncesi hem şehirde hem de camiada fazlasıyla olumlu bir hava yaratacaktır diye düşünüyorum. Güzel başlangıçlar her zaman önemlidir fakat ligin 38 maçlık uzun bir periyot olduğunu unutmamak gerekiyor. Mayıs ayında lig sonunun da en az başlangıç kadar güzel olması dileğiyle, başarılar Büyük Altay…