ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross bir dizi temas için 6 Eylül’de ülkemize geldi.

Kendisi ticaret bakanı olduğu için Türkiye’de de ticaret bakanıyla, hazine ve maliye bakanıyla görüşmesi normal… Protokol açısından cumhurbaşkanına nezaket ziyareti yaptı, Türkiye İhracatçılar Meclis Başkanına merhaba dedi,  araya sağlık bakanı sıkıştırıldı, yemeği TOBB’un düzenlediği çalışma yemeğinde yedi, bir de Bloomberg HT röportajı. Beş gün göz açıp kapayana dek geçti. Kamuoyuna yansımayan başka görüşmesi var mı, bilmiyoruz.

Wilbur Ross çok önemli açıklamalar ve vurgular yaptı, bizim yandaşlar ABD ile dış ticaretimiz 100 milyar dolara çıkacak çığlıkları attı. Oysa Wilbur Ross tam tersini söylüyordu, örnek de verdi.

ABD ile olan ticaretimiz üzerine birkaç veri paylaşayım; 2018 yılında ithalatımız 12 milyar 400 milyon, ihracatımız ise 8 milyar 300 milyon Dolar. Kısacası Amerika ile dış ticarette açığımız var. Oysa Wilbur Ross “" bir süredir Türk çelik sektörü %50’lik bir vergiye tabi. Bu, ceza niteliğinde bir gümrük vergisi. Ve eminim bu ticaret hacminde azalmaya sebep olmuştur.” diyor. 

Rakamlar kendisini destekliyor; 2016’da Amerika’ya toplam ihracatımız 6,6 milyar dolar iken demir çelik ürünleri satışımız 921 milyon Dolar, yani toplam ihracatın yüzde 14’ü. 2018’de ise toplam ihracatımız 8 milyar 300 milyon ama demir çelik satışı sadece 600 milyon Dolar. Toplam ihracatın yüzde 7’si. İhracat oranı da yarı yarıya düşmüş durumda.

Üstüne üstlük 2017 yılında ABD’ye ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 30,7 oranında artış göstermiş ve 8,7 milyar dolara yükselmişti. 2018’de bu rakam 8,3 milyar Dolara düştü. Bunda demir çelik ürünlerinin etkisi başrolde.  

Ne dediğini bilen bir bakandan söz ediyoruz. Amerika ile dış ticaret açığımız olmasına rağmen, bize ceza kesiliyor, neden?

Ross, iki ülkenin 100 milyar Dolarlık ticaret hedefini anlatırken "Bu hedef 2 adet 50 milyar dolarlık parçadan oluşuyor. Biri Türkiye tarafından ihracat, bir diğeri ise ABD tarafından ihracat. Bu mevcut ticaret hacmi ile kıyaslandığında büyük görünebilir; ancak bu hedefi Amerika Birleşik Devletleri'nin toplam mallar ve hizmetler tarafındaki ticaret hacmi ile kıyasladığınızda, biz bu noktada 5 trilyon doların üzerindeyiz. Yani bu 50 milyar dolar, bizim ekonomimizin %1’ine eşit." diyor.

Cümleyi bir başka açıdan değerlendirirsek şöyle diyor: Sizin için çok büyük hedefler, bizim için devede kulak gibidir.

Yıllardır peşinde koştuğumuz Serbest Ticaret Anlaşması (STA) için de, “bu müzakereler yıllar alır, müzakere sürecine dahi başlamadık. Bunun yerine şu an üzerinde odaklandığımız şey iki ülke arasında gerginlikleri azaltacak yine iki ülkenin de hızla uygulayacağı şeyler. Umuyoruz ki daha sonra daha resmi bir anlaşma patikasında ilerleriz."

Tercümesi şöyle; gerginlik kalkmazsa ticari olarak herhangi tartışma yoluna bile girmeyiz. Bu bölümün başında siz kotalara da uymuyorsunuz demeye gelen bir örnek veriyor.

Yineleyeyim; 2018’de ABD’ne demir çelik ürünü satışımız 600 milyon dolar ama ithalatımız 1 milyar 300 milyon dolar. Peki, demir çelik ürünlerine kesilen ceza ne için? 

Halk Bankasının İran’a uygulanan ambargoyu deldiği için mi, S400’leri Rusya’dan, Suriye’de mevcut rejime karşı olan her kuruluşu desteklediğimiz için mi?

Hazine ve maliye bakanı “100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için kararlılığımızı bir kez daha vurguladık” derken durumun vahametini kavrayabilmiş miydi, sanmıyorum.

Wilbur Ross sakin oturdu, konuştu, gitti. Mesajları ise el yakıcı